*Bir pastanın üç otuz paraya satıldığı günlerde 10 yaşında bir çocuk pastaneye girdi.
Garson kız hemen koştu... Çocuk sordu:
'Çikolatalı pasta kaç para ?'
'50 Cent.'
Çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı. Bir daha sordu:
'Peki, Dondurma Ne Kadar ?'
'35 Cent.' dedi garson kız, sabırsızlıkla.
Dükkanda yığınla müşteri vardı ve kız hepsine tek başına koşuşturuyordu.
Bu çocukla daha ne kadar
vakit geçirebilirdi ki...
Çocuk parasını bir daha saydı ve
'Bir dondurma alabilir miyim, lütfen ?' dedi.
Kız dondurmayı getirdi.
Fişi tabağın kenarına koydu ve öteki masaya koştu.
Çocuk dondurmasını bitirdi. Fişi kasaya ödedi.
Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, gözleri doldu, birden.
Masayı sanki akan gözyaşları temizleyecekti.
Boş dondurma tabağının yanında çocuğun bıraktığı
15 Cent'lik bahşiş duruyordu..
hayatta hiç bir şey görmemiş, başından hiç bir şey geçmemiş, sadece çocukluğunun saflığını yaşayan çocuğun zenginliğidir. bazıları büyürken dahi bu kalbi koruyabilir . bazıları ise üzerine sıçrayan çamurlardan kaçamaz, kirlenir.
görüp sezince, geleceğe dair hissedilen umuttanmı nedir, insanın içini huzur kaplamasına neden olan, dünyada hala karşılıksız bir şeyler olduğunu gösteren durumdur.