umarsızca zaman harcardık ve bir an önce de büyümek isterdik. sorumluluk yoktu yapılması gereken fazla bir iş yoktu sadece oyunlar ve arada büyüklerin isteği doğrultusunda ders çalışmak vardı.
saftık sözlük. küçüktük küçücükdük içi dolu fıçıcıktık. hırs bürümemişti gözümüzü, tek derdimiz oyun oynamaktı ve sonrasında annemizin ısrarlarına rağmen soğuk suyu diklemekti kafaya. sonra büyüdük kendimizi bir şey sanmaya başladık sözlük saflık gitti çakallık geldi. unuttuk her şeyi sözlük. keşke bir gün daha çocuk olarak kalabilseydim be sözlük.
şahane redd şarkısı.
"küçük gözlerimle ne güzel düşler kurmuştum"
küçüktü gözlerim, ama büyüktü düşlerim. artık düşlerim yok, ama küçük hala gözlerim...
"ben hayal kurdukça biri bozuyor sanki hala"
kaliteli sayılı yerli gruplardan redd' in içten şarkılarından biri.. küçük bir çocukken uçmayı istemeyen var mıydı acaba? çünkü saflık ve özgürlük yine insanın en saf, dogal hali çocuklarda vardır...
içindeki çocuğa merhamet, şevkatle yaklaşanlara uçmaktır hayat; büyüdüğünde belki de saf olmadan anlayabilmekse onu saf olmaktır bir kuş kadar doğal ve özgür...