zeka kalıtımsal bir olgudur.ve son yapılan araştırmalar anneden çocuğa geçtiğini göstermektedir.bu önermeyi kabul eden, bir türk kadınından doğma herkes kendini de küçük beyinliler kategorisine dahil etmiştir.
türk erkeklerinin büyük beyinleri, bu koca popolar için yanıp tutuşur. ve bu koca popolu türk kadınları, küçük (!) beyinlerine rağmen, büyük(!) beyinli türk erkeklerinin " küçük " popolarını kullanır. bir de beyinleri büyük olsaydı bu kadınların? allahtan popoda kalmış iş sadece.
en büyük hobisi anasına bacısına sövmek olan, ergenlik çağı buhranını üstünden atamamış; muhtemelen annesinin verdiği bugunkü harclıktan memnun kalmayıp ablasından da para tırtıklayamamış veletin dilinden dökülebilecek gereksiz söylemdir.
hayatlarını eşlerini, çocuklarını en iyi şekilde yaşatmak prensibi üzerine kurduklarından olsa gerek, başka işe
vakitleri kalmaz. türk erkeğinin kadınının değer üretmesine yardımcı olduğu daha doğrusu bunu istediği söyle-
nemez. o zaman neden türk kadınlarına bu saldırı? eğer türk kadınlarının değerler üretmesi isteniyorsa bu
sadece lafta kalmamalı, yapılan icraatlarla da kanıtlanmalı. öncelikle annenize/kız kardeşinize/eşinize ev
işlerinde yardım etmekle başlayabilirsiniz mesela. sonra sosyal hayatlarını kısıtlamayarak devam edebilirsiniz.
"başta babaya, biraz büyüyünce abiye ve sonunda da eşine bağımlı yaşamak" anlayışlı yetiştirme tarzından
vazgeçebilirsiniz. onun da bir birey olduğunu ve hayatta hizmetçilik yapmaktan başka erdemlerinin de olduğunu
anlatabilirsiniz. oğlunuza kadınları bilmem ne yapmanın yollarını öğretirken kızınıza da kendi bedeninin ve onun
gerçeklerinin farkına varmasını öğretebilirsiniz. her an her hareketinde potansiyel ahlaksız kadın olacak gibi
davranmayabilirsiniz. karşınıza alıp kendini değerli hissetmesini sağlayabilirsiniz. en önemlisi kadınları tarla
gibi görüp habire ekim yaparak peşpeşe hasat alma peşinde olmayabilirsiniz. kadınlara doğum makinası gözüyle
bakmayabilirsiniz. bunlar ilk adımlar. siz hele bir yerden başlayın. onlara gereken değeri verin. ve de fırsatı. bir de
o zaman bakalım beyinlerinin ölçüsüne. he, ne dersiniz?
küçük popolu koca beyinli alman kadınları, ufak göğüslü kocaman gözlü fransız kadınları ya da büyük ayaklı süklüm püklüm duruşlu çatallı sesli hint kadınları tarzı genelleme yapmak kadar yanlış bir genellemedir.
türk kadınını aşağılamak uğruna böyle saçma kategorilere koyan insanı, tahmin edebildiğim kadarıyla, dolgun popolu bir türk kadını reddetmiştir ve dolayısıyla beyninin o kadar da küçük olmadığını kanıtlamıştır.
türk olan herşeyi aşağalama örneklerinden birtanesi. dünyadaki diğer kadınlara bakmadan, tümünü değerlendirmeden sanki hepsi içerisinde bir yarışma yapılmış ve kaybetmişcesine, gözü kör olarak kendine ait olan şeylere saldırma hastalığının baş gösterdiği, kişi sorunsalı.
yolda gördüğü insanlarla gecelik ilişkiler kuran, eşleri erkek arkadaşları ile toplu cinsel ilişkilerin kurulduğu ortamlara katılan, bahis edilen sahiplenmenin "s" si olmayan avrupa kadınlarının daha cazip geldiği, ilginç insan sorunsalı.
votka karşılığı çocuklarının yanında yabancı insanlarla ilişkiye giren slav ülkelerini görmeden, kurulan toplumsal baskı altında bile herşekilde evlatlarını düşünebilecek kadar vefakar olan türk kadınına gözünü kapatan, insan sorunsalı
kendilerine köle - uşak olarak yüzlerce insanı çalıştırıp onlara gaddarlık edebilecek kadar annelik ve kadınlık duygusundan yoksun batı kadınını görmyerek, " ben kendi bulunduğum toplumu, kendi annemi kız kardeşimi eşimi eleştirebilecek kadar geniş düşenebilirim" tribi yaparak daha aydın olabileceğini sanan, zavallı hodbin- mankurd zihniyetli insan sorunsalı
anlaşılamayan bir şekilde kadınlara karşı yöneltilen aşağılama ve suçlamalar iyice yaygınlaşmıştır. ataerkil bir yapıda olan türk toplumunda her zaman gölgede bırakılmış, önüne her zaman engeller konulmuş türk kadını bu engelleri yeni yeni aşmaya çalışmaktadır. bu süreçte artık engellerin aşıldığını gören 'ortalama' türk erkeğini "eyvah napıcam ben şimdi" diye bir telaş almıştır. atağa kalkan türk kadınını bir şekilde baltalamak gerekiyordu çünkü. düşündü bunun üzerine ortalama türk erkeği ve çok 'akılcı' bir çözüm buldu. aynadaki göbeğine bakmadan kadınların popolarıyla dalga geçmeye başladı, kendileri önemli olanın "boy değil işlev" olduğunu savunurken kadınlara küçük beyinli demeyi marifet saydı. seni doğuranın da "koca popolu küçük beyinli bir kadın" olduğunu unuttun mu?
peki madem öyle neden erkekler evlenmek için çekilebilir ve insan içine çıkarılabilir derecede salak bir kadın arayışındadır sorusunu aklıma getiren başlık. madem küçük beyinli,koca popolu kadınlardan memnun değilsiniz öyleyse niçin donanımlı, zeki, başarılı, güzel kadınlardan çekiniyorsunuz? hadi diyelim ki oldu da bu tür bir kadınla evlendiniz. bir süre sonra yine aynı kadını sizden kat be kat zorluklarla elde ettiği başarısını,eğitimini,donanımını bir kenara bırakmayıp, sadece sizinle,evinizle,çocuğunuzla ilgilenmediği, kısacası türk kadınını küçük beyinli koca popolu yapan,memnun olmadığınız ama kutsal olduğunu düşündüğünüz role uymadığı için suçlayacak olan yine siz erkekler değil misiniz? böylesi bir kadın doğal olarak kendine güveni tam ve bağımsız olacaktır. peki beyler bu tür bir kadını taşıyabileceğinizden gerçekten emin misiniz? ve benzeri sorular sıralamama sebebiyet veren başlık.