kupaya sallama poşet çay koyup sıcak suyu dökerken, sallama çayın kağıdının suyun hızıyla bardağın içine düşmesi gibi küçük * ve sinir bozucu şeylerdir.
çaya batırılan bisküvinin kopup çayın yüzeyinde kalması, iyice parçalanması ve sonuçta çayın böyle tövbe estafurullah bok gibi bi renge dönmesi mesela. bi de göbek deliğine dolan pamukçuklar vardır; ama o başka bi entrye kalsın istiyorum.
biraz serinlemek için açılıp önüne oturulan pencereye ait tülün binbir dans figürleriyle yüzünüze gözünüze çarpması, saçınızı dağıtması. gerisin geriye kapatılır o cam akabinde.
kesinlikle ama kesinlikle bir böcekten daha sinir bozucu bir şey olamaz. karafatma ya da kulağakaçan diye tabir edilen abuk böcekler annemin deyimiyle benden milyonlarca kat daha küçüktürler ve beni yiyemezler ama yine de bir keresinde odamda bir böcek gördüm diye yastığı yorganı toplayıp bütün odayı ona bırakıp salona gitmişliğim de olmuştur. sağolsun annem kendisini odadan sepetleyip beni tekrar yatağıma kavuşturmuştur.
burnun yanı ile yanağın kesiştiği kör noktaya denk gelen küçük siyah herhangi bir nesne. gözünün ucu ile görürsün ama parmağınla alamazsın. üflersin çıkmaz. hele bir de lavaboya gidemeyecek durumdaysan, fantezilerin seni suratı kulak arkasından yırtmaya kadar götürür.