Yapmak istediğim ama yapamadigim eylem. Kiyamiyorum kitaplarima. Evde kapagi hafif kivrilsa uzuldugum kitaplara kutuphane gaddarca davranilacagini düşünmek bile içimi bi garip yapiyo.
Çocukluğumda yaptığım bir pişmanlığımı hatırlatan davranıştır. Kütüphaneden aldığım bir kitabı kaybettiğimi sanarak en sevdiğim kitabımı gidip hediye etmiş olmamdı. Kütüphane görevlisi bunu ne için getirdin, buradan aldığın bir kitabı mı kaybettin? demesi üzerine, henüz daha çok küçük olup korktuğum için hayır, kaybetmedim diyerek kitabı rafa bıraktığım gibi eve koşmuştur. Birkaç gün sonra kaybettiğim o kitabı şans eseri buldum. Koşa koşa kütüphaneye gidip, oradaki adama kendimden emin bir şekilde göğsümü gererek aldığım kitabı getirdim demiş olmanın verdiği çocuksu mutluluğu o an hiçbir şeyle değişmezdim. En sevdiğim kitabımı kendi kütüphanemden alıp oraya hediye etmiş olmamın burukluğu o yıllarda pahabiçilemez bir şeydi. Yeni aldığımız kitap, oraya bin bir türlü duyguyla bıraktığım kitabın yerini tabi ki tutmayacaktı; ama böyle bir durum benim çok iyi bir ders çıkarmama ve yıllar geçtikçe her kitabıma çok iyi bakarak kocaman bir kütüphaneye sahip olmama neden olmuştur.
Yanlışlıkla çizgi roman koleksiyonunuzu da hediye edip daha sonra bunu anlayınca çıldırmanıza neden olabilir. Nasıl gidip isteyeyim amk, benim de bi gururum var. (bkz: senin gururunu sikeyim amk.)