Şimdi kütüphaneler eskisi gibi sessiz ortamlar değil. yarı internet cafe gibi bir şey oldular. eskiden öyle miydi? burnunun üstündeki gözlüklerini indirip bakan sessiz ol işareti yapan amcalar teyzeler vardı. aradığın kitabı şak diye bulurdu. kitaplar, aşklar her şey ordaydı. eskiden kütüphanelerde oynaşırdık sevgiliyle. ya onlar yakalardı ya da görmezden gelirdi ufak Buse kondurmaları. falan öyle işte
Olmak istediğim meslek. Ne güzel kütüphaneye istediğim gibi girebilirim sıra beklemeden, ikramlardan da yararlanabilirim. Çok zor da değil bence. Öğrencilere iyi davranırım. Öğrenciler zaten genelde kurallara uyuyor.
kitaplarla koyun koyuna tüm günü geçirmek, istediğin zaman istediğin kitabı okuyabilmek, sanki şekerleri çok seven bi çocuğun şekercide kitli kalması gibi hoşnut olmak tarif edilemez bi huzur ortami okunmayi bekleyen o kadar kitap varken ayni anda bes alti kitap birden okur bitirirsiniz, kendinizi çok satanlar okumakla sınırlandırmaktan kurtulursunuz uzun bi ömür için böyle stresten uzak bir mesleğe sahip olmak lazim.
Bana gore dunyanin en sessiz meslegi, calisanin kafasi hic sismez cunku herkes sessizlik icin orada, gayet eglenceli bir durum yaa, gercekten kutupane memuru olacaksin, daha sonra bir de Mudur olursan tamamdir.