kendi sahip çıkmadığı içün bazı ilçelerinin uşak'a ve uşaklılara yük olduğu şehirdir.
madem bakamayacaksın, hali hazırda bakana bırak gitsin.
lakin bırakmazlar çünkü bu malum ilçeler uşak iline katılırlarsa kütahya'nın zilletvekili sayısı azalır, ayrıca devletten aldığı yardım da azalır.
düzenleme: eksileyenler saygıyla anıyorum sizi. sanki kafadan atıyoruz.
Kütahyadan başka şehire geçildiğinde sanki başka bir ülkeye gelinmiş gibi hissedilir..
insanları çok fazla dincidir...
Üniversiteliler buraya gelip genelde bok atarlar bir sürü üniversite var buraya puan yettiyse ben ne yapayım ?
Türkiyenin; istanbul, Ankara, izmir ve Antalya gibi en gelişmiş illerine eşit mesafede olan tek ildir. tam orta noktadadır. hepsine ortalama uzaklık 4 saattir.
huzurlu ve maddi yönden rahat yaşanabilen mütevazi küçük ege şehri.
hayatımın bir yılını hiç etmiş şehir. halkı öğrenciye ön yargılıdır. şehir ufaktır 2005 yılında doğru düzgün bir kafesi ve alışveriş merkezi bile yoktu. sinemasına filmler çok geç gelirdi. çok ucuz bir şehir fakat havası çok kirli. 2005 yılında kış geceleri dışarı çıktığımda üzerimde is kalırdı. bir de efsane (bkz: kütahya as tur) vardı ki off off.
kütahya ilinde yaşayan ve yetişen genç nesilin artık bunalima girdiği yapacak şeylerin eğlencenin sinirli olduğu ucuz yaşam sunan bir takim turistik güzellikleri olan ilden ilçe durumuna düşmeyi hak edecek siyasi zihniyeti kim ne yaparsa yapsin alkiş tutmak olan kötüyede iyiyede ses çikarmayan nacizane suskun ve gerilemeye mahkum bir şehirdir (Zannimca).
günde dört mevsim yaşanan Ankara, izmir, istabul ve Antalya gibi şehirlere ortalama 4 saat olup Domaniç ile Söğüt yaylasında kurulan Osmanlı imparatorluğunun çekirdeği olarakda bilinir ayrıca Evliya Çelebininde memleketidir.
KÜTAHYA TERiM VE DEYiMLERi SÖZLÜĞÜ
engas: numaradan, gerçek olmayan.
essah: gerçek, sahi, var olan, doğru
zere: bundan dolayı
ösen: sanırım, herhalde, belki
enki: elindeki
gali: artık, bundan böyle
çekişmek: kızmak, uyarmak, ihtar etmek
cızırgan: ısırgan otu
dombey: dişi manda
löppe: misketin büyüğü
ob, obu: şaşırma efekti, tepki sesi
siğmek, siymek: işemek
ünlemek: çağırmak
bataneş: patinaj
dinelmek: dikilmek
tüllemek: hoplamak, zıplamak
me: al, buyur anlamında
aa hinci: şimdi anlamında
le bak bi: pardon bakar mısınız?
naha rabbını sevdimin: seni yaratana kurban olurum
gezek: gün demek, altın günü gibi
vıttır vızık: kalitesiz, değersiz, uyduruk
püsküğüt: bisküvi
dal ortası: en ortasi, merkezi
nacak: balta
imi: tamam mı, oldu mu?
de ora: işte orası, ta o kısım
acar: güzel, gösterişli
netcen: ne yapacaksın, ne yapabilirsin?
çavdır: çavdarhisar
kaktırmak: ittirmek
buymak: üşümek
cıbıl: çıplak
yunmak: yıkanmak
seğirtmek: koşmak
dane: başa takılan işlemeli yazma
tek dur: fazla hareketli çocuklara, eli kolu durmayanlara söylenir
zıngıldamak: sallanmak
ardılmak: yüksek bir yere doğru tutunmaya, ya da bir şeye erişmeye çalışmak
kerkinmek: sürtünmek
şavk: ışık
emsiz: beceriksiz
zeyinsiz: akılsız, zihinsiz
enim gonum: göstere göstere, vurgulayarak
siyez: girişken olmayan, çekingen kimse
eysıran: hamur yogururken eli hamurdan arindirmak icin kullanilan alet
şart olsun: bir çeşit yemin
hılt olmak: bir nev'i sinir harbi yaşamak, sinir krizine ramak kalmak anlamına gelir
kelem: lahana
türkiye'nin en berbat şehridir kendileri. kızmayın efendim anlatıyorum;
1- ne büyük bir şehirdir ne de köydür. tam arada kalmışlığın simgesidir. hani metropolden kaçıp gidin desem o özlem çektiğiniz anadolu şehri burası değil. köyden gelip bu şehirde okumak/çalışmak istiyorsanız, istediğiniz olanakların yarısını size vermez.
2- kanımca türkiye'nin havası en pis şehri. üstünüze başınıza sinen bir azot kokusu barındırıyor bu şehir. hani bazen daralırsınız camı açıp rahatlamak istersiniz ya, işte camı açtıktan sonra daha da daralıyor insan.
3- meteorolojinin açıklayamadığı derecede enteresan bir havası var. kış yaz farketmez elinizde bir hırkanız, montunuz olacak illa ki. sabah güllük gülistanlık uyandığınız güneşli bir kütahya sabahının akşamı tipi fırtınasına dönüşebilir. hele ki izmir, muğla, aydın gibi sıcak iklimlerden geliyorsanız bu şehre hayatınızı belki de yüzünüzü felç edebilir bu şehir.
4- Bir öğrenci veya çalışan olarak gittiğiniz bu şehirde, gidip oturabileceğiniz nezih mekan sayısı 1 elin parmaklarını geçmez. inci, semaver, kahve dünyası ve bi kaç tane daha kıytırık kafe. sosyal olarak komşusu eskişehir'den hiç bir ders almamış ilimizdir.
5- Eğer bir mekana gidip içki içmeyi seviyorsanız o fırsatı Kütahya'da bulamazsınız. Voodoo isimli mekandan başka gidip içilecek temiz bir mekan yok. Ha ben birahaneye giderim, iki de konsomasyon alırım diyorsanız sıkıntı yok.
6- Gelelim şehrin üniversitesine. Bu üniversiteyi kim nasıl yapılandırdıysa yatırımların hepsi bina olarak yapılmış. Dışarıdan görüldüğünde belki Türkiye'nin en kaliteli üniversitesi izlenimi yaratabilir fakat akademik kadrosu bakımından yerlerde sürünen, geçiş notunun 40 olduğu, hocaların hal hareket tavırlarına bir anlam veremediğim enteresan bir eğitim kurumudur kendileri.
Afedersiniz bok gibi geçen 4 senemin sonunda diplomamı alıp mezun olduğum, ve bu şehirden tamamiyle kurtulduğum için dünyanın en mutlu insanı hissediyorum kendimi. Kütahya'ya gitmeden önce burayı açıp okuyacak arkadaşlara naçizane bir kardeş tavsiyesi, başka bir imkanınız varsa gidin güzel bir yerde okuyun üniversitenizi. Hayatınızın en güzel senelerini mahvetmeye değmez. Özellikle metropol şehirlerden (istanbul, izmir, bursa, ankara) buraya gelirseniz burdan kurtulmak için şafak sayarsınız. benden söylemesi.
10 temmuz 2007 yılında askerliğimin acemilik aşamasını icra ettiğim dönemde kışlık parka ve içlik giyerek soğuktan korunmaya çalıştığımız nadide minik şehrimiz.
not: şehir merkezinin arkasında ki dağ şekli yüzünden askeriyede göt dağı olarak bilinir, ve türlü fantezilere ilham kaynağı olmuştur.
germiyanoğlu beyliğinin mirasçısı il. 1956'da ilçelerinden birisi olan uşak'ın da il olmasıyla iyice kendi haline gömülmüştür. tipik taşra şehirlerinin aksine istanbul ve civarına en az göç veren ildir. göçü ne hikmetse daha çok almanya'ya vermiştir. o yüzden "alemancısı" boldur.
yakın zamana kadar türkiye'nin havası en kirli şehri olmak gibi gereksiz bir rekoru bulunduruydu. bunun en önemli nedeni şahrin sahip olduğu düşük kaliteli ve kükürdü bol linyit kömürüdür (tunçbilek ve seyitömer kömürü). doğalgaz sonrası bu rekor kayboldu ama şehirde hala kömür kokusu almak mümkündür.
şehir güzeldir ancak şehre asker ve öğrenci olarak gelenler pek hazzetmezler. askerleri anlarım da öğrenciler sanki paristen geliyorlar amk. neyse şimdiki öğrenciler şanslı, dpü'nün ilk kurulduğu yıl olan 1993'de gelenler çekti asıl eziyeti, şimdikiler sefa sürüyorlar. ha halkı tutucu mu evet, ama halkı tutucu olan tek il değil. yok lan, gerçi ege bölgesinde birinciliğe oynar yine. son dönemde hizmete açılan zafer havaalanı ile ulaşımda önemli bir adım atmıştır.
elif türküsü, kumarıya gide gele, kütahyanın pınarları gibi bilindik türküleri ve hisarlı ahmet gibi halk ozanı çıkarmış bir şehirdir.
son olarak önemli not: soyadına aldanıp rasim ozan'ı kütahyalı sanmayın, arkadaş izmirlidir.
germiyan sokağı'ndaki 150 yıllık türk konaklarını, lajos kossuth'un misafir edildiği evi ve müzeleri gezmeden,
antik roma kenti aizanoi'yi ve frigya vadilerindeki peribacalarını, kaya mezarlarını, şapelleri görmeden,
kurtuluş savaşına tanıklık eden afertepe'yi, dumlupınar şehitliğini ziyaret etmeden, vatan için can verenlerin yaşadıklarını hissetmeden,
kale içindeki döner gazino'da yöresel yemeklerden yemeden,
termal sularından şifa bulmadan, pınarlarından içmeden,
dünyaca ünlü çini ve porselenlerinden almadan,