kütahya'da bir ay kalana ne mutlu,
iki ay kalacak olursanız, daha fazla müstefid ve münfeyiz olursunuz.
kütahya kusursuz bir güzeldir.
böyle kusursuz güzele zeval olur mu?
ya rab, bu memlekete kaza-bela verme,
cennet kütahya'nın ya altındadır ya üstünde,
feda olsun lahor, keşmir, tebriz kütahya' ya."
ramazan ayinda oruc tutmadiginiz farkedilince dayak yeme ihtimaliniz olan sehir. muhafazakarligi ve muhafazakarlari bir tarafa koyuyorum, degerlerine bagli insana hep saygi duymusumdur. ama bunun adi yobazlik be birader. belki yolcuyuz, belki hastaydik tutacak durumda degildik vesaire. neyse ayni gun tuymeyi basardim oradan.
ailemin mesleği sayesinde 7 senemi geçirdiğim, sultan ve manolya marketlerine hasta olduğum, öğretmen evindeki günlerimi unutamadığım, trafik pistinde deli gibi bisiklete bindiğim, ilk aşkımı barındıran şirin ötesi şehir....
nedense aceyip "underrated" bir kenttir kütahya. bursa'nın komşusudur; izmir ve ankara'ya da oldukça yakındır.
adı anılmaz ama pek.
çok enteresan. türkiye haritasının çoğunu gözünün önüne getirebilen biri bile kütahya'yı cuk diye oturtamayabilir.
neticede her kentin de bir marka değeri olduğunu kabul edersek; kütahya'nın bu değeri çok düşük sanki.
- kütahya?
- porselen!
bu kadar sanki. tam anlatamadım derdimi ama cidden çok garibime falan gitti yane bu durum. süper ligde oynayan bir futbol takımı olmaması ile de oldukça ilgilidir belki. hatta çevresinde büyük kentler olduğu için de öne çıkamıyor denebilir. barcelona'daki deco gibidir kütahya. gölgede kalıyor sanki.
ay ne bileyim; öyle işte. adının bu kadar az duyulmasında bir numara var bence ama bakalım...
sabahları şehir girişinde acaip böyle osturakımsı bir kokunun etrafı sardığı şehir. bünye her sabah gelip burada çalışıp akşam caanım eskişehirine gidince yaşadığı ızdırabı anlıyor. ayrıca çok oynak iklim koşulları vardır hemen hava soğuyuverir bir kar bir fırtına bir bulanıklık acı soğuk! eskişehir soğuğu halt yemiş.
Afyon için kıyaslama yaparsak, afyon'dan kat kat daha iyi, daha modern, öğrenciye gereken hassasiyeti gösteren, hatta bünyesinde seks shopu bile barındıran *** avrupa birliği ödüllü, öğrencilik yıllarımın bir kısmını bu şehre adamak isteyipte malesef ki başarısız olup kazanamadığım şehir. Çok yakın bir arkdasımın master yaptığı orada yaşadıktan sonra buraya * dönmek dahi istemediği şehirdir. Evliya çelebi'nin de memleketidir aynı zamanda.
Ulu cami´si vardir. Bu cami "kütahya´nin en ulu camisidir" diye bahseder Evliya celebi seyyahat namesinde.
Sevgilisi olanlarin; özellikle sevgilileriyle beraber gitmeleri gereken bir cok yerler vardir. Cafeler ve barlar disinda.
Bunlar camlica, hidirlik, döner gazino, porsuk baraji, frigya vadisi vb gibi yerlerdir.
Özellikle kütahya turu yapacak olanlar icin tavsiyeler;
1- havasi cok degiskendir, yaz günü üsümeye baslayabilirsiniz.
2- havasi (özellikle kis aylarinda) cok kirlidir. yollardan kalkan toz cabasi, hergün dus almanizi gerektirebilir. en cok ormanlik alanlara gidilmesi tavsiye edilir. (bkz: camlica) (bkz: ilica)
3- bayanlar icin; fazla acik secik giyinilmesi pek haz edilmez bu sehirde. Halki tutucudur.
4- yol tarifini, yoldan gecen herhangi birine yaptirmayin. yanlis adres tarif edebilir, geri dönüp sormak icin özellikle bir dükkana sorun, en dogru yolu onlar tarif ederler.
Kütahya´ya gidildiginde ne yapabilirim?
Kis aylarinda gittiysen zaten, "ne yapabilirim?" sorusundan önce "nasil isinabilirim?" sorusu cevaplandirilmali.
Yaz aylarinda yapacak bir cok sey bulunur. Önce sabah kahvaltisi germiyan sokagi´nda bulunan bir restuarant var. Cok ucuz bir yerdir. O binadan caniniz cikmak istemiyecek. Cini müzesi, daha sonra frig vadisi. Frig vadisine giderken yaninizda su götürün, yolda sicaktan susayabilirsiniz. Kütahya´nin her kösesinde cesme bulunmasina aldanmayin, cogunun üstünde "icilmez" yazisi ile karsilasirsiniz. Ilica ve yoncali gibi cok degerli termal kaplicalara sahip bir sehirdir. Mutlaka gidip, güzelce terleyip cibi cibi * yapilmalidir.
Temiz hava alip piknik yapmak icin en ideal yerler camlica ve ilica´dir. Sehir ayaklarimin altinda olsun diye düsünüyorsaniz; hisar´a cikmak en ideal olanidir.
Saat 20:00´den sonra cogu yer kapalidir. Öyle eglence merkezi felan yoktur, tamamen ilkel bir yasama gecilmistir. Ickiyi aksam olmadan istiflemek gerekir.
Bu sehire gelip, kalmak ve alismak zordur; alisildimi da ya suyundandir ya da havasindan nesindedir bilinmez, özlenir.
Sevgililerin en cok tanisip bulustuklari mekanlar ise pastaneler ve bi kac bardir.
Yaren isimli hashasli gözlemesi ise parmak yedirtir. cimcik ise bir manti türüdür.
Halkini anlamak icin önce 10-15 dakika dinlemek gerekir, daha sonra anlamaya baslarsiniz.
"anadimi, gali, nedcen, he, ..." gibi bir cok kelime dilinize alisacaktir, artik o kelimelerle yasamaya mahkumsunuzdur.
an itibari ile bardaktan boşalırcasına tabirini gölgede bırakcak bir hızda yagmur ve sele teslim olan şehirdir. sabahleyin dolu atmıştı ama şu an korkunç bir yağmur var.
ankara'dan trenle tam 6 saat süren -ki bilette dört saat gösteriyordu, ona kandık- küçük bir şehir. iki deli -ve onları kütahya'da ağırlayan üç deli- tarafından kışın ortasında sırtlarda kocaman çantalarla, kat kat giysilerle, çarşısı bir buçuk saatte koştura koştura gezilmiştir. bu koşuşturmacada bir ton resim de çekilebilmiştir. ama düzgün şekilde gezilmeye ve görülmeye değer olduğunu o kısa süre içinde farkettirmiştir.*