Kütahya'da Eti Gümüş A.Ş,'ye ait olan ve 2004 yılında özelleştirilen gümüş üretim tesisinin atıklarının depolandığı siyanür barajındaki setlerden birinin çökmesi dikkatleri bölgeye çevirdi. Geçtiğimiz yıl Ekim ayında Macaristan'ın Ajka kentindeki aliminyum fabrikasındaki zehirli atık barajının patlaması sonucu meydana gelen ve 'kızıl çamur felaketi' olarak adlandırılan olayı akıllara getiren siyanür barajındaki çökmenin ardından yeni bir havuz yapmak için çalışma başlatan DSi yetkililerinden bilgi alan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ardından yaptığı açıklamada siyanür sızıntısının olmadığını söyledi.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) ise Kütahya'daki tesisin faaliyetinin derhal durdurulmasını talep ederek Macaristan'dan 25 kat daha büyük bir felaketin kapıda olduğunu kaydetti. Bölgedeki çok sayıda köylü siyanür endişesiyle korkulu bekleyişini sürdürürken, barajın, tesisin özelleştirilmesinin ardından arttırılan üretim kapasitesine bağlı olarak yıkıldığı öne sürülüyor. Atık barajının iki numaralı havuzu ile üç numaralı havuzu arasındaki üç numaralı seddenin bir kısmının yıkıldığını ve atık malzemenin iki numaralı havuzu doldurduğunun belirtildiği ÇMO açıklamasında, iki numaralı seddenin üzerinden siyanürlü atık taşarak bir numaralı havuza akmaya başlamıştır. Tüm atık yükü son seddeye yüklenmiş durumdadır. 25 milyon ton siyanürlü atık her an son seddeyi de yıkıp barajı aşabilir. Tesisin bir an evvel faaliyetini durdurulması gerekmektedir. Tesis faaliyetlerini geçici durdurmalarla bu soruna çözüm aranmamalıdır. Siyanür ile yapılan maden faaliyetleri ölümü, açlığı ve sefaleti beraberinde getirmektedir" ifadelerine yer verildi.
Tesis yetkilileri ve Çevre ve Orman Bakanlığı görevlilerinin halka ve meslek odalarına bilgi vermediğinin altı çizilen açıklamada, "içme sularında yapılan ölçümlerin sonuçları bir an evvel kamuoyu ile paylaşılmalıdır.Atık barajının taşması halinde siyanürlü atık su, Porsuk Çayı ile önce Eskişehir'de Sakarya Nehrine ve sonrada Karadeniz'e ulaşacaktır. Geçtiği tüm şehirlerde ciddi zehirlenme ve ölümlere yol açacak bu tehlike ile ilgili Çevre ve Orman Bakanlığı'nın gerekli önlemleri almakta yetersiz kaldığı ve önceki aylarda Bakanlık tarafından hazırlatılan raporlarla ilgili de gerekli önlemlerin alınmadığı görülmektedir" görüşüne yer verildi.
bergamadaki tepki sonrasında bu tür yatırımlar azalacağına hızlanarak devam etti. fakat nedendir bilinmez medyada fazla yer almadı. aynı bu hadise gibi. halihazırdaki hadise de nedendir bilinmez medyada ısrarla kenarda köşede adeta okurun gözünden saklanırcasına veriliyor. sebep ne olsa gerek..