Yusuf kahveye girer ve ağır abimizi kahve cemaatinin şaşkın bakışları arasında başı öne eğik, düşünceli ve suskun görür. Bu arada ağır abimizin, her zamankinden farklı olarak kıyafetleri, yakası göbeğine kadar açık gömlek; kumaş pantolon, ceket, sivri burun kundura değil, pembe bir tayt, sarı renkli badi ve parmak arası terliktir.
Yusuf çekinerek yanına oturur ve titrek bir sesle sorar:
-Abi.. Neyin var?
-Küskünüm yusuf..!