bu adama sorguda kokaini nerden alıyordun diye sorulmamış mı? torbacı öğrenildikten sonra piramitten yukarıya doğru gidilip kimin olduğu ortaya çıkarılmalıdır.
adapazarı erenler de kendini asan tuğrul diye bir çocuk var kürşat. Aynı yaş değilseniz de senin bir alt neslin sayılır, tuğrul gibi binlerce çocuğa gelecek olabilecek maddi imkanları tek başına hüpletmenden dolayı belli ki milyonlarcasının gelecekten umudu yok. bu dünyada ve diğer dünyada elimiz yakasından inmeyecek şahıstır.
hayat hikayesini daha sinematik bir dille izlemek isteyen varsa the wolf of wall street tavsiye ediyorum. ama yazık yani.
tipik akgençtir. şark kurnazından tut, açlıktan ağzı kokan fedai tayfaya kadar. ne dindardır, ne tabletlidir, ne kindlecıdır, ne de kincidir. tüm zihni yolunu bulmaya bkar. maneviyat veya sözde muhafazakarlık onlar için bir paroladır, sahte üst kimliktir.
eğer akep iktidarı boyunca gençliğin nüfus olarak çoğunluğu böyle ise sağlam zıçmışız demektir.
herşeyi geçtim dirt filminde oynayacak potansiyele sahip bir gencimizdi keşke oynatsalardı vince neil'i oynayan oyuncu dan daha iyi oyunculuk ortaya çıkarırdı. pudra şekeri çekişinden belli.
Lüks bir araçta uyuşturucu kullanırken çekilen görüntüleri basına sızan ve ev hapsi cezası alan AK Parti Genel Merkezi çalışanı Kürşat Ayvatoğlu'nun dava dosyasındaki detaylar ortaya çıktı.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre Ayvatoğlu ve arkadaşları, "Uyuşturucu madde temin etmek" amacıyla kendi aralarında "Artık Melih Kürşat" adlı whatsapp grubu kurdu. Grupta Ayvatoğlu ile Yağız, Ufuk ve Melih isimli arkadaşlarının yer aldığı belirlendi. Yağız M. ifadesinde, "Grupta uyuşturucu temini ve uyuşturucu içerikli fotoğraflar paylaşıldı" dedi.
Yağız M. ayrıca Ayvatoğlu aracılığıyla uyuşturucu ve eskort kadın temin ettiğini de anlattı.
Bunu eleştirmek, basit bir muhalif söylem olarak görmeyin ki; bu durum slstemin (herhangi bir rejimin ideolojinin devletin normal yansıması) ve içinde ki insanın doğası gereği sistem ve insan olgusunda ortaya çıkan basit bir durum.
Bu gerçek insanlık tarihinde her dönemde yaşanmıştır ve yaşanacak.
Asıl tartışmamız gereken ise hiçbir dönemde hiçbir iktidar bu kadar çapsız vizyonsuz yozlaşmış bir zenginlik yaratmamıştır.
Ama bunun suçlusu iktidar mı?
Bazılarına bakınca, gelen para güç ile sadece oturduğu ev, bindiği araba, giydiği giysi elbise değişmiş ama mental olarak, vizyon-misyon etik olarak, artı değer olarak topluma katkı yapıp yozlaşma popüler kültürün eksi değerlerini yok edecek hiçbir fayda sağlayacak işlerde bulunmuyor.
Şu an toplum olarak geldiğimiz noktayı gözönünde tutarak, her gün haberlerde çevrenizde yaşanan olaylara bakın.
Kurum kuruluşlar aile yapısı hukuk idare insan ilişkileri sosyal sorumluluk açısından yozlaşmaya çürüme çökme ne seviyede olduğunu görün.
Bu durum akp iktidarı olmasa da olacaktı, bu kişiler Ali değil de veli olsaydı da olacaktı.
iktidarı ve rejimi belirleyen, bir parti ideoloji değil de toplumu oluşturan bireylerin etik değerleri sosyal sorumlulukları olduğunu bilmeyen insanlar hâlâ olayı bir parti rejim ideoloji kişi çerçevesinde tartışıyor.
Çözüm olarak filmlerde TV de içki kadehi sahnesini sansürleyerek, içkili yerlere adı koyulmamış kısıtlama yaparak, bir basketbol kulübünün adı bira adı diye yasaklayarak, internet üzerinden bir kilo domates bir kilo biber yarım kilo kıyma siparişi verdiğiniz Migros markete 2 kutu bira bir paket sigara siparişe izin vermeyerek toplumda ki çürüme önüne geçeceğini sanıyorlar.
içki ve sigara kötülüklerin anası değildir.
Öyle olsaydı Hitler benim gibi sigara içki içerdi.
Veya gündüz kuşağında yaşanan rezilliklerin kahramanlarına bakın, TV programında ekranlara çıkanlara bakın.
Eline içki kadehi değmemiş, sigara paketi almamış tiplere bakın ne demek istediğimi anlayın.
Burada asıl suçlu sen ben hepimiz oluruz.
Kimse masum değil.
Bunun gibi binlerce tip var işte devletin içinde. En tabandaki bu denli haksız kazanç sağlıyorsa üst kademedekileri düşünün bir de. Her biri en kötü 10 milyon lira cukkalamış olsa milyar liralar yapıyor. Tarıma, eğitime, alt yapıya, sağlık sektörüne, teknolojiye, kısaca ülkenin kalkınması için harcanması gereken paralar kimlere gidiyor ortaya çıkıyor her gün. Biz görüyoruz bunu ama hala üç maymunu oynayan bir sürü parazit tayfa var ülkede. Böyle bir ülkede ekonomik kriz olmaması mümkün değil, ülkeye katma değer sağlayacak yatırımlar yerine kokoculara, tarikatçılara, yandaşlara gidiyor tüm vergiler. Şu coğrafya bir Avrupa ülkesinin yahut japonya'nın elinde olsa kafadan ilk beşe oynardı her konuda.
bir iftirayla linç edilen asrın mücahiti. şaka yaparken kameraya çekmiş birisi. o arabayı fakirlere daha hızlı yardım götürsün diye hayırseverler aldı anlayana.
isterse anasının göbeğinde uyuşturucu partisi versin, sikimde olmaz. beni asıl üzen kıçı kırık bir ofis boyunun ultra lüks araçlara binmesi, tek oturuşta asgari ücretlinin bir ayda kazandığı para değerinde uyuşturucuyu çekmesi.
lan ofis boyu bir eleman bunları yapıyorsa belediye başkanları, millet vekilleri, bakanlar neleri yapar? kaç para ceplerine indirir? ülkede kriz sadece garibana var. üstteki şerefsizler am üstünde fındık kırıyor. tek kuruş hakkım varsa haram olsun.