Orjinal ismi aslında Kür Şad olan kahramandır. ismi Kür ok manasına gelmektedir, Şad ise Göktürklerde hanedan soyundan gelen valilere verilen ünvandır. Göktürklerde hanedan soyundan gelen prensler, yöneticilik vasıfları kazansınlar diye, bazı bölgelere vali olarak tayin edilirlerdi. 630 yılında Göktürk devleti yıkıldıktan sonra, Türkler esir olarak Çin'e götürüldükleri zaman o kafilenin içinde henüz çocuk yaşında olan Kür Şad da vardı. Kür Şad'ın hanedan soyunda olduğu Türklerce saklandı ve Kür Şad Çinliler tarafından saraya götürüldü. Burada başarı ile vazifesini yürüten Kür Şad imparatorun hassa ordusunda üst rütbeler elde etti. Ancak bütün bu aşamaları geçerken, Türk olduğunu unutmamıştı.
639 yılında, yani esaretten 9 yıl sonra Kür Şad ve etrafında topladığı 40 askeri, Türklerin artık bağımsızlıklarını elde etmeleri gerektiğini düşünürler. Bu sebeple ani bir gece baskını ile imparatorluk sarayını basmayı ve imparatoru alıkoymayı planlarlar. Ancak işleri istedikleri gibi yürümez ve imparatoru kaçıramazlar, daha sonra saraya yetişen askerlerce yiğitçe çarpışan bu kahramanların hepsi teker teker ölürler.
Ne yazık ki, bu kahraman da bazı siyasi çevreler tarafından simgeleştirilmiş ve sadece onlarınmış gibi sahiplenilmiştir, bu kesimin dışında kalan çevreler ise, bu kahramanın kim olduğunu ne için savaştığını bile önemsemeden onu 'tü kaka' diyerek dışlamıştır. Halbuki unutulmamalıdır ki, Kür Şad ve benzerinde olduğu gibi bu kahramanlar ne bir kesmin ne de bir ideolojinin kahramanlarıdır, onlar tüm Türk milletinin kahramanlarıdır.
kür şad hüseyin nihal atsız'ın dediği üzere resmi ünvanıdır ismidir. asıl ismi *şudur. Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük kahramanıdır. Hüseyin Nihal Atsız bozkurtların ölümü romanında onun bütün silah arkadaşları öldükten sonra Tanrılaşan bir savaşçı haliyle Tanrıdağına varışını yani şehit olmasını şu şekilde anlatmıştır.
"Kür Şad, ölmüş Çinli yığınları üzerinde tek başına Çin kağanlığına karşı vuruşuyordu. Yalın kılıçtı. Börkü düşmüş, kaftanı parça parça olmuştu. Göğsü açıktı. Göğsünden, alnından, yanaklarından, boynundan kan sızıyor, fakat o yine vuruşuyor, dövüşüyor, çarpışıyordu.
O şimdi yarı tanrı gibi bir şeydi. Ölümü de başka türlü olmalıydı. Kırk kahraman birer birer düştükten sonra o hâlâ ayakta idi. Uzun saçları omuzlarında uçuyor, gözleri kıvılcımlar saçıyor, kolu yıldırım hızıyla kalkıp iniyor, her inişte bir Çinliyi deviriyordu.
En sonra ölüm kızı onun eline bir sağrak sundu. Kür Şad bu acı sağrağı gözünü kırpmadan içti. Atının yelesine kapandı. Başını dayadı. Sağ elinde kılıç hâlâ sımsıkı duruyor, sol eli sarkıyordu.
hayali çizgi roman 300 ıspartalıya izlediğimizde g.tümüzle gülmemize sebep olan, 40 cengaverin komutanı. Onun adına ölümsüzleşecek bir film dünyaya güzel bir tokat olurdu. *
gözü pek, güçlü, hırslı 40 çerisiyle birlikte Türkleri özgürlüğüne kavuşturmayı isteyen yüce insan.Türkiye'nin bugün burada olması o ve onun askerleri sayesindedir. oğlu urungu da II. Göktürk devletinin kurulmasında büyük rol oynamıştır.
40 askeri ile çin sarayını basan deli türk, büyük insanlarımızdan. çinlilerin neden koca çin seddi'ni inşaa ettiklerini daha iyi anlamamızı sağlayan göktürk prensi.