Bugün maalesef en acı örneği ile karşılaştım...
Arkadaş seçerken asla bir siyasi tutumu göz önünde bulundurmadım, lakin yaşadıklarım bunun önemini doğruladı.
Diyarbakır Çınar'daki patlamanın üzerine, arkadaşım rojda'yı aradım. Orada yaşıyor.
Hem hal hatır sormak için, hem de bu patlamadan sonra fikirlerinde herhangi bir değişiklik olup olmadığını öğrenmek için.
Teyzesinin evinin kullanılamaz halde olduğunu söyledi.
Üzüldüğümü belirterek, şakayla karışık "ee rojdacım şikayet etmeyeceksiniz. Barış için mübah bunlar."
Verdiği cevap kanımı dondurdu. Bana karşı soğukluğu hissedilebilir türdendi baştan beri.
Gülerek:
"Şikayet eden kim essy? Bak ödeşmiş olduk."
Ne demek istediğini anlamam 10 saniye kadar sürdü.
Çünkü o bombalar lojmanların önünde patlatılmıştı.
Gözlerimin önüne geldi 4 yaşındaki polis evladının tabutu.
Diyecek söz bulamadım, kapattım suratına.
O an anlamışım işte; kürt olmamıza rağmen ailemin bizi neden bu insanlardan uzak tutmak istediğini, arkadaşlıklar kurmamızı istemediğini.
yandaşları komünizm maskesi altına sığınsada kendilerini gizleyemecek kadar salak. en az türkçülük kadar x diyerek kendini belli eden bu yavşaklar bilmeliler ki kendi vatanının milliyetçiliğini yapmak kadar doğal birşey yoktur. kürtçüler kimin çöplüğünde kime havlıyor. türkellerinde türk düşmanlarının tek hakkı var o da geberme hakkı bunu öğrenseniz iyi olur.
övünecek herhangi bir maneviyatınız, sırtınızı dayayıp kuvvet bulacağınız bir değeriniz yok. ancak en az türkçülük kadar kötü diyerek kendinizi tatmin edersiniz. türkçüler insanlığı kürtlerden öğrenecekte değildir.