vatansızların ideolojisidir.abileri dağda kendileri ovada milletin huzurunu bozar.askerimizi,polisimizi şehit ederler.tarihde bir tane devlet kuramamış adamlar ''kürtçülük''yaparlarsa ,medeniyet görmemiş adamlar siyaset yapmaya soyunursa sonuç bu olur.
Bir sosyalist olarak bizzat devlet ve-veya kendisine derin devlet diyen kimselerce kürtlere karşı yapılanları hiç bir biçimde meşru görmemekle birlikte 18. yüzyılın son çeyreğinden itibaren adım adım beslenerek ve çoğunlukla doğal olarak dış kaynaklı biçimde gelişerek ilerleyerek hem türklere hem de kürtlere çok büyük zararları olduğunu düşündüğüm bir akım. Türkçülüğün olduğu bir toplumda er ya da geç elbette kürtçülükte gelişecekti ancak maalesef kürtler arasında kendini dış etkilerden bağımsız olarak yetiştiren pek aydın olmadığından ötürü emperyalistlerce bizzat eğitilen kürtlerce kürtçülüğün bayraktarlığı yapıldı bunun sonucundada Türkçülük'ten daha saldırgan biçimde ortaya çıktı günümüzde ise maalesef kürt hareketini temsil edenlerin bir kısmı kürtlerin hakkını savunmakla kürtçülük yapmayı pek ayırt edemiyorlar. Kürtçülük sürecinin detaylı bir biçimde gelişimini öğrenmek isteyenler Bilal Şimşir'in kürtçülük adlı 2 ciltlik çalışmasını okuyabilirler. yalnız yazarın hiç bir biçimde katılmadığım devleti (aslında hükümetleri) fazlasıyla yücelten ve gereksiz yere öven çok sayıda subjektif söylemi mevcut. bununla birlikte bir araştırma kitabı olarak iyi iş çıkarmış.
nicelik derdine düşmektir. kürtleri kullanmak için yapılan, ve kürtlere en büyük zararı veren siyasi sapkınlıktır. başlık kürtçülük olduğu için, cümlelerimi onun üzerinden kurdum, aynı şey, türkçülük, arapçılık, lazcılık, çerkezcilik için de geçerlidir. tarihe ve toplumsal düzenlere, sınıfsal bakamayanların penceresinden görebildikleri ucubeliktir...
kürtçü elitlerin son 20-30 senede oluşturduğu akım. bilhassa şu barış süreci ile de iyiden iyiye tırmanmıştır. zaten sözde barış sürecinin kutuplaştırma süreci olduğu aşikardır, bunu kabul etmeyen kürt hakları savunucuları(!) da dönüp bi bulundukları çizgiye bakmalıdırlar.
şimdi bu kürtçü akımı biraz daha açacak olursak, 78'de Öcalan önderliğinde ilk toplanmasını yapan ve 80li yılların başlangıcından itibaren iyice faaliyete geçen PKK ile bunların TBMM kanadındaki kürtçü elitler eliyle oluşturulan bir akımı olduğu gerçeği karşımıza çıkmaktadır.
Bugün sırrı süreyya gibi, kürkçü gibi sosyalist gelenekten gelen, bu sebepten hapisler yatan insanlar bizzat amerikancılık yapmaktadır. sosyalizm tarihsel bir süreç olarak gelişir. bu tarihsel süreci anlamayan romantik solcular bugün kürtçü çizgidedir.
bugün bdp adlı parti; içinde liberal, sosyalist, şeriatçı, kürtçü çizgide insanlar barındırmaktadır. bu anlamda ne oldukları, neye inandıkları, ideolojileri tam bir muammadır. tek söyledikleri kürt haklarıdır ama bunları söylerken antiemperyalist tek bir tutum içine girmedikleri gibi, aksine misal suriye konusunda amerika ile aynı çizgidedirler.
şimdi sözüm ona devrimci bdpliler veya genişletelim hdkliler, bu tutumu şu şekilde açıklamaktadırlar: "gelinen noktada orta doğu'da barış, özgürlük ve demokrasinin gelmesi için müdahaleler şarttır ve bu müdahalelerde elbette ki dikta esad'ın yanında olacağımıza karşı tarafta olmamız gerekmektedir."
tam anlamıyla fiyasko bir yaklaşımdır. bir oportünist güruha da ancak bu yakışır.
bdp-pkk kanadı zaten gözümde hiçbir zaman meşru olamadıkları için gelinen noktada da varlıklarını bu yaklaşımla hiç etmişlerdir. kürt halkının bu dengesiz, oportünist, elitist harekatı kabullenmesi ve üstelik bu elitleri kendilerine sözcü olarak ataması da içler acısıdır.
bop'u kabul edersin veya etmezsin, godka'ya inanırsın veya inanmazsın lakin gelinen noktada amerika ile ortadoğu hususunda hemfikir olursan ben senin ne devrimciliğini tanırım ne de insanlığını. yazıktır.
bdp ne istemektedir?
şeriat mı? marksist leninist bir çizgide gelişecek bir sosyalizm mi? denizlerin mahirlerin mücadelesini verdikleri tam bağımsız türkiye mi? yoksa ılımlı islam paydasında neo-liberal bir türkiye mi? ya da ya da kürdistan ulus devleti mi?
tam bir muammadır.
bir parti düşünün ki kürtçülük dışında tek bir net ideolojileri olmasın. işte o parti bdp'dir. ve yansımaları hdk içindeki diğer particiklerdir.
özgür bir ülke istemek herkesin hakkıdır. anadilde eğitim istemek herkesin hakkıdır. vatandaşlık tanımı istemek herkesin hakkıdır. kürdün de hakkıdır, lazın da, ermeninin de... lakin içinde bulunduğumuz şartlarda, mevcut orta doğu ortamında bunu emperyalizm ile ve emperyalistlerin kuklası olan bir iktidarla çözme düşüncesi kabul edilir değildir.
bdpli veya hdk içindeki herhangi bir partili bana şu soruların cevabını vermelidir:
Amerika'nın orta doğudaki politikası gerçekten barış ve demokrasi temalı mıdır yoksa sömürü ekseninde midir?
tunus'ta, mısır'da, libya'da gerçekleşen devrimler nasıl bir değişim yaratmıştır? yoksulluk, sömürülen insanların dertleri bitmiş midir veya bu anlamda adımlar var mıdır?
ırak'ta yüzbinlerce hatta milyon üzerinde ölen müslümanın kanı neye yaramıştır?
pkk, akp ve bdp'nin birbirinden çelişkili açıklamaları mevcut çözüm sürecini nasıl tasfir etmektedir?
tanıma başlamada önce kürt olduğumu, pekaka değil de pekeke diye seslendirdiğimi, devlet ağzından nefret ettiğimi ifade etmek isterim. lakin bu pkk daha demin, geçenlerde suriye'de bir devlet için amerika ile anlaştı. o amerika ki vietnam'da ırak'ta ve ismini sayamadığımız birçok yerde katliamlar yapmadı mı ? yaşasın halkların kardeşliği diyoruz, e güzel. tamam da benim tek kaşlı kardeşim ortak düşman amerika ile neden anlaşıyorsun ? taa aylar öncesinde değişik sol fraksiyonlar el kaide bağlantılı el nusra karşısında esad yanlısı bir siyaset gözlerken, şu an mı aklına geldi el nusra karşıtı olmak. tamam rojava'da insanlar ölüyor, hepimiz karşıyız da bir tek kendi insanı ölünce zulme dur diyen bir siyaset ne sosyalist, ne ihtilalci, ne yenilikçi bir kılıfa sokulabilir. yıllardır halepçe diyorsunuz, 2003'ten beri ortadoğuda ölen hiçbir halk için sesinizi yükseltmediniz. 2 yıldır roboski diyorsunuz, 2 ay önceki gezi direnişinde ölen 5 insana, kesilen onca ağaca verdiğiniz cevap aynen şu: e roboski de 34 insan, kürdistan'da binlerce ağaç kesildi. siz sesinizi çıkarmadınız diyorsunuz. e güzel kardeşim, sen gel benimle birlikte dur yüzüme vur bak sen gelmedin, ben gelmedim de. ben utanayım o zaman. yök eylemlerinde, harç eylemlerinde, üniversite yemekhanesi eylemlerinde hep boy gösterip " kürdistan, kürdistan " diyip o kalın parmaklarınla zafer işareti yapıyorsun da ağzından kürdistan dışında laf çıkmaz mı güzel kardeşim ? partiniz olan bdp'nin diğer konulara ( işçiler, hesler, kadın zulümleri vs ) eğilmesinin sebebi de birlikte seçime girdiği demokrasi blokudur. sözlerimi burda tamamlarken sırf pekeke ve kürdistan dedim diye eksi verecek arkadaşların da canı sağolsun diyip bitiriyorum.
sol grupların içinde büyümüş ve yine sol adı altında yürütülmeye devam edilen orospu çocukluğudur. marjinal solun salakları da bu oyunu içlerinde barındırıyorlar ve büyümesine ses çıkartmıyorlar. son zamanlarda yaşanan, itü maden fakültesinin, marjinal solcu olduklarını tahmin ettiğim öğrenciler tarafından işgalinden sonra görülen fakültedeki duvar yazıları bunu göstermektedir.
ayrı olarak örgütlendiklerinde en azından kimin kürtçü, kimin solcu olduğu anlaşılıyor; fakat bu şekilde, görünüşte enternasyonel sol, içlerinde kürtçü sol... asalaklar...
kendine "solcu" diyenler, fidel alejandro castro ruz'un "sizin oradaki kürt hareketine dikkat edilmelidir. o hareket kimsenin özgürlüğü için değil, bölgedeki petrollerin abd adına bekçiliğini yapmak için yürütülmektedir" minvalinde bir söz söylediğini bilmelidir.
asıl sol, ulusal soldur, türk soludur; bölücü sol değil.
türk düşmanı olduğu için solculuktur. ulusal sol diye bir kavram sadece bizim deniz gezmiş özentisi tatlı su solcularında vardır. türk solu diye birşey olamaz çünkü sol türklerin düşmanıdır. ermeni dostu chavez, tatar sürgüncüsü stalin, ermeni çetecileri taşnaklar, her fırsattan türkleri eleştiren alman aşırı sol partisi die linke, kuzey ırak bölücüsü barzani, komünist çin halk cumhuriyeti, eokacıları cumhurbaşkanı yapan yunan komünistleri, bulgaristan türklerini hapislere tıkayan todorov, kıbrıs rum devletini türkiye'ye karşı destekleyen el fetih ve diğer bütün solcularda göreceğimiz üzere sol türk düşmanlığıdır.
eşittir terörizmdir. hepimizin bildiği gibi pkk.
biz eşkıyaya türkü yakan bir milletiz, ama adalet ve vicdan varsa.
bu ideolojinin arkasında çakma stalinistçilikten, abd emparyalizmine ve ona bağlı tc devletinin yöneticilerine, siyonist israile, ermenistana, nakşi şıhlarına kadar kirli, pis paraya bulanmış kim isterseniz var.
Türkçülük nasıl meşru ise, komünistlik nasıl meşru ise bu ideoloji de en az onlar kadar meşrudur. Tabi kürtçü ideolojiye sahip olanlar, eline silah alana, terörizm yapana kadar..
uydurma tarih, geneli özel ad olan özgün üç yüz sözcük, biraz yurtuzluk biraz da ezilmişlik sosu... alın size kürtçülük.
dünya üzerinde hiçbir ülke yoktur ki bölücülük demokratik hak sayılsın. inanmıyorsanız google elinizin altında. araştırın ve beni yalancı çıkartın. üstelik buna bir bölgeyi 50 yıldır işgâl altında tutan israil, çin halk cumhuriyeti, ermenistan gibi kürtçüleri çok sevenlerin sahiplendikleri ya da dolaylı olarak çanak tuttukları ülkeler de dahil.
said i kurdi, kürtcülüğün fikir babalarından biri ve din sapkini bir meczuptur dediğimizde, bize kiziyordunuz. bak hewal ne demiş, mankurtlaşmış şakirt!.
yüzde 13'lük oy oranı ve sosyal medyadaki patırtılarından sonra bunlar bi bok zannedildi,ben de dahil çoğu insan bunlarla mücadele etme gereğini hissettik.ancak seçimde gördük ki hdp'nin o fazladan oyu akp'li kürtlerin oyuymuş.
yani bu "soyum oğuz boylarına dayanıyor ama selo çok sevimli * "diyen sikiklerin oyu yüzde 0,6-0.8 arası bir şey.chp'ye dönen oylara bakarsak görürüz,istanbul'da bile oy kaybettiler.
yani mesele kürt-türk meselesi halen.aman gençler kürtçü oluyor özentiliğe düşüp demeye gerek yok,mizah dergilerini-radikal'i köşe tutmuş,liboş mu komünist mi belli olmayan 2-3 tane gavattan ibaretler.
Bugün maalesef en acı örneği ile karşılaştım...
Arkadaş seçerken asla bir siyasi tutumu göz önünde bulundurmadım, lakin yaşadıklarım bunun önemini doğruladı.
Diyarbakır Çınar'daki patlamanın üzerine, arkadaşım rojda'yı aradım. Orada yaşıyor.
Hem hal hatır sormak için, hem de bu patlamadan sonra fikirlerinde herhangi bir değişiklik olup olmadığını öğrenmek için.
Teyzesinin evinin kullanılamaz halde olduğunu söyledi.
Üzüldüğümü belirterek, şakayla karışık "ee rojdacım şikayet etmeyeceksiniz. Barış için mübah bunlar."
Verdiği cevap kanımı dondurdu. Bana karşı soğukluğu hissedilebilir türdendi baştan beri.
Gülerek:
"Şikayet eden kim essy? Bak ödeşmiş olduk."
Ne demek istediğini anlamam 10 saniye kadar sürdü.
Çünkü o bombalar lojmanların önünde patlatılmıştı.
Gözlerimin önüne geldi 4 yaşındaki polis evladının tabutu.
Diyecek söz bulamadım, kapattım suratına.
O an anlamışım işte; kürt olmamıza rağmen ailemin bizi neden bu insanlardan uzak tutmak istediğini, arkadaşlıklar kurmamızı istemediğini.
