--spoiler--
"Madem Kürtler'le Türkler bin seneden beri kimin eli kimin cebinde yaşamışlar, neden sözcük alışverişi bu kadar zayıf ve bu kadar marjinal kalmış'' sorusuna da cevap veren Nişanyan bu durumu da şöyle açıkladı:
BiR, dünyanın her yerinde kural gereği, yanyana yaşayan dillerden statü ve itibarı aşağı olan, yukarı olandan sözcük alır, tersi olmaz. Tersi ancak şöyle olur:
a) argo kelimeler alınır: keko, kötek, lavuk, tırsmak...
b) öteki kültüre ait "yabancı" kurum ve simgelerin adı alınır: berdel, dengbej, halay, kirve, peşmerge, şıh...
c) öteki kültürden ithal edilen nesnelerin, özellikle yiyecek ve giysilerin adı alınır: cacık, hızma, belki pirpirim...
d) öteki kültürün uzmanlaştığı bir faaliyet alanı varsa o alanın terimleri alınır: Türkçedeki Rumca tarım ve balıkçılık terimleri gibi. Hepsi bu kadardır. Bütün dillerde böyledir."
--spoiler--