türkçe gibi harika bir dilin yanında, kürtçe gibi ne olduğu belirsiz bir dilin sönük kalacağını anlamış olan insanın görüşüdür. bu ülkedeki herkse kürtçe hayranı olsa yine sorun çıkar. çünkü kürtler bu dil yüzünden kendi aralarında anlaşamamaktadır. dilin yarısı fransızca yarısı farsçadır. (bkz: arabaşı çorbası)
durumu cidden çok güzel özetlemiş başlığa sahip mesele. bir insanın doğduğu andan öğrendiği ve ailesinden başlayarak çevresi ve hayatla bağ kurduğu iletişim metodu ister dil olsun, ister şive, ister beden dili, neden tehdit yada tehlike unsuru olarak algılanır?
gerçekten iyi niyetli ise; insanların oturup bunu düşünmesi gerekir. salt bir ayırımcılıkla her önüne geleni yok saymak ne kadar saçma ise, göz göre göre geleceğine huzuruna açıkça kast etmiş bir oluşumun çağırıştırdığı şeylere tepki de o kadar doğaldır. pekakayı çağırıştıran hatta açıkça çoğu zaman destekçisi ve piyonu olan bir unsur da her zaman bu canı yanmış milletçe tepki görür. kusura kalınmasın...