Kürt nüfusu tam olarak 23.5 milyondur. Bunun 11.25 milyonu Türkiye'dedir. Türkiye Kürtleri genelde Kurmanci olduğu için şivede Kurmanci şivesidir fakat şehirden şehire, köyden köye değişen bir dil farklılığı vardır. Doğu illerinde bu sadece dil farkıdır fakat Batı Kürtlerinde (Konya, Ankara) Kürtçe, Türkçeleşmiştir ve yarı Türkçe yarı Kürtçe konuşulur. Köyden köye farklılıklar vardır. Ancak bu da dilin asimile olmasından dolayıdır. Doğuda bu sorun daha az yaşanır.
Kuzey Irak'ta 4.5 milyon Kürt vardır. Çoğu Soranidir ve Sorani dili Kürtçe'nin en az ayrıma uğrayan dilidir. Goraniler ise iran'ın Kuzey Batısı ve Hazar Gölü'nün güney doğusunda yer alır. Konuşan kişi yaklaşık 1-1.5 milyon civarındadır.
Hin-Avrupa dil ailesindendir. Farsça'dan çok etkilenmiştir. Kürtler'in soyu Farslar'a dayandığı için Farsi bir dilde denilebilir.
Konya ve Ankara'ya 1870-80 yıllarda büyük bir Kürt göçü başlamıştır. Bu Kürtler ise Adıyaman-Malatya'dan gelmiştir. Dilleri asimile olan en büyük Kürt grubu bunlardır.
Dersim çoğunlukla Zaza olmakla birlikte Kürtlerle karıştırılır. Bugünki ismi ile Tunceli bir Zaza şehridir ve yaklaşık 3-3.5 milyon Zazaca konuşan kişi vardır. Genellikle Kürt zannedildiği için Kürt nüfusuna dahil edilirler.
Kürtçe, Ankara, Konya bölgesinde Antep, Malatya, Erzurum, Kars, Ermeni Kürt Bölgesi, irani Kürt bölgesi, Kuzey Irak, Suriye'nin Kuzey Kesimleri, Gürcistan'ın, Azerbaycan'ın bir kısmı ve Hazan denizinin Güney doğusu ile Fırat ve Niclenin Güneyinde konuşulan bir dildir.
konuşan kesim tarafından dil olduğu iddia edilen ve hatta ana dil olması için yoğun baskı yapılan aslında bir bölge tarafından konuşulan bir lehçedir. ama maalesef bir kısım insan bunun farkına varmış değildir.
kürt halkı'nın anadili dir. bugüne kadar yaşayan dört lehçesi bulunuyor.
bunlar; kurmanci,zazaki,sorani ve gorani lehçeleri dir. türkiye'de yaşayan kürtler genellikle kurmanci ve zazaki lehçeleri ile konuşurlar.
kürtlerin dilidir. birileri neden rahatsiz olur anlamak guc. birisi ingilizce, fransizca, almanca yaninda konustugu zaman her dedigini anlarmisin!!! istisnalar haric anlayamazsin, ama sana kufrettigini de dusunmesin. kimse kimsenin dusmani degil neden kufretsin, yoksa kufredicek bir davranista bulundun da ondan mi sana kufrettiklerini dusunuyorsun. tamamen bozuk bir psikoloji neticesidir boyle dusunceler. boyle dusunceler birlik ve beraberligimize zarar veriyorlar. herkese illa türkce konusturmak zorunda birakmak maalesef bugune kadar yaptigi gibi bundan sonra da sadece ayristirmaya yarar. hukumetin simdi farkli kesimlerden gorus topliyarak bu ayrismanin onune gecmeye calisiyor.
destek olmakta fayda var. her seyden önce iyi niyette fayda var. önyargisiz bu duruma yaklasmak lazim. empati kurmak lazim.
dünyada yaklaşık 25 milyon kişinin kullandığı bir dildir. türkiye'de 10-12 milyon kişinin anadilidir. Günlük hayatta kullanımı, kişinin ekonomik düzeyine ve yaşadığı ortama göre değişir. türkiye için konuşursak genelde köylülerin konuştuğu bir dildir.
türkiye de genellikle doğu ve güneydoğu insanlarının bilip kullandığı, istanbulda doğmuş buralı gençlerin ise konuşamayıp yarım yamalak anca anlayabildiği, ihtiyarlar konuşup gülüşürken mal mal bakan gençlerle dalga geçtiği dil.
belli bir insan topluluğunun resmi bir dili olabilmesi için önce yürekleri, sonra ülkeleri,ancak daha sonra bu ülkeyi temsil eden bir dillerinin olması gerekir. sözün özü: bu "kürtçe" için bir ütopyadır...
baksana kürtçe'ye araplarin cehennem dili dedikleri farsçadan bile zenginmiş, oğlum sen ne diyor medler,persler gibi iki dünya tarihine iz bırakan bir milletin dili ne olduğu belirsiz bir milletin dilinden nasıl zengin olabilir? kabullenmek zordur ama bilim herzaman kazanır.zaten kürtlere kalsa zazaca bile kürtçenin bir lehçesindir.
ayrıca birileri tarafından ikinci resmi dil olmasının türkiyeyi böleceği dillendirilmektedir.ben ise şunu savunurum bir dil resmi dil oluyor diye bir devlet bölünüyorsa o devlet olmasın daha iyi
hint avrupa dillerindendir.bazılarınca farsçanın diyalekti olduğu ısrarla savunulmasına rağmen üzerindeki tüm baskılara rağmen le mondenin yaptığı dünyanın en zengin dilleri sıralamasında farsçayı geride bırakmıştır.yani birileri kürtçenin olmadığını savunmaya kalkarsa önce bir araştırsın diye söylüyorum
farsçadan doğma bir dil bile olamamıştır. bugün kürtçe eğitim isteyenler kürtçe üçgen ne diye sorsak bu soruya bile cevap veremezler. bırakın eğitimi kürtçe konuşma dili bile bir acayiptir. kabadır.
#5646010
bir ülkenin anadili değil, resmi dili olur.
kürtlerin anadili kürtçedir*.
her milletin anadilini özgürce konuşma hakkı vardır.
anadilini konuşmak inat değil ihtiyaçtır.
edit 2: insanlığın lisan özgürlüğünü iki kelimeyle savunmam mı bir yerlerinize battı. bilesiniz ki fikirlerimin sonuna kadar arkasındayım, eksiler umrumda değil.
kürtçe orta doğu ve yakın asyanın arapça, türkçe ve farsçadan sonra
en çok konuşulan dilidir. geniş hint-avrupa dilleri ailesinin iran grubuna
girer ve bu grubun tarihi kökenlerinden en az uzaklaşmış,
özgünlüğünü en iyi koruyabilmiş dillerinden biridir. yapı olarak ural-
altay dil ailesine giren türkçe ve bir sami dil olan arapçadan çok
farklıdır. ama hem gramer hem de bazı temel sözcükler açısından gerek
avesti ve sankrit gibi eski diller, gerek fransızca, ingilizce, rusça ve
almanca gibi çağdaş avrupa dilleri ile önemli benzerlikler arz eder. aynı
kökten gelen kürtçe ile farsça arasındaki benzerlik ve farklılıklar ise
latinceden türeyen fransızca, italyanca ve ispanyolca arasındaki
ayrılıklarla karşılaştırılabilir. bir kısım sözcükler aynı eski iranca kökenden
gelip, zamanla değişik bir evrim sonucu bugün iki dilde tamamen
farklı telafuz edilmektedir. her iki dilin ayrıca tamamen kendilerine özgü
zengin kelime hazineleri, morfoloji, fonoloji ve gramer kuralları vardır.
örneğin kürtçede önemli bir rol oynayan adların, fransızcada olduğu
gibi eril ve dişil olarak cinslere göre ayrımı olayı farsçada yoktur.
kürtçe ne x-xi. yüzyılda kürdistanın çeşitli bölgelerinde kurulan
şedadi, hesenwehid ve mervani kürt devletleri döneminde, ne de daha
sonra islam aleminin büyük bir bölümünü içeren kürt sultanı selahaddin
eyyubinin oluşturduğu imparatorluk döneminde resmi devlet dili
statüsüne kavuşmamış, müslüman halkların ortak kültür ve iletişim dili
olan arapçanın yerini geçici de olsa alamamıştır. bilindiği gibi aynı
dönemlerde, benzer dinsel nedenlerden dolayı, avrupa devletlerinin de
resmi yazışma ve iletişim dilleri kilise dili (olan) latince idi. buna rağmen,
kürtçede zengin bir sözlü ve yazılı edebiyat gelişebilmiş, düşün
yaşamının başlıca dallarında (felsefe, ilahiyat, tıp, tarih, edebiyat, müzik
vs.) bu dilde ürünler verilmiştir.
türkçe; farsça, arapça, fransızca ve ingiliceden copy paste* edilmiş bir dil olduğu için türkçeden ziyade bu dillerden aparılmış bir dil olabilir en fazla.