ben de türkçe-fransızca-arapça-farsça dillerinden kelimeleri toplayayım ''bakardicolaca'' diye bir dil yapayım, bakardicolaca romanlar şiirler yapayım ve buna gramer densin, ne güzel istanbul beee. gramerin roman-şiir yazmak olduğunu sanan, dil bilgisi olduğunu bilmeyen, cahil cühela takımına tekrar hatırlatmakta fayda vardır ki kürtçe diye bir dil yoktur ki eğitimi olsun. dil bilgisi dersinde ne öğreteceksiniz çok merak ediyorum. öğretecek birşey yok ki. kürtçe eğitim dersinde toplama kelimelerden yazılmış mem ü zin okutur durursunuz sabah akşam. kısaca; saçmalamakta son noktadır.
grameri olmayan bir konuşma tarzının eğitimi zaten olmaz. dil olduğu iddia edilen bu konuşma tarzında bitlisliyle urfalı birbirlerini anlayamaz konuşurken. fransızca-farsça-türkçe-arapça kelimelerden oluşan bu konuşma tarzıyla zorlama bir dil ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır ama cıkssss olmayacaktır. gramer lazım gramer. kürtçe diye bir dil yoktur ki eğitimi olsun.
korkmaya çekinmeye gerek yok... eskiden anadilleri yasaklıyken de ülke bölünmedi, kürtçe şarkılara izin verilince de ülke bölünmedi, devletin kurduğu trt şeş yayına girince de ülke bölünmedi...
kısaca kan donduracak birşey yok. üniversitelerimizde ingilizce, fransızca, almanca, arapça eğitim varken, almanların kuracağı üniversite varken bu korku ve hezeyan nedir?
sade bir vatandaş olarak çıkıp da burada kar-zarar muhasebesi yapacak değilim. bu devletin, milli eğitimin görevi olabilir ancak. hesaplar kitaplar yaparlar kürtçe eğitim için ayrılacak ödenek ile bu eğitimin sonunda yetişecek insanların ülkeye katma değeri ne olur, ne olmaz bunun üzerine kafa yorarlar.
bu ülkede ruandalı 3 tane hutu yaşasa ve hutuca eğitim istese benim için bir sorun yok. kaldı ki kürtçe eğitim zaten geç kalınmış bir şeydir.
bunu eğer devlet kendisi finanse edemeyecekse, özel eğitim kurumları açılmasına izin verir ve onlar eli ile eğitimi verir.
yok efendim kürtçe eğitim yapan özel okullar pkk lı yuvası, örgüt kampı olur endişeleri taşınıyorsa sıkı sıkı denetlenir. emdikleri süt burunlarından getirilir, ama yine de eğitim hakları verilir.
kürtçe eğitim veren okullar nasıl olmalıdır?
çocuklara ilk sınıftan itibaren kürtçe okuma, yazma öğretilmelidir. sözel derslerin hepsi de kürtçe verilebilir. orta öğretimden itibaren türkçe hazırlık sınıfları kurulmalı, fen bilimleri ve matematik dersleri türkçe okutulmalıdır.
yüksek öğretimde kürtçe ye geçilmesi çok uzun bir süreç ister, yıllarca bastırılmış, yasaklanmış bir dil ile akademik kariyer yapılmaz, yapılmaya kalkılsa sırf o kitapların çevirisi on yıllar alır, öğrencileri de durun kürtçe akademik dil olacak diye bekletsek bugün 18 yaşında olan adam 78 yaşına gelir. o derece yani. kaldı ki bugün alanında uzmanlaşan insanlar için türkçe kaynak bile yok, türkçe bile henüz tam bir eğitim dili değil. ancak lisans eğitimi için işe yarıyor. üzerine koymak istiyorsanız ingilizce, almanca, fransızca şart.
yine de kürtçe eğitim bir yerden başlamalı diyorum, ayrıntıları çok da önemli değil aslında.
hani olur da bir gun serbest olursa, dil bilgisi kisminda ne ogretecekler cok merak etmekteyim. haklarinda yazili tek bir kaynak yokken -pardon 1960 kusurlerde italyanca yazilmis bir kurtce gramer kitabi varmis. cok guldum- neye dayanarak egitim verecekler? egitim vereceklerin yeterlilik duzeyi neye gore sinanacak? sinayacak kaynagin yok ki bi kere? neye gore adamin bunu ogretebilecegine karar vereceksin?
yine sik kafali bolucu kurtlerin 'olsun da camurdan olsun' mantigiyla sictiklari bir istek gibi duruyor. acilan kurtce kurslari gibi yine bir sure sonra sinek avlayan kurumlar olacaktir buralar da.
bilim sizin neyinize onu da cok merak ediyorum. hala ortacag'da yasiyorsunuz. zihniyetiniz de yapilariniz gibi kohne. bu zihniyeti bi degistirmeyi dusunun de. yapilar sonra zihniyeti takip edecektir zaten.
muş alparslan üniversitesi yök'e kürtçe bölüm açmak için başvuru da bulunmuş ve yök sakınca görmeyip olumlu yanıt vermiş. şuan kanım dondu ve ben birşey söyleyemez durumdayım. türkiyenin sonunu kürtler değil bizim hükümetimiz getirecek.