tarihte yer sahibi olabilmek için anlı şanlı bir tarihe sahip olunmalı ve her şeyden önce bir millet, bir insan topluluğu olmalı. bu şartlar gerekmeseydi sığır sürüleri de tarihte bir yere sahip olurdu.
- 12-13.ncü yüzyılda fars ve arapların mezapotamya'da ki göçebe halklara kürt dediğini biliyoruz.
-yunan tarihçi heredot anadolu dağlarında aşiret halinde son derece ilkel bir biçimde yaşayan bir kavimden bahseder ama isim vermez. bu kürtler olabilir.
kürtlerin belgelere ilk girişi 10. 11. yüzyıla rastlar. bu da kürtlerin beşeriyetten beri var olmadığını melez bir toplum olduğunu gösteriyor. kanatime göre fars-ermeni kırması olabilir.
kesin olarak bildiğim tek şey ise kürtlerin türkler ile bir kan bağının olmaması. yani bazılarının deiği gibi dağ türk'ü, yine bazı türk milliyetçilerinin ısrarla iddia ettiği gibi bir türk boyu falan değil.
divan ı lügat üt türk'te ve ttk'nun tarihle ilgili yayınlarında dahi kürtler anıldığından , var olduğu net bir şekilde anlaşılan bir yerdir. bugünkü politik mülahazalarla tarihi çarpıtmaya veya inkar politikalarına gerek yoktur. 12 eylül dönemi çoktan bitti artık. kürt isyanları vb sorunlar ağırlıklı batının kışkırtmasıyla son 100-150 yıl içinde ve bütün kürtleri kapsamayacak şekilde gündeme gelmiş durumlardır. celallenmeyip biraz kitap okumak ve tarihte ağır bastığı anlaşılan türk-kürt birlikteliği ve kardeşliğine vurgu yapmakta yarar vardır.
