kürtlerin sorunu yanlış yerden ele alması

entry8 galeri0
    ?.
  1. kürtlerin, özellikle kendini sosyalist olarak tanımlayan ancak asıl olarak oportünist sosyalist olan kürtlerin sosyal ve yaşamsal sorunlarını yanlış yerden ele alıp değerlendirmesi durumudur.

    devrimci(!) bir kürt ile siyasi bir sohbete girdiğinizde yahut "arkadaş senin ve sizin derdiniz, istediğiniz nedir" diye sorduğunuzda verdikleri cevap hep bir ağızdan papağan misali ezberlenmiş şekilde "kimliğimizin tanınmasını ve akabinde doğal hakkımız olan ana dilimizin korunması ve doğal olarak anadilimizde eğitim" derler...

    hatta sadece arkadaşlar arası sohbetlerde değil, artık tüm iletişim araçlarıyla beraber kendilerini kürt halkının temsilcisi olarak tanımlayan muhteremler de öncelikli arzularının kürtçe anadil serbestliği, eğitimi olduğunu anlatır dururlar.

    ancak kürt halkının öncelikli sorunu bu mudur bunu irdelemek gerekir.

    şahsım olarak kürt arkadaşlarımla -ki benim de kürt arkadaşlarım var- bu tarz sohbetlere giriştiğimde onların daha önemli yaşamsal ve sosyal sorunları olduğu konusunda kendilerini bir türlü ikna edememişimdir.

    zira türkiye nin doğusundaki öncelikli sorun aşiret sistemi ve getirdikleridir. kürt yurttaşların asıl sorunu töre denen saçmalıktır.

    törenin diri diri toprağın altına gömdüğü henüz çocukluğunu bitirmemiş genç kızlarıdır asıl sorun. siyasi uzantıları bdp nin bir çok kadın kolu vardır, mitinglerde kadınlar en önde durur ancak ne o kadın kolları ne de başkaları samimiyetiyle düşünür o diri diri toprağın altına gömülen bedenleri...

    tecavüze uğrayan bir sürü çocuktur yörenin asıl sorunu. gösterilerde çocukları en ön saflarda tutarlar provokasyon amaçlı. ama ne devlet ne de kürdün temsilcileri düşünür o çocukları, kimisi tinerci olur, kimisi kendi yakınları tarafından cinsel istismara uğrar...

    zorla evlendirilen gençlerdir yörenin asıl sorunu. belki kuzenlerdir, kardeş gibi büyümüşlerdir ama doğu da sevmek yasaktır, günahtır adeta. ancak büyükler asla bilmezler ve değinmezler bu soruna...

    onlar için varsa yoksa anadilde eğitimdir, zartır, zurttur...

    anadiliniz sizin olsun. istediğiniz gibi konuşun hatta okullarınızda eğitim dili olarak kullanın. ben bir türk olarak en büyük destekçinizim şahsım adına.

    ancak samimiyetten uzak beyinlerinizi, asıl sosyal sorunlarınızı bir kenara bırakıp bu gibi sorunları ön planda tutmanızı yadırgayıp sorugulayınca, ben ve benim gibileri oportünist sosyalist olarak nitelendirir durursunuz.

    siyasal ideoloji olarak benimsediğiniz sosyalizmi sadece "ukkth" açısından ele aldığınız için size "temelsiz bir kürt milliyetçiliği yapıyorsunuz, sosyalizm öncelikli olarak tüm yaşamsal ve sosyal problemlerin çözümü için vardır, bunları bütünüyle ele almalısınız" dediğimizde bizi faşist olmakla suçlarsınız.

    aslında ne ile suçlarsanız suçlayın beni ve benim gibi düşünenleri. ben kürt kardeşlerimin daha uygar daha medeni bir sosyal yaşam içinde bireyler olmalarını talep ederken, sizler salt anadil üzerinden politika yapmaya devam edin. görmezden gelin coğrafyanızdaki çarpıklıkları...

    pkk halktır, halkın sesidir dersiniz. ancak ne o pkk ne de siyasi uzantılarınız bu sorunları dile getirir, varsa yoksa anadildir. özerkliktir, bağımsızlıktır.

    kendi sorunlarınıza kendiniz sahip çıkmayıp üstünü örttükçe daha çok sürünüp gidersiniz...
    3 ...
  2. 1.
  3. efendim yanlış yerden ele almıyorlar. bilakis tam yerinden ele alıyorlar. isyan edince bunlar arkalarına uygun ebatlarda kazıklar (mecaz değildir gerçek kazıklar) sokulmuş neticesinde bunlar haftalarca oturamamaışlardır. bunun acısıyla ne yapacaklarını bilemeyip israil gibi devletlerin oyuncağı olmuşlar ve bunu fark edemeyecek kadar da cahildirler,neyse...
    sorun:arkalarına sokulmuş kazık acısı.
    çözüm: emparyalist devletlerden kayganlaştırıcı temini.
    0 ...
  4. 2.
  5. kimlik sorununu küçümseyen bir bakış açısıdır.
    ne hikmetse herkes tanıdığı kürtlere göre kürtleri değerlendiriyor. oysa sayıların az ya da çok olması önemli değildir. bir tane bile insanın kimliği yok sayılıyorsa ve o insan bunun farkında bile değilse o iş yine de yanlıştır.

    gelelim süpersonik tespitlere

    "zira türkiye nin doğusundaki öncelikli sorun aşiret sistemi ve getirdikleridir. kürt yurttaşların asıl sorunu töre denen saçmalıktır"

    evet canım doğru diyorsun ama bunun asıl nedeni o düzene seyirci kalan devlet değil midir? yani türkiye'nin batısındaki feodal yapıyı şıp diye çözüveren o her şeye kadir devlet nedense doğudaki aşiret düzenini bir türlü sonlandıramadı...ne kadar ilginç. sence bunun nedeni o kürtler aşiret sisteminden kurtulup doğru dürüst vatandaş olmasın ve haklarını talep etmesin amaçlı bir şey olabilir mi? istiklal mahkemelerinde istediği adamı sallandıran o devlet neden kürt aşiret reislerini hizaya sokamadı? o aşiret reislerini chp başta olmak üzere tüm siyasi partilerin yıllarca milletvekili yaptığını dünya alem biliyor...

    sonra kimlik ve dil mücadelesi yapmak için sosyalist olmaya gerek yok. demokrat, müslüman, liberal vs ne olursan ol, yeter ki faşist olma...zerre kadar vicdanın varsa, zaten bunun en temel insan haklarından biri olduğunu teslim etmen gerek.

    kimse ama kimse bir halkın dilinin, kimliğinin yok sayıldığı bir düzende olayı pkk, kürtçülük ve sosyalizm sığlığından düşünemez. ortada inkar edilmiş en temel insan haklarından birisi dururken olayı oraya buraya çekiştirmek, sorunu sadece geçiştirmektir.
    1 ...
  6. 3.
  7. kimlik sorununu asla bir kenara koymayan bakış açısısıdır.ancak kürt halkının özgürlük savunucalarının sorunları doğru elden değil tek bir odaklanma noktasından çıkışlı olarak algılamasına getirilen eleştiridir.olayı bir yerlere çekiştirmeyle ihtam edilmek görünen dağların arkasına saklanmaktan ve asıl sorunları görmezden öte değildir.

    kürt halkının savunuculuğuna soyunanların sorunu tek bir noktadan algılamasını nasıl eleştiriyorsak, dünden bugüne değin devletin politikalarını da ziyadesiyle her daim eleştirdik, ki eleştirilmelidir.

    devlet aşiretleri hizaya sokamıyor ya da sokmuyor, işine geldiği gibi politikasını ortaya koyuyor. ancak bu halkın savunucuları neden doğu da yaşanan çarpıklıkların giderilmesi için haykırmak yerine tek bir noktadan siyaset güdüyorlar diye sormak gerek adama.

    "biz anadil konusunda mücadelemizi ortaya koyalım, geride kalan çarpıklıkları, sosyal ve yaşamsal diğer sorunları es geçelim , bunlar için mücadele etmeyelim onu da devlet halletsin" demek nasıl bir halk savunuculuğudur ?

    kürt halkının tek sorununu kimlik sorunu gibi algılamak ve algıllattırma çabası nerden geliyor diye sormak lazım...

    neden bu ısrar?

    gencecik kızların zorla alıkoyulup evlendirilmesi, daha çocukken gebe kalması, okutulmaması, bütün bunları reddettiğinde kafasına kurşun sıkılmasını doğu sorununun neresine koyacağız, ben şaşırdım vallahi...
    0 ...
  8. 3.
  9. ısrarla varolan asıl sorunları algılayamayan ya da algılamak istemeyen avanakların kabul etmediği gerçekliktir.

    bölgede çok kısa bir süre dahi olsa bulunmuş, ticari, siyasi ve sosyal hayatta sürekli kardeş kürt halkı mensuplarıyla içiçe yaşayan biri olarak bu sorunların doğru algılanamadığını yahut algılanmak istenmediğini açık şekilde görmekteyim.

    ne bdp ne de bölgedeki kadın kolları yahut insan haklarını sözüm ona savunanların çok büyük bir iştahla bu tür sosyal çarpıklıklarının üzerine örgütlü mücadele anlamında gitmediklerini aşikar şekilde defalarca gördüm.

    varsa yoksa anadil, varsa yoksa bize kimliğimizi verin...

    eee başka?

    bahsettiğim konularda mücadele edildiğini iddia edenlere sormak isterim, kürt halkının özgürlüğünü sözüm ona savunan bir takım kişilerin tv ye çıkmaları falan mı yasak bizim mi haberimiz yok?

    çeşitli tv kanallarında neredeyse hergün kürt halkının temsilcileir olarak ekranlara çıkan şahısları görmekteyiz. bu muhteremler bu tür problemlerden bahsettilerde ağızları mı bantalndı ? mecliste dahi bu tür konuları doğru düzgün ortaya koyan bir kürt milletvekilimiz maalesef yok.

    istatistiki anlamda şiddet , kadına baskı ve tecavüz olaylarının çoğu doğu bölgelerimizde yaşanırken bunu yerel bir sorun olarak görmeyip genele yaymacılık kendi gözlerinize mil çekmekten öte değildir.

    çok daha şahsileştirmek istemem ancak kürt sorununu daha samimiyetle ele alıp kafa yorduğumu düşünüyorum. hem de bir çok kürt arkadaşımdan daha gerçekçi bakıyorum.siyasi görüşüm nedeniyle her halkın kültürel özgürlüklerini desteklerim, hatta bu durum siyasi duruşumdan ziyade insani durumumla alakalıdır. özet geç piç diyenlere son defa şunu hayırmak isterim; bölgede salt anadil sorunu yoktur. katledilen kadınlar vardır, aşiret vardır, töre saçmalığı vardır... bütün bunları görmezden gelipte salt siyasi kimlik peşinde koşanlar samimiyetsizdir, halkçılıktan nasibini alamamış en büyük halk düşmanlarıdır.
    0 ...
  10. 4.
  11. 5.
  12. --spoiler--
    ancak türkiye’nin hiç de küçümsenmeyecek bir kürt sorunu da var. son otuz yılda yaklaşık elli bin insan hayatını kaybetti, binlerce köy boşaltıldı, yüz binden fazla kürt genci dağa çıktı, beş yüz binden fazla insan sorgudan, işkenceden geçti, tutuklandı ve ceza evine girdi.
    yüz binlerce insan yurtdışına kaçmak zorunda kaldı, avrupa’da per perişan mülteci oldu.
    bugün gelinen noktada sorun hâlâ tam anlamıyla çözülemedi ve kısa vadede de kemalist laikçi-ulus devlet anlayışı yıkılacağa benzemiyor.
    sorunu çözmesi beklenen ve mısırlılara demokrasi dersi veren,
    başbakan tayyip erdoğan ise “tek millet” ve “tek dilde” ısrar ediyor.
    mübarek’e “artık gitmelisin” diyen (abd başkanı obama söyledikten sonra) başbakan erdoğan, mübarek’in “ikiz kardeşi” gibi olan ve hama’da kırk bin müslüman’ın katili hafız esed’in oğlu beşşar esed ile kol kola fotoğraflar çektirmeye devam ediyor.
    “bak kardeşim baban hafız ve amcaların rıfat ve cemil esed suriye halkına kan kusturdu.
    sen bu yoldan vazgeç. müslüman halkının ve hâlâ kimliksiz yaşayan suriye’deki müslüman kürtlerin haklarını ver, allah’tan kork, peygamberden utan!” demiyor.
    her ne hikmetse, suriye’ye 37 defa gittiğini söyleyen ahmet davutoğlu da susuyor.
    37 sefer baas diktatörleri ile ne konuştu merak ediliyor.
    türkiye’deki kürtlerin ise sabırları tükeniyor.
    kandırma, oyalama ve bekletme canlarına tak ediyor.
    celal talabani’nin ifadesiyle çağımız artık che guevera’nın gerilla çağı değil.
    günümüz dünyasında, sivil itaatsizlik yoluyla ve asla şiddete başvurmadan ortaya konulan kitlesel eylemler sonuca ulaşmada en etkili yöntem olarak ortaya çıkıyor.
    yine günümüz dünyasında demokratik seçimler ve temsil de çok önemli.
    bütün dünya artık bu tip tavır ve sivil eylemleri dikkate almaya mecbur kalıyor.
    sivilleşme ve siyasallaşma sancıları çeken kürt siyaseti de ortadoğu’daki olaylardan etkileniyor dersler çıkarıyor.
    dindarı, liberali, sosyalisti ve sosyal demokratı ile tüm kürtler mısır ve tunus’taki olayları izlerken bunları düşünüyor.
    kürtlere sağır ve kör ankara’nın ‘ uyanması için’ başka yollar aranıyor.
    şeyh said ve 46 arkadaşının 1925’te idam edildikleri diyarbakır dağkapı meydanı, cizre, nusaybin, van sokakları ve urfa balıklı göl yarın kahire’deki tahri̇r meydani’na dönerse mısır son firavun’una “yeter! artık halkın sesine kulak ver ve git” diyenler ne yapar merak ediliyor.
    ben de merak ediyorum ve mübarek’e “akıl” veren başbakan ile ahmet davutoğlu’ndan cevap bekliyorum
    --spoiler--
    0 ...
  13. 6.
  14. kürtlerin sorun olarak tanımladığı tüm durumları dünya üzerinde yaşayan her halk yaşamaktadır ve yaşayacaktır. tüm halkların kendi kaderini tayin etme hakkı vardır. ve kürtler de bu haklarını yıllarca özgür bir şekilde kullanmaktadır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük