kürtlerin her şeyi devletten beklemesi

entry109 galeri0
    59.
  1. kendilerinin yapmasından iyidir. kendileri yaptığında kan gölü oluyor.
    3 ...
  2. 58.
  3. doğu ve kürt sorunu hakkında yorum yapmak tarih hakkında yorum yapmaya benzemez canlarım cananlarım..tarih hakkında yorum yaparken kitap gibi yazılı belgelere ve araştırmalara ihtiyaç duyarsınız..okur, kendi içinizde size öğretilenlerle karşılaştırır, çeşitli fikir teatilerinde bulunarak bir sonuca varırsınız..

    amma canlarım, iş doğu ve kürt sorununa gelince farklılaşır..yapılan yorumlar, aynen vizyona yeni girmiş bir filmi izlemeden eleştiren insanın düşüncelerinin değersizliğiyle aynıdır..burada klavye başından göt baş sallayarak atılan yorumların nezdimde hiç bir değeri olmamakla birlikte bu yorumların büyük bilgi eksiklikleriyle dolu olduklarını da acıyarak ve tebessüm ederek farkettim. madem ki kürt sorununa bu kadar önem ve değer veriyorsunuz, çözümler sunmaya çalışıp, devletin ve tsk nın doğu halklarına yapmış olduğu işkenceleri ve katliamları görmezden gelerek aklamaya çalışıyorsunuz, o zaman canlarım azıcık götünüzü kaldırıp bir doğu ziyaretini yapmanız gerekiyor..doğuya gitmeden ve oradaki halkla konuşmadan yapılan her yorumun büyük ve önemli bir bölümü eksik kalır..

    kürt halkı her şeyi devletten beklemiyor.. sadece bir şey bekliyor : özür!! bu devlet bu halka yapmış olduğu katliam ve zulumler nedeniyle özür dilemelidir..kürt halkı devlete olan aidiyet duygusunu ve ümidini seksen darbesinden sonra diyarbakır ceza evinde kendilerine türlü işkenceler yapan, yine devletin kendisi olan kuruma iade etmiştir..ha bahsettiğim şey demek değildir ki kürtler devletten ayrılmak istiyorlar..bu ayrı bir konu..bahsettiğim şey kürt halkının devletten ümüdini kesmiş olması durumudur..
    3 ...
  4. 57.
  5. kendi başlarına ölemiyorlar bile. her şeyi devletten bekliyorlar. ölüm dahil.
    2 ...
  6. 56.
  7. sıcak iklim insanının tembel olması ve bölgede iş olanaklarının olmaması yüzündedir. aslında tembellik bakımından türklerin de bir farkı yoktur.
    batıdaki türklerde para kazanma olanakları daha fazladır. insanlar başının çaresine bakabilmekte, aileye bağımlılık ve devletten beklentiler kürtlerdeki kadar güçlü değildir.

    doğudaki iş olanakları attıkça kürtledeki aileye bağımlılık ve herşeyi devletten bekleme huyu azalacaktır.sıcak iklim insanının tembelliği de önemli bir sebeptir.
    0 ...
  8. 55.
  9. mafyadan ya da pkk'dan beklemekten daha normal olanıdır. ama devlet, benden bir şey beklemeyin, benim kendime hayrım yok diyorsa o ayrı...
    3 ...
  10. 54.
  11. (bkz: filistin askısı)

    not: artık bazı şeyleri devletten beklememek gerek.
    1 ...
  12. 53.
  13. Hayatının önemli kısmını Doğu Anadoluda geçirmiş birisi olarak söyleyebilirim ki, doğunun geri kalmasının bir numaralı sebebi budur. Hala köylü mantığına sahip bazıları tarafından kabul edilmesede, bir yeri kalkınıdıran oranın halkıdır, devlet değil. ABD'de North Carolina eyaleti Amerikan iç Savaşında yerle bir edilmişti federal hükümet tarafından. Bugünsen ABD'nin en gelişmiş eyaletlerinden birisi. Bu duruma nasıl geldi, federal hükümet ülkenin kuzeyinden toplayıp buraya mı akttı paralar? Hayır, o bölgenin insanları kafalarını çalıştırdıla, ekonomik altyapılarını kurdular ve geliştirdiler. Devletten bekleselerdi şimdi Van'dan farksız olurdu.

    Ayrıca, sen gönderilen öğretmeni öldür, yapılan okula çocuğunu gönderme, fabrikaları yak, enerji santrallerini sabote et sonrada vay vurası nedene geri kal diye ağla! Herhalde böyle bir ikiyüzlülük sadece ortadaoğuda var. Bir de neymiş, Türklerle kürtler bu ülkenin ortak sahipleriymişler. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Nedense hayatlarının %80 i devlet aleyhine çalışmakla geçen kürtler, bu ülkenin vatandaşı olduklarını ancak paraya ihtiyaçları olunca farkediyorlar. Komik hem de trajikomik.
    2 ...
  14. 52.
  15. güneydoğu'yu görmeden konuşan arkadaşlarımın söylediği söz. köylerde hoca yok, sağlık ocaklarında doktor yok, yol yok, dağın başında öylece kalmış insanlar. bunun yanı sıra bazı arkadaşlarımız güneydoğu türkiyenin en çok devlet bütçesinden pay alan bölgesi demişler, unutmadan söyleyeyim türkiyenin en fakir şehirleri doğuda bulunmaktadır. hakkari'de kişi başına düşen gelir yıllık 312 dolardır.

    bazı şeyleri dogrusuyla konuşmak gerek, yıllardır doguya bir çivi bile çakmadık. batmanın petrolu satıldı, doğunun tütünü satıldı, barajları kullanıldı, pamuğu alındı ama doğuya tütün fabrıkaları, tekstil fabrikaları açılmadı, batman petrolları türkiyenin batısına yol yapmak için kullanıldı. onu bunu karalamanın anlamı yok. gerçekten bu kadar yükse bu bölge neden elinizde tutuyorsunuz. yediklerinden sıçtıklarına kadar doguyu suçluyorsun herşeyleriyle batıyorlar, o zaman verin gitsin başkalarının başına bela olsunlar.

    size şunu söyleyeyim, doğunun su kaynakları, petrolu, tarımı bu memleketin olmazsa olmazı biraz gerçekci olun. devlet hizmet götürmeyecekse, egitim vermeyecekse bölgenin gelişimi için yatırımlari teşvikler vermeyecekse, birde ahkam kesecekse ne ala bu dünya. en dogal hakları istemek. bu memleket onlarında memleketi.

    her şeyi geçtim, bu memleketi hep beraber kurduk ziyan etmeyin...
    2 ...
  16. 51.
  17. devletten beklemeyenlerin dağlarda olmasına sebep olan tutum.
    1 ...
  18. 50.
  19. Sadece Türkiye'ye has değildir.
    ABD'de herşeyi devletten beklerler.
    New Jersey gibi bir yerde bile kürtlerin çoğu sosyal güvenlik kurumlarından "geçiniyorsa" ortada bir yanlışlık vardır. Zira hadi Hakkariyi anladım. Ama New Jersey bu. Kişi başına geliri tek başına 40 000 dolar ama sen git yine sosyal güvenlikten geçin.
    Sırf bu neden bile, Hakkari'nin neden fakir olduğunu gösterir. Hakkari veya bir şehir, devlet onlara hizmet etmediği için değil, kendileri herşeyi devletten beklediği için fakirdir. Yoksa gerisi palavra. Protestan etiği diye bir şey var kardeşim.

    (bkz: protestan etiği)

    Kaldı ki, güneydoğudaki şehirler gerektiğinden fazla katkı almaktadırlar. Nüfusa göre bütçeden pay aldıkları için, devlete tek kuruş vergi ödemedikleri halde, devlet bu bölgeye sağa sola saçsınlar ihalede vursunlar sonra gelip Türklere kafa atsınlar diye para vermektedir.
    2 ...
  20. 49.
  21. 10çocuk yapıp ben bunlara bakamıyorum devlet baksın anlayışıdır. bölgenin şartları nedeniyle gelmediği iddia edilir ama ankaranın 60 km kuzey batısında ayaş'ın yagmurdede köyüne bağlı iki mahalle * * de hala evlerde su yoktur. köyün çeşmesinden 60-70 yaşındaki neneler evlere taşırlar.
    yani farklı bir durum yoktur ama onlar özerliklik isterler. aslında özerkliği de onlar değil amerika-israil çıkarları doğrultusunda istiyor.
    3 ...
  22. 48.
  23. geçenlerde ermeni asıllı bir arkadaşın bu konuyla ilgili çok hoş bir tespiti oldu. 'onlar herşeyi ermeniler, rumlar gibi gibi azınlık statüsü kazanabilmek için yapıyor'. ama öyleyse gerçekten hangi birine ayrıcalık vericeksin milyonlarca kürt var...
    0 ...
  24. 47.
  25. şşş devlet,kalk bi çay doldur bana açık olsun.

    çay demli olursa bir kısım "kürt"ler dağa çıkıp silahlı mücadeleye girişebilir.dikkatli olunması gerekir
    3 ...
  26. 46.
  27. 1983 senesinde muş'un merkezindeki hal şöyle idi; küçük çay ocakları vardı, bu çay ocaklarının önünde küçük oturaklarda koca götlü adamlar bir gün beni devlet işe alır mı acaba diye mal mal düşünür kıtlama çay içerlerdi. birkaç tane devlet dairesinde çalışan insanı görüp özenirlerdi. okumak veya çalışmak ile bir şeyler kazanmak anlayışı yoktu. elbette bu adamlardan bazıları batıya göç edip zamanla çalışmaya başladılar. ama senelerce mal gibi oturdular, bir şey üretmediler, devlet de onlara bir türlü baktı, çocuklarını yatılı bölge okullarında okutanlar bile devletten ekstra paralar istediler. bir türlü devlet onlardan birşey talep etse devlete yaslanmaya ve para koparmaya çalıştılar. halk eğitim merkezlerinde okuma yazma seferberliği için gönderilen kitapları fareler yedi. para kazanmayı yakınlardaki ülkelerden kaçak eşya getirip satmakta aradılar. katırcılık diye bir meslek vardı yahu! adamlar katırla kaçak mal getirmekle yaşıyorlardı. yavşak devlet de göz yumdu bu mallıklara. senelerce kuralsızlıkla ve devlet sübvansiyonuyla asalaklaştı bunlar. dört senemi verdim, biliyorum.

    (bkz: yaşlı bir adamdan sisli hatıralar)
    8 ...
  28. 45.
  29. 44.
  30. "devlet kaçak elektrik versin" de derler...
    0 ...
  31. 43.
  32. devletin eksikliklerinin yanında, bir fıkrayla da kısmen desteklenen alışkanlıktır.

    evet devletin doğu'ya yapması gerekenleri yapmaması eksikliktir ama be kardeşim, her şey de devlettwen beklenmez ki? senin zengin ağalarının hepsi çıkıp batıya yatırım yaparsa, teşvik yaslarından iç ettikleri parayı sana kullanmazsa ne yapacaksın? seni "fabrika kuracam" diye dolandıran adamı sen çıkıp milletvekili seçersen nasıl olacak?

    neyse fıkramızı yazıp bağlayalım.

    zamanın birinde 3 ortak varmış, bunlardan biri trabzonlu, biri kayserili diğeri de diyarbakırlı imiş. bunlar bir ihaleye katılmak için 3'ü yola çıkmışlar ve yolda geçirdikleri feci bir kaza sonucunda öteki dünyaya göç etmişler. ahali bunları defnettikten 1 ay sonra trabzonlu çıkmış gelmiş, demişler "ne iş?" başlamış anlatmaya, "öteki tarafta yer kalmamış, 1 trilyon vereni gönderiyolardı ben de bastım geldim" deyince, ötekiler "e diğerleri nerde?" sorusunu sormuşlar. bizimki de, "valla ben en son geliyoken, kayserili "700 milyara olmaz mı" diyodu, diyarbakırlı da, "ben niye verecem, devlet versin" diyodu" demiş.

    garip ama gerçekliği hakikaten var hani.
    7 ...
  33. 42.
  34. tüm doğu karadeniz'i ve güneydoğu anadolu'yu gezmiş biri olarak söylebilirm ki doğu karadeniz güneydoğu anadolu'dan daha fakirdir.
    fakat doğu karadeniz'in yolları, su tesisatları, lağım tesisatları, elektirik tesisatları filan vardır.

    işte iki diyalog;

    artvin'de bir köy;

    -dede, ne yapıyosun öyle?
    +ne yapalım dağdan eve su alıyoruz oğul.

    veya;

    -millet ne yapıyorsunuz öyle?
    +bizim lağım tesisatı bozulmuş onu yapıyoruz. gelsene yardım edersin.

    veya;

    -millet ne yapıyorsunuz öyle?
    +internet hattı çekiyoruz. (oha. köyde internet vardı fakat hattı gerçekten kendileri mi çekti bilmiyorum.*)

    ve işte tunceli'de bir köy;

    -dede, ne yapıyorsun öyle?
    +oturuyorum oğlum.
    -dede buralarda bi' çeşme yok mu su içelim?
    +bi' kilometre ötede var.
    -neden evlerinizde yok?
    +devlet getirmedi oğul.

    ve daha yaşanmış birçok örnek. ee insan bu örnekleri birebir yaşayınca haklılık payı buluyor birazda olsa.
    127 ...
  35. 41.
  36. devlet her evladının saçlarını okşar, ilgi ve sevgi gösterir. fakat sen, devlet senin saçlarını okşayıp, senden sonraki çocuğuna geçtiğinde, sen ona parmak atmaya kalkarsan, bu ancak ve ancak senin canının yanacağının işaretidir.
    4 ...
  37. 40.
  38. sırtlarını devamlı birilerine yaslayarak iş yaptıkları için onlar için doğal bir durumdur.
    3 ...
  39. 39.
  40. "ya kimden bekleyeceklerdi?" sorusuyla yanıtlanabilir. doğunun en büyük üç ilinden biri olan diyarbakır ın arka sokaklarının yollarının toprak olduğu, işsizlik oranının yüzde 60 * olarak açıklandığı, insanların açlık,cahillik ve terör üçgeninde yönlerini kaybetmeden hayatlarını idame etmelerinin zorluğu düşünülürse, yöre insanından duyulması hiç de şaşırtıcı gelmeyen istektir.
    3 ...
  41. 38.
  42. demek ki türklerden bir farkları yok.

    -siz kardeşsiniz ayrılamazsınız!
    -aa ne güzel! *
    1 ...
  43. 37.
  44. "Kurtulmak ve yaşamak için çalışan, çalışmak zorunda olan bir halkız. Bundan dolayı her birimizin hakkı vardır, yetkisi vardır. Fakat çalışmak sayesinde bir hakkı kazanırız. Yoksa arka üstü yatmak ve ömrünü çalışmadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuzda yeri yoktur, hakkı yoktur."

    M.Kemal Atatürk
    1 ...
  45. 36.
  46. ağa-şeyh-devlet üçgeninde ezilen insanlarin dertlerini anlayamayan insanlarin savunabilecekleri başlık. bir taraftan ağa ezer bir taraftan şeyhler sömürü diğer taraftan devlet yok sayar... bir taraftanda son zamanlarda artarak toplumsal linç kültürüyle karşı karşıya kalmaları sonun başlangıncı olsa gerek. hadi kötüleyin, aşağılayın, küfredin... çözümün varsa konuş yoksa oturt o poponu koltuğuna basur olsun!. ağalar dört dörtlük yaşarlar, şeyhlerin hiçbirşeyi eksik olmaz, ''devletin adamları'nın da hiçbir tasası yok. olan yine fakire fukaraya oluyor bunu bir türlü kuş kadar olan beyninize sokamadınız gitti bunu oraya sokamadığınız sürecede insanlari kötülersiniz sonra düşman edersiniz düşman ettikten sonra da neyin eksik dersin öyle değil mi?...

    kardeşim insanlar aç, perişan bu kış gününde donarak haya mücadelesi ediyorlar ne diyorsunuz siz?? insanların karnı açken neyi düşünecekler? açlığın mertliği bozduğunu bilmez misiniz?. insanlar açken sizler veya bizler neyin dalaşını yapıyoruz? sen hergün et yerken hergün ekmek bulamayınları kaç kez düşündün?. senin modan değişince kıyafet değişirsin, birileri de 10 kez yama yapıp kıyafetini giyerken kaç kez düşündün bunları? poponuzu soğuk havaya çıkarmayın aman üşürsünüz sonra...

    bir türkü var bilir misiniz? ''bulgurunun tarhana fakirlik bizden yana gurban olam oy ana insanın yozu kaldı...''
    2 ...
  47. 35.
© 2025 uludağ sözlük