Piknik yapmaya cikan masum ve mahsun insanlardir. gördügümüz üzre, her seferinde yasam malzemeleri adi altinda el konulan örgüte ait temel gidalar olarak haberler yer almakta basinda. adamlar basbayagi piknige cikiyorlar. silahlarda av icin bi kac kus, gergedan yarragi falan.
ilkin legal yolla arıyorlardı. ama türküye yi bitiren 12 eylül darbesinden sonra silahlı mücadeleye soyundular. karşılarındaki askeri cuntanın kuvvetli olduğunu biliyorlardı. kimse onları kala almadı. beyinleri yıkanan, zavallılar zannediyorlardı. askeri cunta gitti yerine sivil darbeciler geldi ve onlar yine var. çünkü davalarının farkındalar, ne istediklerini ve kimle mücadelede olduklarını biliyorlar. otuz yıldır varlar ve bir otuz yıl daha var olmayacaklar çünkü bu sizin yerinize düşünenler bu olayı seve seve çözmek gerektiğinin farkına varacaklar. muhtemelen insanlar öyle kolay kolay inanmayacaklar duydukları her şeye, görmek isteyecekler bazı şeyleri, dinleyecekler karşıdakileri birinci ağızdan, düşünecekler olayları biraz derinlemesine ve işte o zaman; her şey daha güzel olacak..
çoğu zaman odun toplamaktır. siyaset bilenin işidir illa ki , genellememek lazım. insanı memleketi değil , anası doğurur diyebilmek lazımdır. kürt - türk - çerkez - vs. bu bir seçim değil , bize sunulandır.o dağda kürt olmayanda vardır , bazen konu bu kadar sığlaştırıldı diye pc başından kalkmaktır , sigara yakmaktır , düşünmemektir , daha iyi olması için elinden gelen neyi yaptın diye sormaktır. daralmaktır , bunalmaktır , noktadır.
gavurlar tarafindan türkiyeyi yikin da nasil yaparsaniz yapin biz arkanizdayiz ihya edicez sizi cümleleri (tabii lider kadroya dagda gezen sik kafaliya degil bu vaatler onlar yarragin kralini yiyecekler gavurlardan haberleri yok) . Yoksa saydiklari fasulyeden sebepler icin adam öldürülmek hak olsa türklerin hepsini soykirima tabi tutmaya yetecek kadar allah nazarinda hakki var.
--spoiler--
aşağıda okuyacaklarınız birinci ağızdan dinlediğim, bi psikiyatristin pkk itirafçısıyla psikolojik görüşmesi sırasında edindiği bilgilerdir.
ilkokula gidiyormuş henüz. fakirlermiş. çoook uzaklarda, en doğudaki şehirlerden birinin ufak bi köyünde yaşıyorlarmış. kalabalık bi ailesi, sevgisini hiç göstermeyen bi babası varmış. dikkat çekmek için yaramazlık yaptığında, ki öğretmenlerin de müdürün de babasının da aynı anda ilgisini çekebiliyormuş o zaman, babası okula geliyormuş.
önemli hissediyormuş kendini.
onca insan onun için toplanıyormuş ne de olsa.
bi gün köye tübitaktan adamlar gelmiş,
(eskiden, belki bundan yirmibeş otuz yıl önce tübitaktan görevliler şehirleri ve köyleri dolaşıp, ileri matematik soruları sorup zeki insanların yolunu açıp eğitim veriyorlarmış.)
o güne dek çözülmemiş bi matematik sorusunu çözmüş çocuk. o büyük adamlar çocuğun babasını çağırtmışlar hemen. müdür, adamlar ve öğretmen müdürün odasında bekliyorlarmış babasını, adam gelmiş,
kalabalığı görünce bu kez kötü bişiyler yaptığını düşünerek çocuğu dövmeye başlamış. durduramamışlar uzun süre.
çocuk ertesi gün kimse uyanmadan kaçmış.
büyük adam olamamış.
istediği tek şey sahiplenilmek, bişiyler başarabildiğinin görülmesiymiş aslında, bi işe girmiş, çalışmış şehirde, kimse bağrına basmasa da kazanmış, yaşı gelince de askere başvurmuş hemen.
askerde herkesin birlik olduğunu, tek amaç altında toplandığını söylüyorlarmış yıllardır.
giderken aklında artık ailesi olacağı fikri varmış.
dizilmişler.
kmutan bi adım öne çıkartmış.
ismini sormuş.
sonra nereden geldiğini.
'kürt müsün türk müsün?' demiş.
şaşırmış.
'kürtüm ama türkiye cumhuriyeti vatandaşıyım' demiş gururla. bu ülkeye ait olduğunu söyleyebilmenin haklı gururnu yaşadığını sanarken tokat gelmiş önce.
sonra ölesiye dövmüş komutan.
askerden defalarca kaçmış.
yıllarca ait sandığı herşeye ait olmadığını düşünmüş her seferinde. uzamış askerliği.
tezkeresini aldığı gün,
gitmiş,
pkkya katılmış.
--spoiler--