Kürtçe bilen, anadili Kürtçe olan Doğudaki gençlerin neredeyse tamamı batıya göç etmek istiyor. Atamalarda tercih yaparken hep batıyı seçiyorlar veya işçi olarak gidiyorlar. Ben olsam ben de giderdim.
Doğu illerinin ilçelerinin ve köylerinin öğretmen kadrosu neredeyse tamamen batıdan gelen öğretmenlerle dolu. Ben de onlardan biriyim, iran sınırında bir köyde öğretmenlik yapıyorum. Buralarda neredeyse hiçbir öğretmen Kürtçe bilmiyor. Anadilde eğitimi kim verecek?
Ayrıca Kürtler sadece doğuda yaşamıyor ki. istanbul'da 5 milyon Kürt var. Aynı sınıfta Türkler ve birçok başka milletten insanla birlikte ders görüyor. Her bir millet için ayrı sınıf açmak imkansız.
Kürtçe seçmeli ders olarak açılabilir ve isteyen herkes o dili o derste öğrenebilir. Kürt olmayanlar da isterse öğrenir. Böylece yaşayan bir dil yok olmamış olur. Ama bir ülkede yaşayan herkes o ülkenin dilini bilmek zorunda. Çünkü en ücra köylerde bile Konya'dan izmir'den atanan öğretmenler var. Doktorların polislerin tamamına yakını, memurların birçoğu yine öyle. Resmi Yazışma dili de devletin resmi dili olan Türkçe. Sen bu dili bilmezsen derdini nasıl anlatacaksın? Zaten Türkçe bilmiyorsun, eğitimi de Kürtçe al, ee? Sen nasıl öğreneceksin peki yaşadığın ülkenin dilini?
kürtler azınlık. kürtler anadoluya yavuzun getirmesi ile tam olarak yerleşti. anadil bu topraklarda 1000 yıldır türkçe. anadilde eğitim denen bir hak yoktur. anadili vardır. o da türkiyede var zaten.
kürtçeden neden korkalım amk? tutturdu bunlar da türkiye kürtleri sevmiyor, istemiyor, korkuyor, gerçekleri inkar ediyor, o, bu şu. la oğlum neden neden? yüzlerce tarihi şahsiyetimiz, onlarca devletimiz, binlerce zaferimiz var. ne isticez amk kürtlerden? adam akıllı yaşayalım şu ömrümüzün 60 senesini istiyoruz. o kadar.
Kimse kusura bakmasın ama kelime anlamı "Dağlı" olan halkın ana dilde eğitim almasına karşıyım. Bu topraklarda çok eskiler ancak 1 tane bile eser bırakmayacak kadar medeniyet yoksunları. En azından türkçe öğrensinler de toplum içinde yaşamaya alışsınlar.
Keşke ülke içi göç yasak olsaydı da bunlar çok sevdikleri memleketlerini,anadillerini bırakıp batıya gelmeselerdi,toplum yapısını bozdu bu hirbolar. Eğitimsizler,cahiller ve kadın düşmanılar .
Biz nerede hata yapıyoruz diye soruyorum kendime. Esir olmadık, savaştık; ya şerefimizle öldük, ya şerefimizle yaşadık. Ama bize hep azınlıklar ihanet etti ve bu ihanetleri hiç önemsemedik. Sahi, neden bize ihanet etmeye bu kadar meraklılar ? Emin olun bunlara toprak ver, koruma sağla gene durmazlar. Böyle merhametli ve şerefli milleti nasıl bu kadar ezmeye çalışırlar anlamıyorum. Olum siz daha farkında değilsiniz türk milleti sahaya indi mi ? Millet sakince evinde efendice hayatını yaşamak istediği için ses çıkarmıyor ama ne zaman azıtmanız haddi aşar ve bizim egemenliğimizi tehdit ederse, türk milleti tarihin hiç yanıltmadığı gibi gerisinde ağlayan onlarca millet bırakır. Meydan boşken bence bu milleti daha çok tahrik etmeyin çünkü insanların sabrı tükeniyor.
Kimse kusura bakmasın ulus devletlerde tek anadil vardır. türkiyede ise bu dil türkçedir. isteyen çocuğunu yabancı okula gönderip o okulun dilinde eğitim aldırabilir. Kurun kürtçe ders veren özel okul parası neyse verin okutun çocuğunuzu ana dilinizde.
simdi benzeri bir durum yillardir galler de var. okullar ikiye ayrilmis durumda welsh yani gallerceyi ilk dil olarak ogretenler digeri ise ingilizceyi ogretenler. her iki tip okul da her iki dili ilk ve ikinci dil olarak ogretiyor.
bbc de gormustum, arastirmaya gore ingilizce ilk dil olacak sekilde egitim alanlar ileride daha basarili zira bir cogu britanya nin diger sehirlerine gidiyor universite egitimi ve is icin. tum egitimini ingilizce alanlar sinavlarda ve egitim hayatlarinda daha basarili. cunku belli bir grup disinda bu dili konusan, bu dille is yapan cok cok az.
benzerini kurtce ana dil egitimi biciminde dusundugumuzde benzer bir sonucun olusacagi muhtemel. tum egitimini kurtce terimler ile almis biri universite egitiminde ve is hayatinda neredeyse hic kullanmayacagi bir dilin altyapisina sahip olacak.
yani cikar yol isteyenin cift dil ogrenebilmesi, belki de bazi okullarin kurtce ana egitim yapmasi buraya isteyenlerin basvurmasi ve ileride olusacak olasi sonuclari da kabul etmesi.
siyasi yonu ise galliler britanya dan ayrilmak icin ugrasmiyorlar ve bu dil konusu bizdeki kadar hassas degil, kulturel bakiliyor.
epey tabii bir haktir. hayir, benim anlamadigim su; zaten kendi anadilinde egitim gorebilen vatandaslar, kendileriyle gayet alakasiz bu konuda karar verme hakkini kendilerinde nasil gorebiliyorlar... yani sana ne, arkadasim?.. gerekiyorsa, sorulur kurtlere bir referandumla falan, bu yonde bir talep ortaya cikiyorsa ve eger kurtler de hep iddia ettigimiz uzere bu memleketin esit yurttaslariysa ve de bu devlet onlarin da devletiyse, o zaman devlet bu hizmeti vermekle mukelleftir zaten, yani bunun gerceklesmesini saglamak devletin gorevidir, devlet bunu gerceklestirmek zorundadir. gercekten tartisacak hicbir sey yok... tabii, eger gercekten bir demokrasiysek, gercekten esit vatandaslarin olusturdugu bir cumhuriyetsek, eger gercekten hakimiyet kayitsiz sartsiz milletinse.
sikilmadiniz mi hala yalanlari gercek, anormali normal bellemekten?
Aşiretçilik yapıp büyükşehirlerde haraç keseceğinize, pkk'ya asker yetiştireceğinize, cia'e domalacağınıza, zibilyon sene öncesinde kalan ağalık sistemini sürdüreceğinize eğitim veren okul açsaydınız.
Sizi tutan mı var ?
Her şeyi geçtim; "baba beni okula gönder" kampanyasının müsebbibisiniz.
Bin kere yazdım, bir daha yazıyorum: Türkiye cumhuriyeti devletinin kuruluş esasları birilerinin sandığı gibi şu veya bu kişinin şahsi görüş ve kaprislerine göre değil, atamızın açıkça ifade ettiği gibi, bin yılın hesabı görülerek, bin yılın hatalarından ders çıkarılarak belirlenmiştir.
O sebeple kim ne kadar uğraşırsa uğraşsın, aşındırırsa aşındırsın, temelden değiştirmeye kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecek.
inat eden kendine eder, ziyan olur gider..
Türkiye cumhuriyeti toprakları üzerinde Türk milliyetçiliği dışında hiçbir milliyetçilik davasının güdülmesine izin verilemez.
Ana dilde eğitim insani hak filan değil, kürt milliyetçiliği davasıdır. Yallah nereye giderseniz gidin, orada görün davanızı ulan!
Türkiye, 37 yıl boyunca imzalamaktan kaçındığı 15 Ağustos 2000 tarihinde New York'ta Birleşmiş Milletler ikiz Sözleşmeleri'ni imzaladı. 2000'de Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümeti tarafından imzalanan yasalar, tam üç sene sümen altında kaldı.
2003 yılında AKP hükümeti, "Ulus devletin intiharı olur” dediği bu yasaları onayladı. 4867 ve 4868 no’lu bu iki yasa AKP ve CHP’nin oylarıyla Meclis’ten geçti. Meclis’te kullanılan 221 oydan 216’sı kabul ederken 5 vekil ise ret cevabı verdi. “ikiz yasalar” halklara, mezheplere yani farklı toplumsal kökenlere sahip olanlara “kendi kaderini tayin etme” hakkı verdi. Yani bunu imzalayan devletlerde yaşayan etnik kökenler, ‘dilerse ayrılabilir, kendi kendini yönetebilir’ denildi.
EN ÖNEMLi iKi MADDE…
Söz konusu sözleşmenin iki maddesi çok tartışıldı.
“1. bütün halklar kendi kaderlerini tayin hakkına sahiptir. Bu hak vasıtasıyla halklar kendi siyasal statülerini serbestçe tayin edebilir ve ekonomik, sosyal, siyasal gelişmelerini serbestçe sürdürebilirler.
2. ise bütün halklar, … Doğal kaynakları ve zenginlikleri üzerinde kendi yararına serbestçe tasarrufta bulunabilir. Bir halk sahip olduğu maddi kaynaklardan hiçbir koşulda yoksun bırakılamaz” denildi. Sözleşmeye göre, bu ülke içinde kendini halk olarak tanımlayanlar, kendi kaderlerini tayin hakkına sahipti. Yani uluslararası camia düğmeye bastığı an, kendine "halk" diyenler sivil itaatsizlik ve çatışma sürecini başlatabilirdi.