kürtleri niçin öldürmeliyiz

entry6 galeri0
    5.
  1. şükrü erbaş'ın yıllar önce yazdığı şiiri götünden anlayan dallamaların kürtler için ancak uyarlayabileceği saçmalıktır.

    şükrü erbaş emekçi sosyalist biridir. kalkınmayı, tarım devrimini, sanayileşmeyi de "köylülerin" aydınlanmasına ve işçi sınıfının bilinçlenerek, örgütlenmesine ve haklarını aramasına, herhangi bir sosyalist gibi bağlayarak "aydınlanma"nın ve kendince devrimin olanaksızlığını görüp olanaklarının neden ve nasıl'ını aramaktadır, şiirinde!

    bunu yaparken de marks'ın, engels'in sosyolojik kavramlarına dayandırdığı sınıfsal ayrımlar üzerinden en temel yapı olan tarlaya ve bu yapıyı işletebilen, tüm ekonominin sırtında, emeğinde döndüğü işçiyi ve köylüyü işaret ederek sosyalist devrime, herhangi bir devrimci gibi aşermektedir.

    yalnız dikkat edilirse din, dil, ırk değil mevzu tamamen felsefi soyutlamalardan ve sosyo-ekonomik bilimsel sınıflandırmalardan ibarettir!

    kürt, türk, japon, yahudi, alevi, çerkez değil!

    asker, köylü, bürokrat, feodalizm gibi sosyoloji bilimine ait kavramlar üzerinden kültürel yaklaşımları kullanmıştır.

    aksine o ülkesinin ortasınıfını ile fena halde dalga geçerek çağdaşlaşmayı ve aydınlanmayı, herhangi bir dünya vatandaşından nasıl farksız olabileceğimizi sorgulayan herhangi biri gibi halen basmakalıp ilerleyen memur zihniyetli ortasınıf yurttaşlarını oturtmuştur topun ağzına.

    kansızlık ve köpeklik yaparak "kürt" dememektedir, demek de onu haddine değildir!
    0 ...
  2. 4.
  3. ozne degisse de tepkilerin degismedigini gosteren bir siir.

    sukru erbas'tan gelsin:

    --spoiler--
    "suç duyurusunda bulunuldu; ama sonuç çıkmadı. imzasız küfür mektupları aldım. söyleşilerde üzerime yürüyenler oldu. bir yerlere heykelimi dikmek isteyenler çıktı. bir saat şiirin derdini anlattıktan sonra, "gerçekten köylüleri öldürmek istiyor musunuz?" diyen zeki(!) gazeteciler çıktı.
    sanırım dünyada ilk kez bir cumhurbaşkanı bir şiire uzun uzun yanıt verdi. ne yazık ki gerisinde köylü-kentli ayrımına yol açar kaygısı ya da paranoyası vardı. keşke şiirin içinden bir ilgi olsaydı sayın demirel o yanıttan kısa bir süre sonra, bir protokol karşılaşmasında, köylülere dokunmamamı, sanatımı başka alanlarda icra etmemi de öğütledi! şiirin başarısını görüyor musun?!.."
    --spoiler--
    *
    0 ...
  4. 3.
  5. düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken şiir. zira bu şiirin yazarı o kadar ufak beyinlidir ki özgürlüğün kapılarını biraz araladık mı kaçacak delik arar...
    3 ...
  6. 2.
  7. bu kepazeliği yazanı ve bu kepazeliği buraya ekleyeni yere yatırıp ölene kadar neden bağırta bağırta sikmeliyiz?

    çünkü onlar, kendilerini refaha kavuşmuş zengin bir ülkenin elit yurttaşları zannediyorlar,

    çünkü onlar, kendileri gibi olmayanları ötekileştirip açlığa, sefalete ve dağa çıkmaya mahkum ederek milli duygularını ve bu duygular üzerinden ulusal ekonomilerini döndürüyorlar.

    çünkü onlar her yıl toprağa yatırılan 400 milyar doları doğuya, eğitime ve kalkınmaya harcamak yerine silaha ve tsk'ya vererek bu ülkeyi sivillerin ve seçilmişlerin değil, bu ülkenin hükümeti, başbakanı ve cumhurbaşkanıymış gibi davranan memurunu yani askerini ağalaştırıyorlar.

    çünkü onlar batılılardan öğrendikleri kavramlarla batıya düşman doğuya ise yabancılaşmıştır.

    çünkü onların medya babalarının işine gelecek duygusal lokmalarla besledikleri medya araçları ile beyinleri yıkanmıştır, ömürlerinde birkez bile olsun doğuya gidip orada yaşamışlardır ya da bir dağ başında öğretmenlik yapan yurttaşlarının dertlerini dinlememiş birkez bile olsun oraya bir kitap bile gönderememişlerdir.

    çünkü onlar, oturdukları yerden dünyadaki sefalete açlığa gözlerini kapatmışlardır.

    çünkü onlar, bugüne kadar ülkelerindeki düşük yoğunluklu savaşı bir insanlık meselesi olarak değil bir "siz biz" yarışına dönüştürerek bir nev-i spor maçı izler gibi her sabah haberlerde ölen askerlere ve kürt çocuklarına kah bizden kah onlardan diye zaman zaman sevinmiş ya da üzülmüşlerdir.

    çünkü onlar, insanlık onurunu ayaklar altına alan görüntüleri uygulamaları ve tüm bu hadiseleri gören ve bunun kabul edilemez bir insanlık ayıbı olduğunu söyleyenlerin mücadelelerine ve barış umutlarına da musallat olarak aslında bir insanlık suçu işlemişlerdir.

    çünkü onlar, içi doldurulmuş birer ceset yığını gibi ucuz burjuva lafları ile beyni sulandırılmış, histerik duygularla ve savaş çığırtkanlıklarıyla ancak ayakta durabilen ve esasında varlıkları da ancak ve ancak savaşlara ve kana bağlı olan bunun için savaşın kendi istedikleri gibi sonuçlanmasını ve bitirilmesini istemelerine rağmen sonucu her ne olursa olsun savaşın bitmesi halinde dayanaksız desteksiz kalacak, erke dönergeci gibi uyduruk dönüşüm programlarına ihtiyacı olan şizo-patolojik kısacası hastalıklı zihinsel işleyişleri olan anti-sosyal kişiliklerdir.

    çünkü onlar, dünya'ya ve komşularına yabancı, kökenlerinden kopartılmış, ucuz birkaç modern kavram ile beton yaşama ve bilgisayara mahkum edilmiş çağımızın en aciz ve tüm filozoflarca ucube olarak gösterilen, düşünemez kan torbalarıdır, ceset yığınlarıdır.
    6 ...
  8. 1.
  9. kafasındaki düşünceyi bir şiirle destekleyerek doğruluğunu pekiştirmeye çalışan insan başlığıdır... hem siyasetten hem insanlıktan uzak cümleler topluluğudur.
    2 ...
  10. 1.
  11. bir sureyya bengu lunlam siiri. yazim tarihi tam olarak bilinmiyor.

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    çünkü cunku onlar yavas adamlardir.
    surekli degisen global dunyada
    betonarme plaza duvarlari gibi kati
    subat ayindaki gokcek havuzu kadar susuz
    oyle is olsun diye yasarlar
    dusuk aykulu, kaba ve cakaldirlar
    olur olmadik yerlerde yalan soylerler
    cep de mangir olsa da
    surekli yolsuzum ayagi cekerler
    surekli hukumeti elestirir ve ana avrat duz giderler
    etraflarindaki olup biteni
    biraz olsun guzelce oturup izlemezler
    dusunmezler
    ve agalarinin topraklarini surerek
    feodal duzeni buyutmeye calisirlar

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    cunku onlar avratlarini doverler
    seslerin tonu kalindir
    disarda irkciliga ugradikca, evde patlarlar
    interaktif sozlukleri okumaz ve adil olmayan duzene
    ancak konu kendileri olursa karsi cikarlar
    yardim etmek icin illa para talep ederler
    her yerde ucuz belediye hamami olsa da
    pis giyinip ve her zaman
    kirli sakalla gezerler
    cocuklarinin gelecegini dusunmezler
    evlerinde internet, digiturk ve mp3 oynatici yoktur
    agiz ve dis sagligina gereken onemi vermezler
    ve coraplarini ancak yatarken cikarirlar

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    cunku onlar oylanmamasi gereken bir partiye oy verirler
    kendi insanlariyla alay edip
    tuhaf bir sekilde cogunluga inanirlar
    devlet dedin mi akillarina sosyal devlet gelmez
    devletten ocu gibi korkarlar
    askerde komutana dayilanacak kadar delidirler
    ama bir devlet memuru karsisinda urkek
    ezildikce ezilirler
    enflasyon deyince tufe tefe falan bilmezler
    oniki ay boyunca gokyuzunden yagmur beklerler
    ahirette gotlerine girmesin diye dindadirdirlar
    ama kadin topuklarindan
    memeleri hayal edecek kadar cakaldirlar
    parayi kaldirdiktan sonra yilda en az bir kez
    sehre inerler

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    cunku onlar olur olmadik yerde kavga ederler
    komsu ziyaretini ancak
    dugun ve cenaze sirasinda yaparlar
    pop muzik sevmezler, tsm dinlemezler
    duygularini belli etmekten korkarlar
    ancak icki masasinda sakirlar
    bir milenyumdur yurekleri
    bir su borusu genisligi kadar kalmistir
    tokatlanma korkusu icinde
    surekli birbirlerini tokatlarlar
    beraber hareket etmeleri gerekirse
    karilarini arkalarina takip yururler
    ve bir delikanlilik isareti olarak
    onlara herkesin icinde bagrirlar

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    cunku onlar metroda ayaklarini kalorifere koyarlar
    ve agizlari kokar
    metro icinde bagirarak
    bilimum hisim akrabadan dert yanarlar
    fakir olduklari halinde, sukrederek
    tanriya olan minnetlerini sunarlar
    ve sanki aldirmiyormuscasina
    ankara'daki milletvekili akrabalarindan bahsederler
    sushi barda yemek yemeyi bilecek kadar kibardirlar
    ama disari cikinda sesli bir sekilde hunkurerek
    yollara tukururler
    ve sonra sehirden yasamanin avantajlarindan bahsederler

    kurtleri nicin oldurmeliyiz ?

    cunku onlar kafayi vurdu mu uyurlar
    yildizlara bakarak hayal kurmak varken
    tv de erman ile sansal'i izlerler
    yagmur yagip cicekler acsa
    ve yaz gelince karpuzlar olsa sevinirler
    hayal guclerinden bir cacik olmaz ve yeniliklere
    -bu onlarin hayatini degistirecek bir sey de olsa-
    pek itibar etmezler
    dunya uygarligina armagan ettikleri bir sey yoktur
    varsa yoksa para pul hesabi yaparlar
    ve ulkenin gelecegi
    kocaman ellerinin altindadir
    ve sarp bir yamactaki kurumus dal gibi dururlar
    ruzgarin yalayarak gectigi vadinin onunde

    kurtleri soyleyin nasil kurtaralim ?
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük