sacmadir ve (bence) anlamamiz gereken, yani muhabbetin donmesi gereken eksen kurtleri anlamak uzerine degil, ezilen halki anlamak uzerine olmalidir. kurtculugun ve turkclugun savasi, irklarin diyalogu bitmez. asil nokta, ezilen halk siyasetini dogru yapabilmek, halki kavrayabilmektir. e yani turkiye'de de bu halk kurtlerdir.
Samsunspor-Adanaspor maçı vardı yanlış hatırlamıyorsam geçenlerde. Maçın TRT-şeş' te yayınlanması sözkonusu olmuştu da bir kısım vatandaşımız, bilhassa Samsunlular, ayaklanmışlardı anlamadığımız bir dilde maçı izlemek istemiyoruz diye. Sanırım bu sayede en azından bir kısım insan Kürtleri anlamak "zorunda" kaldı. Bilmediğin bir dille yaşamanın ne demek olduğunu, kısmen de olsa, bizzatihi yaşayarak öğrendiler. TRT-şeş' in en negatif bakış açısıyla böyle bir getirisi olmuştur.
sadece gerekli değil, aynı zamanda zorunludur. kürtleri anlamadan, hangi noktalarda haklı olduklarını bilmeden, türkiye'yi hiç de iyi bir gelecek beklemediğini bilmektir. kim diyebilir ki, "varsın haksız olalım, güçlüyüz ya bu yeter!" hayır yetmez. haklı olmayı bilmeyen hiçbir millet iyi yerlere varmaz. haklı olmayı bilmek de, önce yaptığın haksızlıkları bilmekle olur..