Boyunlarında poşuyla doğarlar. Delikanlıdırlar, sevdikleri için tehlikeye atılmaktan korkmazlar, gözüpektir. Hırslı ve calışkandırlar. Çocukken çok kürt arkadaşım vardı, sanılanın aksine vebalı değillerdir.
gerek devlet gerek kendilerine baş ettikleri götverenler tarafından defalarca kullanılmalarına rağmen hala hıyar var diyene tuzla koşmaları. sen şimdi o bayrağı indirenin arkasında durdun ya, yarrağı yedin amk. bizi de yaktın. yıllarca sen oralarda öldürüldün yakıldın, bizim burda hiç haberimiz olmadı. sonradan öğrendik belki üzüldük, belki hissetmedik. sonra birileri sana yürü ya kulum dedi, geldin buraları parselledin. her köşe başında değnek tutar oldun. ekmek kapısı oldu sana. bazılarının başına bela oldun, huzur kaçırdın, bazen namusunla iş kovaladın. kimse höyt diyemedi sana. diyemez zaten kanun bu. devlet ne derse o. bak içerdekilere, bak mezardakilere. ama kafa yok. bizim insanımız kullanışlı. medeniyetten nasibini alamamış. sen şimdi zannediyor musun ki devlet tepene bindiğinde istanbulun en güzel yerinde değnekçilik yaptıracaklar sana. belki kendi ırkından olan memur gelip kullağından tutup geçmişini sikip atacak. ya içeri girecen ya köyüne dönecen. eski mafyalardan kim kalmış.
bizi savunduğunu iddia eden adamlar bunların binlercesinin ocağına ateş düşürdü ama dağdan indirdiler adamları, şehirde gezdirdiler demedin. dilimizi tanıdılar, öldürmekten vazgeçtiler, iş verdiler, şehirlerde ekmek bulur olduk demedin.
devletin çok da sikindeydin sanki amk. özgürlükçüsü, demokratı, en yetişmişi, beceriklisi, akıllısı, öğrencisi bile yeri geldiğinde sikinde olmuyor ki devletin sen mi sikinde olacaksın.
gaz bombasından korkmamak, akrepten kaçmamak, bayrağı indirmek değil olay. adam oraya bir yasa koyar, hepsini değil istediğini, seçtiğini tutar atar içeri yıllarca çıkarmaz. yan bina dökülürken senin taş binan depreme dayanıksız diye kapatılır.
senin haklarını savunuyorum diyenler orada bir devlet olmuş zaten. devlet hep olacak. işi de orada sınırları kontrol etmek, coğrafyaya hakim olmak olacak daima. dalgalanan bayrak, nöbet tutan asker değil olay. orada o devletin eli olacak. sen kendin devlet olsan da olacak, olmasan da olacak illa. coğrafyanın kaderi o. o yüzden kendini kullandırma diyeyim avare avare. kullanan ol. oku, adam ol, para kazan, yetiş, yetiştir, ek, dik, yaz, yaşa, hatıran olsun. ırkı dili yok bunun. kaç sene sonra farkına varacağız bunların bakalım, kaç can daha verdikten sonra. aynı ortamda olmaya sabır kalacak mı. devlet hep olacak ama.
not olarak, kendini kullandırtmayan kürtleri de tenzih edeceğiz, eşek değiliz o kadar da.
delikanlı, dürüst, ahlaklı vs edebiyatı yapıp bu kavramların tam tersi varlıklar olmaları. iş yerinde bir doğulu var ve artık o tüm kürtleri temsil ediyor benim gözümde. genele baktığımda tam da onu görüyorum.
tek başlarına kedi gibi olup, kalabalık halde bulununca kaplan kesilirler. ne yazık ki "kalabalıkta artistlik yapanın tenhada özrü kabul olmaz." diyeceğimiz yerde "benim çok iyi kürt arkadaşlarım var yhaaa." diyoruz.