bugün

sözlükte sıklıkla gördüğüm başlıklar bütünüdür. yok şöyle kürt böyle kürt şunu da yapmış kürt bunu da söylemiş kürt.
öncelikle söylemeliyim ki ben de bir kürt'üm bir asker çocuğuyum. her ikisini de ne ortam olursa olsun söylenmekten utanmadım kaçmadım. çocukluğum ve gençliğimin bir döneminin geçtiği askeri lojmanlarda bile hiç ayrımcılığa uğramadım sivilde uğradığım kadar. bu ülkede yaşayan insanların çoğundan ülkemi daha çok sevdiğime inanıyorum. babam 3-6 aylık göreve gittiğinde telefon başında uyuyup acaba bir haber gelicek mi diye beklediğimi hatırlıyorum. telefonu her seferinde ''alo baba'' diye açıp başka bir erkeğin sesini duyunca yaşanılan durumun pek kolay olduğunu sanmıyorum. biliyorum ön yargılarını yıkamadığım birçok insan olucak. tüm bunların çevrenizdeki kürtlerin etkisiyle oluşmuş tabular olduğuna eminim. kimse sütten çıkmış ak kaşık değildir ve herkesin iyisi kötüsü vardır. bu ölçütün de yalnızca vicdanla ve eğitimle ölçülebileceğini sanıyorum, ırkla değil.
çevremdeki türk arkadaşlarımla kürtler üzerine muhabbet yaptıktan sonra kürt olduğumu söylediğimde ''abi sen farklısın'' diyolar. nerem farklı? aynı topraktan gelmedik mi aynı dili konuşmuyo muyuz? hiç mi aranızda asan kesen çalan çırpan insanlıktan nasibini almamış türk yok? inkar edilemeyecek kadar vardır. bak o insanlara şöyle bi uzaktan, ne var eksik? insanlık ve eğitim...
gözünü seveyim, sözlüğe girebilecek kadar internet kullanabilen insansın. oku okuttur. çıkar at gözlüklerini.
geri bırakılmış bir bölgeden bahsediyorum. dikkat et bölge diyorum ırk değil. kürdüyle, türküyle... ''bunlar hep acıtasyon'' diyiceksin belki de. gel beraber sanayileşme oranlarını gösteren bi haritaya bakalım, gel beraber şehirleşme oranlarını gösteren bi haritaya bakalım. gel beraber bir öğretmene kaç öğrenci düşüyor şehir şehir bakalım. bu sadece kendi pencerem.
tüm bunlara rağmen ikna edemedim mi seni? şu ülkenin 30 yıl alnının teriyle çalışmış babam için döktüğüm gözyaşının akıttığım terin bi hakkı varsa hakkımı helal etmiyorum kardeşim. kendi memleketime giderken üzerimde taşıdığım askeri kimlik kartımdan dolayı öldürülme riskim korkum, bu ülkeye bişeyler katmaya çabam bi hak veriyosa bana hakkını helal etmiyorum kardeşim.
umarım ki bir gün o hor gördüğün halktan bir kıza aşık olursun da o zaman oturup konuşmak isterim seninle.
(bkz: kürtlüğün lüzumu yok)
vasiyetim oldur kim,

kürd bin kere yalvarsın.

inanma, kanma.

yakana bit, kapına kürd dadandırma...
diye destek verdiğim başlıklardır.
Hümanist piclere dert olan başlıklardır.

Zorunda mıyız ulan bu hain o.cocuklarını sevmeye.
genellikle açanların taaddununu ve taaddun düzeyini net bir şekilde ortaya koyarlar. genellemenin dayanılmaz hafifliğinin abesliğini bir kez daha hatırlatırlar.