Ben 3 sene boyunca yazları şanlıurfa'da ailemle kaldım. Nedeni ise ortak şirketin orada olmasıydı. Valla türk olduğum için yüzüme garip bakan bi hdplilerdi. Şirketteki çalışanların nerdeyse tamamı kürttü. Hepsi ekmeğinde işinde gücündeydi. Tabi bir kaçı terör propagandası ve kadın işçilere,yöneticilere laf attığı veya dedikodu çıkardığı için aynıydı. Nerdeyse istanbul daki şirketle aynı. Tabi farklılıklar da yok değildi. Mesela aşiretin birinden bi adam işten atıldığı için bizim müdürü aşiret üyeleriyle dövmeye geldi. Tabi mesele çözüldü. Elemanlar gönderildi.
Neyse insanlar hep aynıdır.iyisi de vardır kötüsüde. Zaten doğunun böyle karışık olmasının nedenlerinden biri de eğitimsizlik. Çocuk kavgaları bile kanlı bitiyor mk.
Velhasıl kelam insanlarımız birbirini türk kürt ermeni alevi diye ayırmaya devam ettiği sürece nahhh anlaşırız.
Türkler le Kürtler arasında bir sorun yok. Sorun pkk ile ortak hareket eden hdp ve seçmenleri. Birde tek din, tek mezhep, tek ırk gibi yaklaşımlarla sorun çıkaran zihniyet.
kürtler anavatanı olmayan türkiye'de yaşıyor, özgürlük diyor, hak diyor, mağduruz diyor, (birkaç kesim hariç) yasadışı işlerle uğraşıyor, hırsızlık yapıyor, hak yiyiyor ve kendi dilini özgürce konuşuyor.
türkler kendi vatanlarında yaşıyorlar, özgürlük demiyorlar, işsizlik çekiyorlar, çünkü kürtler iş sahasında da türk halkını ve gençleri engelliyor, türkler hak istiyor ama haykırıp isyan etmiyor, mağdur olan asıl türkler ama memleket sevgisi olduğu için sineye çekiyor, yasadışı işlerle uğraşan türklerde var, lakin kürtlere oranla devede kulak kalıyor, hırsızlık yapanları da var, hak yiyenleri de var. amma ve lakin, kendi topraklarında, kendi insanları arasında kürtçe konuşan birine de saygı duymayı öğrenmiş, örselemiyor. türkler kürtlere, ev, iş ve imkan sunuyor ama (yine bir kısım hariç) o ekmek yediği eli kırmak için mücadele veren ve isyan eden gene kürtler. birgün iç savaş çıksa, en iyi dostum, en iyi elemanım dediğin insan olur sana ilk kurşun sıkan.
kimse kusura bakmasın, bu kendi düşüncelerim. biz ne memlekete ne de kendi insanımıza sahip çıkamıyoruz, "bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık" içerisinde hayatımızı sürdürüyoruz. atalarımızdan hazır miras kalan bu memleketi gerçek anlamda sahiplenmiyoruz. birgün bu memlekette elimizden alınmaya kalktığında farkına varacağız ama umuyorum ki bunun için çok geç kalmış olmayalım.
bu konu yıllardır merak konusu olma özelliğini kaybetmedi. bende uzunca bir süre düşündüm. çeşitli kitaplar okudum. yetmedi ülkemizdeki bir çok aydını ziyaret ettim. dinledim. içimde yargıladım. 13 yaşında ülkü ocaklarına gittim. 18 yaşında dev-lis başkanlığı yaptım. tabi bunların hepsi deneysel amaçlıydı. o insanları anlamak onlara ulaşmak istiyordum. fakat sonunda farkettim ki sebep aslında bilinçaltımızda yatan çok basit bir zıtlaşmadan kaynaklanıyor.
bu anlatacağım şey çok önemlidir. bu yazıyı yakınlarınızla paylaşmanız şiddetle önerilir.
türk.. türk kelimesi tek heceli bir sözcük olup söylemesi oldukça kolay bir sözcüktür. sert harfle başlar sert harfle biter.
kürt.. kürt kelmesi tek heceli bir sözcük olup söylemesi oldukça kolay bir sözcüktür. sert harfle başlar sert harfle biter.
eee o zaman sorun ne dediğinizi duyar gibiyim.
sorun şu ki fonetik olarak baktığımızda türk ile kürt birbirlerinin aynada yansıması gibidir. zıttır. bu kelimelerin senelerce duysal hafızamızda yerleştiği yerler o kadar köklü hale gelmiştir ki, beynimizde bir çeşit statüko kurmuştur. dolayısıyla türk kelimesini daha çok duyan insan kürt kelimesini duyunca alarma geçmekte saldırganlaşmakta ve gözünü kan bürümektedir.
kürt kelimesini daha çok duyan ise türk kelimesini duyduğunda sinir krizleri geçirmektedir, beyni ondan uzaklaşmakta ve bedeni çaresiz bırakmaktadır. bir çeşit transa geçen insan vücudu dayanamayıp çocuk servislerini bombalatmakta ve esrar kaçırttırmaktadır.
peki çözüm ne olmalıdır. tespiti yaptığımız için artık çözüm de daha kolay. elbette isimleri değiştirmeliyiz. birbirine yakın isimler koymalıyız. fonetik olarak birbirine benzemelidir.
mesela tepsi ve tipsiz gibi. msn ve misina gibi. yağ gibi kaymalı bu sözcükler ağzımızda.
inanmayan önce bi türk desin. sonra bide kürt desin. şu anda bile etkilerini üstümde hissediyorum. sigaramı yaktım kaşlarım çatıldı. gözlerime bakacak bir delikanlı arıyorum.