biz çalışalım onlar yesin istiyor. elebaşlarının beyanlarına bakarsanız açık açık özerk olalım vergi vermeyelim ama Türkiye Cumhuriyeti bize yardım etsin gibi istekleri görebilirsiniz.
Halkın aklından çıkmayan sorudur. Kürtlerin Fransız ihtilali'ni daha yeni farketmiş olmalarından kaynaklanan, "Herkesin kendi devleti var, bizim niye yok? Kaç para ulan bir devlet!" kafası ile yapılan bölücü hareketlerin tümüdür.
Ne Türkler'den birşey istiyorlar, ne de kendileri ne istediklerini biliyorlar, zihinleri tamamen ütopik kavramlarla dolu.
Yalnız onlarda hepimiz gibi mutsuz, huzursuz, isteksiz, yalnız.. Endüstriyel toplumun sırtımıza yüklediği bu boğuntudan kendilerini kurtarmak için "örgütlü"oluyorlar.
Bir yerlere "ait" oluyorlar. O yerlerde adam yerine konuluyor önemseniyorlar, işte bütün mesele bu "bireysel aidiyet ihtiyacı" gerisi lâfı güzaf. bir amaç etrafında birleşip dostlar edinmek.. Hangimiz istemeyiz bunu? Hangimiz 30 yaşımıza kadar dirsek çürütüp sonra o parayla kendimize mutlu bir hayat kurduk? Kaçımızın başını omzuna yaslayabilecek kaç dostu var? Mesele budur. Bana inanmayan kürtçüleri yakından incelesin, ne beş para etmez adamların o siyasi güruh içinde ne hayatları var. mesele; Örgütlü olmak bir "şeye" bir "yere" ait olmak arzusu yoksa kimsenin kimseden bi şey istediği falan yok.