Ortalama Türk insanının soru işaretlerinden biri. Daha doğrusu çözülememesinin somut nedeni sorunun teşhis edilememesi.
Benim sorunum var ulan diyen Kürtlerin sorunu ne?
Benim sorunum var ulan diyen Kürtler sözüm ona çocuklarına Kürtçe isim koyamadıklarından mustaripler. nüfus kayıtlarında adı zozan, berfin, berfu, civan olan onbinlerce insan var.
Benim sorunum var ulan diyen Kürtler kötü şartlarda yaşadıklarından bahsederler. Doğu karadeniz ve kuzey doğu anadolu, iç ege gibi yerlerde hala 19.yy şartlarında yaşayan türk köyleri var.
Benim sorunum var ulan diyen Kürtler ekonomik koşullarının elverişsizliğinden bahsederler. Ortalama 5-10 çocukları var.
Benim sorunum var ulan diyen Kürtler temsil edilmediklerinden bahsederler. Mecliste bir sürü milletvekilleri var. Şimdiye kadar içlerinden çıkan 3 cumhurbaşkanı var.
Benim sorunum var ulan diyen Kürtler dillerini konuşamadıklarından, müziklerini dinleyemediklerinden bahsederler. 25 senedir heryerde bangır bangır kürtçe müzik çalıyor, vatandaş da çatır çatır kürtçe konuşuyor.
Benim sorunum var ulan diyen kürtler dağa çıkar, yol keser, köy basar adam öldürür, öğretmen kaçırır, doktor boğazlar, okul yakar, köprü uçurur, pusu atar, kolluk kuvvetleri karşılık verince adamlar mağdur olur.
Ortalama Türk insanının kürtlerle hiçbir sorunu olduğunu zannetmiyorum. Olsaydı zaten herşey farklı gelişirdi. Tarihi süreç bu şekilde gelişmez bir unsur diğerini ortadan kaldırırdı. Benim sorunum var ulan diyen kürtlerin aslında sorunu etnik kimlik. Yani resmi bir iade-i itibar istiyorlar, toprak istiyorlar, ayrışmak istiyorlar. Devlet otoritesini bırakın ortalama Türk insanı bu isteğe karşı baş parmağının yarısını orta ve işaret parmağı arasından gösterecek zihniyette ve gelenekte olduğu için olmayacak işler bunlar. Yok mit köpekleri eğitti kürdüm diye kokumu alıp gelip beni ısırıyorlar deyip sulu zırtlak soluğu avrupa insan hakları mahkemesinde almak sorun çıkarmanın ağababası. Bence kimse sorun çıkarmasa daha iyi.
kürtlerin türk sorunu var. türkler çalışsın, alınterinden alınan vergiler kürtlere akıtılsın, onlar kendilerini sömüren toprak ağalarının kulu olmaya devam etsin ve onlara başkaldıracaklarına bizim mehmetçikleri öldürsün.
(bkz: kürt sorunu yok türk sorunu var)
halbuki pkk itinin en büyük zararını onlar görüyor.
zorla çocukları alıkonuluyor, kandırılıyor.
zorla örgüt için "yardım" toplanıyor bu insanlardan.
vermeyene zarar veriliyor.
gerçekten masum olanları var. ankara'nın doğusuna geçmek lazım bunları görebilmek için.
gerçekten yaşamak isteyen var aralarında, doğuya gidin göreceksiniz.
istanbul türkiye'yse, ağrı neresi?
unutulmuş, üvey evlat doğu.
kürt diye dışlamak yerine iyilerini kendi safımıza çekmemiz lazım.
düşmanlık hiç bir şeyin çözümü olamaz.
yakın tarihe kadar yüzde 10'luk baraj sorunu yüzünden siyasi haklarını alternatif partiler'den yana kullanmak zorunda bırakılan halkın! sorununu anla(ya)mamakla eşittir.
'ortalama' olmaktan kaynaklanır. zaten ülkenin başına ne geliyorsa 'ortalama' kafalar yüzünden geliyor, sorunu anlamaktan aciz, soruun tekele indirgeyen bünyelerden..
çok bilgi yanlışları da yapılıyor bu uğurda. mesela kürtlerin türkiye' den ayrılmak istediği gibi ipesapa gelmez şeyler ortaya atılıyor. yahu 15 milyona yakın kürt olacak ülkende ve 1 milyonun biraz üstünde bir sayıyla kişi dtp' ye oy veriyor diye kürtler bölücüdür diyeceksin. ama şimdi kalkıp 'birileri';
- yahu hepsi demedim ki. falan diye saçmalayacaktır, bu geyik belli zaten. dağa çıkan birileri yüzünden koca kürt halkını zan altında bırakma suçunu işlemeye utanmayan adamlardan, o dağa çıkanların durduk yere, yedikleri kaba sıçmak için mi dağa çıktıklarını, yoksa ortada hakikaten bir demokrasi sorunu var da adamlara gene operasyonlar yapılması şart bile olsa- bu sorunu çözmek gerektiğini falan sorgulamasını beklemek akılsızlık olurdu.
ismet inönü, özal falan kürt diye kürt sorununun olmadığı inkar etmek; obama demokrat partiden aday oldu diye amerika' da wasp olmadığını, zencilerin çok iyi yaşadıklarını iddia etmek gibidir. örnek verip işin bokunu çıkaracak olursak;
yakın zaman önce aborjinlerden biri başbakan yardımcısı oldu diye avustralyada * aborjin sorunu yoktur demek de bu minvaldedir, ispanyada bask bölgesindekiler adalet bakanı oluyor diye bask sorunu yoktur demek gibidir, işin komik olduğunu farkedip yüzünüzde gülümseme uyandırdıysam ne mutlu bana.
mecliste bir sürü milletvekilleri olması davasına gelince ben mi koydum ulan % 10 barajını demek, ama 'ulan' kelimesini sıcak hava versin diye ettiğimi, hakaretamiz olmadığını söylemek isterim.
- ama kendi dillerini konuşuyorlar? yalanına gelince (sözde soru cümlesi diyelim)
+ kendi aralarında tabii ki konuşuyorlar. yok ona da karışsaydın artık! kürt anneyle kürt baba arasına girip;
- hooop! siz nasıl kürtçe konuşursunuz lan! burası türkiye cumhuriyeti tamam mı, tek dil var burda alo!! falan deseydiniz. nasıl gene bir gülümseme oluştu mu yüzünüzde?
mesele kürtçenin bir ingilizce, bir almanca gibi isteyen dükkanın önünde yer almasıdır. çevremizde kürtçe ne var ki? kürt vatandaşlara elektirik faturası türkçe geliyor. ama iddianız şu olsa gerek;
- burada yaşıyorsa bilecek türkçe yi kardeşim!!
hayır efendim kimsenin öyle bir durumu yok. o dil dediğimiz olay serbest piyasa koşulları gibidir. isteyen öğrenir, sana ne yani. zaten türkiye' de doğru düzgün bir iş, yer edinmek isteyenler kalabalık kitlelere hitap edebilmek maksadıyla türkçe yi paşa paşa öğrenmek zorundadırlar. öğrenmezse iş yapamaz, kimse onu anlamaz, batar falan işte. ama serbest piyasa gibi işte, sen ona kalkıp zorla öğretemezsin, karışamazsın bile ona lan, kim oluyorsun ki sen. (lafın gelişi)
- ama türkiye' nin bir sürü sorunu var, bak doğu karadeniz de çok kötü halde?
+ şimdi bu klasik geyiktir. sanki birisi kalkıp;
- yaw kürt sorunu var ama doğu karadeniz pek gelişmiş bir bölge. biz kürt sorununu çözelim ama doğu karadeniz' i s.ktir edelim; demiş gibi bireysel tarih yazımı yapılıyor. ee tamam türkiye' nin tonla sorunu var, işsizlik var, eğitimsizlik var, açlık var, yok mu dedik? aman onlar çözülmesin, tek kürt sorunu mu çözülsün dedik?
o yüzden nerede görürseniz aklınızda olsun;
- ama daha pek çok sorun var, tarzı ifadeler 'faşizm' ibareleridir. o yüzden '' he canım he gülüm' deyin, geçin.
- çok çocuk yapıyorlar?
+ şimdi ben senin gönlünde geçip de diyemediklerini yazayım. sen aslında soruyu şöyle sormayı tercih ederdin değil mi:
- çok çocuk yapıyorlar, it sürüsü gibi ürüyorlar.
bak güzel kardeşim, haklısın çok çocuklular. o zaman kalkıp da kapıcımıza;
- lan sen çok çocuk yapıyon, zaten az para alıyon. 'nasıl olsa allah verir nimetini' deyip çocuk yapıyon. noluyor hobaa? desen alacağın cevap;
- sana ne kardeşim olur. ama ben bizim kapıcıya sorsam, konu 'çocuk' hakkında olduğu için halihazırda, vereceği geyik cevap;
- skimin keyfine mi karışıyon? tarzı birşey olabilirdi, biz de gülüşürdük, hey gidi günler hey.
a bir de kürt toprak ağalarını kısırlaştırıyordu devlet zamanında. çok komik di mi lan böyle belediye köpeği gibi tutuyon bunları kısırlaştırıyon falan. son cümleler ironi yapmaya yöneliktir tabi.
gidip planlı nüfus yöntemini anlatacaksın, seminer verip bilgilendireceksin insanları. öyle vatan millet deyip afyon vermeyeceğiz kimseye. neyse konu iyi niyet çerçevesinde görüşler paylaşılacak, masaya yatırılacak, insan gibi tartışmanın keyfine varılacak.
ağızdan salyalar akıta akıta, köpüre köpüre laf yetiştirirsek birbirimize bunun mahalle kavgasından farkı kalır mı?
dtp'yi kürtler'in temsilcisi olarak değerlendiren insanları gördükçe daha da anlaşılmaz hale gelen meseledir. baraj baraj diyen yurdum zihinsel fukaralık çekenine şu sorulmalıdır. tamam baraj kalktı bak bakalım güneydoğu'daki aşiretler son seçimde ezici çoğunlukla akp'ye mi oy verdi bağımsızlara mı? ağaları ya da şeyhleri kime işaret ederse ona oy atacak anlayışa ve siyasal olgunluğua sahip toplum siyasal iradesini yansıtamadığından mı dağda benimle savaşıyor? haydi oradan! baraj yüzde 1 olsa bitecek mi dertler? bütün kürtleri tenzih ederim, ama bu toplumun parçası olamamış sorunlu kürtlerin tek derdi ülkeyi bölmektir. o da olmaz işte!
anlamamak için aptal olmak gerekir, sorunları tabiri caizse rahat batmasıdır. ülkenin en zengin 100 kişisi kürt kökenli, milletvekillerinin yarısı kürt hatta vatan hainliği suçundan asılan şeyh said'in torunu iktidar partisi başkan yardımcısı, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık yapan kürtler var, özel tv kanallarında yayınlanan diziler de, şarkılı türkülü programlar da kürtlerin tekelindedir ve bunun sonucunda bu piyasanın aslan payını da onlar alır. silahsız askerleri vahşice öldüren şemdin sakık piçinin kardeşi vekil olarak maaş alır, bütün bunlar türkler için sorun olmaz kürtler için olur. "kürt, türk kardeş" deriz, "kardeş falan değiliz, birlikte yaşamak'da istemiyoruz." benzeri söylemlerde bulunurlar. hayalini kurdukları ülke için türkiye cumhuriyeti sınırlarından bir karış toprak bile alamayacaklarını anlamaları gerekir, hemen yanımızda kurulmuş ülkeleri de var artık bizim toprağımızda bizimle yaşamak istemeyenlerin "sorunsuz" yaşayacağı topraklara en kısa sürede kavuşmalarını dilerim.
bir halka verilmiş sözlerin tutulmaması sorunudur. *
- önce gaz ve toz bulutu vardı
- sonra dünyada yaşam başladı, insanlar da başladı (evrim ya da yaradılışçılık, hangisini seçerseniz, beni bağlamıyor. hatta yaradılışçılığı seçerseniz hepimizi hz. adem'e bağlarım işim daha kolay olur)
- insanın doğa korkuları ve istilalar site devletler kurdurttu (araları geçtim, bunları bilmeyene iki saat anlatamam)
- site devletler kendilerini koruyamayınca büyük birlikler/ devletler kurdular ve farklılaşmak için isim verdiler kendilerine
- insanın korkuları çeşitlendi; tanrı, din, para, ticaret, savaş... hep bunlardan çıktı. alınyazımız derinleşti
- din ve farklılaşma kaygıları toplumları biçimlendirdi. elbette medeniyetin beşiği mezopotamya bunlardan en çok nasibini alan yerlerden biri oldu
- kürtler ve türkler farklı ya da benzer zaman dilimlerinde aynı toprakları paylaştılar (kimin önce geldiği umrumda değil, meseleyi bu belirler diyorsanız siktirin gidin)
- aralarında önemli bir birlik noktası vardı: islam. ümmetçilik anlayışı iki halkı birbirine bağlıyordu. zaten kimse ne türk olduğunu ne de kürt olduğunu önemsiyordu. araplar da vardı bunların yanında örneğin. ama kültürel olarak da olsa farklılıklar vardı
- millet kavramının çıkmasıyla önce farklı dinlerden olanlar osmanlı'dan koptu
- sonra da aynı dinden, ama farklı milletten olanlar. örneğin araplar
- kürtler iki sınıftan da olmadı. tbmm zabıtları bunu gösterir. aksine, ümmetin türklerle birlikte kurtulacağını düşündüler; fatih'in kutsal şehri istanbul, bir gün işgal etmekle suçlanacaklarını bilmeseler de kürtler için de kutsaldı
- gizli zabıtlar aynı zamanda iki halkın asli unsur olduğunu gösterir. birçok savaşa zaten ayrım gözetmeyen iki halk yan yana girer. çanakkale savaşı en bilinenidir
- mustafa kemal zamanındaki gizli meclis zabıtları bu durumun en önemli tanığıdır; belki de bu zabıtların hâlâ gizli olmasının nedeni de budur. meclis, iki halkın birlikteliğinin ürünüydü. bu paradigma, meselenin özüdür.
- mevcut paradigmanın değiştirilmesi, bugünkü söylemlerin de temelini oluşturmaya başladı. şunu diyeyim: asli unsur bilgisi yok sayıldı ve var diyenlerin üzerine gidildi.
işte bu noktada başladı kürt sorunu. bugün, kürt sorununu anlamayanlar veya inkar edenler, o tornanın ucundan çıkanlardır. hayır diyenler ve tornaya girmek istemeyenler ise bağırmaya devam edecek kürt sorunu vardır diye. çünkü bu, bir halka verilmiş sözlerin tutulmaması sorunudur.
ister var deyip ispata yeltenin, ister yok deyip inkara yeltenin, alın size demagojinin kralını yapayım: böyle bir sorunun lafzı bile sorun vardır anlamına gelir.
kanaatimce çözüm için de iyi niyetli olmak gerekiyor her şeyden önce. biraz tarih bilgisi ve bilinci başlangıç için iyidir. yok ben almayayım diyorsan, bil ki sorunun bir parçasının. millet, milliyet, ulus-devlet, milliyetçilik başlıklarında umum türde ve büyüklükte çuvaldız hazırdır senin için. *
ekşi sözlük moderatörlerinden kays el mecnun
anlamak için düşünmek, düşünmek için beyin gerekli olduğundan bazıları tarafından algılanamayan, bazıları tarafından salt ekonomik sebeblere indirgenen, bazıları tarafından da görmezden gelinen sorunlar yumağıdır.
"oysa bak onlara kendi adımızı bile verdik, en ufak bi bencillik duygusu gütmeden dilimizi kullanmaları için teşvik ettik, başıbozuk yaşamamaları için başlarındaki ağalara destek verdik, mülkiyet hisleri kuvvetlenip de birbirleriyle çatışmasınlar diye toprakları ağalara tahsis ettik, toprak reformu gibisinden bozguncu fikirlerin başını ezdik, köy enstitülerine girip gomünüst çıkmalarını engelledik, evlerinden kovup büyük şehirlere yolladık ki bakış açıları gelişsin dedik, herhangi bi tazminat da vermedik ki büyük şehirlerde sıfırdan hayatlarını kazanmaya çalışıp olgunlaşsınlar dedik ama yine de yaranamadık" *
milliyetini/ırkını siktir et aynı mahallede/semtte yaşamak zorunda olduğun kişi sorunlarla boğuşurken kıçına bir tekmede sen atarsan kanunen olmasada vicdanen o adamın senin gırtlağına sarılma hakkı doğar.
sorun bağımsızlık, özerklik, ekonomik değildir. tek sorun ötekilileştirilme sorunudur. hem çıkıp pkk kürt halkının temsilcisi değildir diyeceksin, hemde pkk nın politikalarını tüm kürt halkına mal edip " sizin sorununuz bağımsız kürdistan diyeceksin " önce tutarlı ol sonra çıkıp konuş insanların sorunları hakkında.
kürtlerin esas problemi, bugün türkiyede kendileri için varolan; zorla, ağlayarak, yalanlarla elde ettikleri pozitif ayrımcılığın daha da yükselmesidir.
bütün suçlu türklerdir, bütün suçlu türkiyedir. bu ülkenin elektiriğini, suyunu, vergisini kaçırıp, terörist oluşuma giden kürtlerde hiç suç yoktur.
kürtler; 30 küsür sivil platform kurmuş, türkiyenin her yerinde kendilerininde normal insan olduğunu, bölücü olmadıklarını, türk kardeşliğine dair ne kadar istekli olduklarını anlatmaya çalışmışlardır? hayır tabii ki yapmamışlardır.
kürtlerin tek yaptığı karşılarındakini suçlamaktır. başka da bir şey yapamazlar; zira onlara göre üste çıkma yolu çok gürültü çıkartmaktan geçmektedir.
Zihinsel fukaralık çekenleri gördükçe anlaşılabileceği için bir anlamda gerçekçi olmayan bir yanılsamadır. Evet aslında başlık ironik. Tabi ki herkes çok iyi anlıyor sorunum var diyenlerin sorunlarını.Kimsenin kimseyi ötekileştirdiği yok. Hatta öyle bir güvenip benimsemek var ki, her zaman asli ve güçlü unsur olunmasına rağmen, Kürdü kendisinden ayrı tutmayan bir yapı var. Yıllardır bu ağlak, ezik, edebiyatı yapmak yetmedi mi? Kaldi ki kürtler'in içerisinde de bu hadiseden rahatsız olanların çoğunlukta olduğunu düşünüyorum iyi niyetle. Düşünsenize vergi mükellefi kürt vatandaş, eğitimli ve belirli standartlara anlayışa sahip, ama beni ötekileştiriyorlar, bana zulmediyorlar diyerek dağa çıkan bu gerizekâlıkar ve aynı gerizekâlıları yetersiz kelime dağarcıklarıyla savunmaya çalışan bölücü uşakları yüzünden kimlik bunalımı yaşıyor, tedirgin oluyor, rencide oluyor.
Kurtuluş savaşı'nda zilyon tane kürt isyanı çıktı diye, bu toplum ya da devlet kürtler'in tamamını yok etmeye mi kalktı? Biz ne yaptık çıkan o zilyon tane kürt isyanını görmezden geldik diğer tezi savunduk. Dedik ki hayır türk-kürt birlikte savaştı. Savaştı da. Ama türk'e karşı savaşan kürtler de oldu. Bu gerçeği fırsat bilip, ortam bu kadar müsaitken hayır bunlar da bizim kardeşlerimiz diyerek işlenmeyen bu insanlık suçunun günahını şimdi sana ne şeyimin keyfinden deyip ben 20 çocuk yaparım diyen beyin fukaraları yüzünden türkiye ödüyorsa gerçek sorun bu işte.
Yok arkadaş bu gidiş gidiş değil. Devletin tersi kötüdür eyvallah, hazzetmem otoriteden baskıdan şundan bundan. Ama daha kötü olan bir şey var o da Türk milletinin tersi. Ben insan yetiştireyim diye maaşımın yarısını devlete verip net ve brüt maaşım arasındaki farka her ay küfrederken, o kesintilerle 20'sinden 6 sı 7 si dağa çıkıp evladıma silah doğrultacak adamlara bakmak istemiyorum. Ben de bu yüzden devlete vergi vermek istemiyorum içime sinmiyor. Bu da türk olarak benim sorunum!
bizzat buradan da gözlemleyeceğimiz şekilde kendi kendimizi sorgulamadığımızın için algılayamadığımız olaydır, kürt sorunu... kendimizden farkımız yok iken kalkıp bunu da idrak etmemiz güç...
üstelik Kürt sorununu biliyorum anlıyorum kavrıyorum diyenleri gözlemlediğimizde de karşımıza çıkan yine bu kişilerin de kendi söylemlerine sahip olmadıkları. kulaktan dolma söylemleri alıntılarla gösterip burada işte aha bakın kürt sorununun kanıtı budur demek saçmalık... çünkü kimseyi doyuracak cevaplara sahip değil kimse... bu kişi daha populer bir adresin üst düzey bir kullanıcısı diye dedikleri doğru mu yani?
üstelik anlatılan zaten ilkokuldaki bir öğrencinin bile düz mantıkla ulaşacağı sorunlar...
şimdi gelelim nesneye; kürt sorununun kaynağı ne kabul ediliyor? kürtlere verilen sözlerin tutulmaması hmm şimdi o açıdan bakıyoruz...
kürtlerin en öncelikli hakkı -kendileri binlerce yıldır bu topraklarda yaşıyorlar, hatta güneydoğuda soğan ne zaman yetişmiş, o zamandan beridir kürtler var... kendileri öyle kabul ediyor- bu topraklarda ise elle tutulur bir devlet kurmuş değiller, burası da ilkokul seviyesi türk öğrenci tribi... devlet kurmayan buyundurluk altında yaşar... saçma... her neyse devlet kuramasalarda bu topraklarda hep yaşamamışlardır kürtler, şimdiye kadar çoktan yok olurlardı çünkü herhangi bir toprak talebi içinde bulunsalardı. pasifist bir yaşam sürdüler, gözlerden uzak dağ köylerinde yaşadılar o yüzden onlarca yüzlerce şiveleri oluştu dillerinin ve her dağ köyü hangi millete yakın yaşamış ise dilleri onlarınkine benzedi... o yüzden dilleri de dejenere oldu ve şimdi dil olup olmadığı dahi tartışılır hale geldi ama yine de kürtler bunları sorun etmedi, bir baş soğan, tandır ekmeği ve 20 çocuklu ailelerle yaşadılar gitti, onlar yaptı rızkını Allah verdi...
devirler döndü, kürtlerin çoğu farkında değildi belki ama artık fermanları okunan camilerde türklerdi, türk sultanlar yönetiyordu yaşadıkları yeri, artık 5 baş soğan yetiştiriyorlarsa verdikleri 2si padişaha giden 2 soğandı... kürtler için yine sorun yoktu, 3 baş soğan da yetti onlara 20 çocuk yaptılar yine rızkını Allah verdi...
yine devirler döndü, o fermanlar sıklaştı türk sultanlar sorunlar çekti, memleketlerini kurtarmak isteyen yurtsever türkler geldi artık kürtlerin yaşadıkları yere, söylediler tehlikeyi, emperyalistler geliyorlar artık 5 baş soğanın 2sini anca yersiniz 3ünü alırlar, sizleri dağınızdaki evden alırlar demiryollarında çalıştırırlar, ama biz sizi kurtarabiliriz gelin bize katılın üstelik 5 baş soğanın 5ide sizde kalıcak kuracağımız bu yeni güzel ülkede dediler... kürtler kabul etti kürt şeyleri tek tek ikna edildi milli mücadele başladı...
kimisi çanakkale savaşında şu kadar kürt öldü, kurtuluş savaşında bu kadarı diyor... ama o günleri kaynaklayan o günlere ait kaynakları ellerinde bulunduran kurumlar ki tsk'da bunlardan birisi, belirttikleri kürt şehit sayısı kürtlerinki ile uyuşmuyor hatta hiç denecek kadar bile az olduğunu da söyleyebiliriz. ancak tabi ki bu kurumların milliyetçilik adına kürtleri yok saydığı düşünüldüğü için kimse güvenmiyor, biraz kuşkucu olunca kimse güvenemez zaten, ne olur ne olmaz... her neyse savaşlarda ölen kürt sayısı kesin olarak bilinmiyor ve bilinemez arkadaşlar... isimsiz ölen o kadar çok kişi var ki zaten, ama konumuz bu değil, kürtler savaştı veya savaşmadı o önemli değil ama kürtlerin milli mücadeleye katkısı kesinlikle yok sayılamaz ki, türk sultanları ve onların paşalarını ki mustafa kemal'i de bunlardan sayabiliriz, o kadar çok milletten kazık yemişlerdir ki, araplar vurmuştur, ermeniler vurmuştur, balkan milletleri vurmuştur, ancak bir tek kürtler söz vermişlerdir ve kimsenin kışkırtmasına gelmemişlerdir. sonuçta ilk defa arkasını sağlama almıştır türkler... batıda düşman ile savaşır iken, doğuda bir ayaklanma olacak korkusunu yaşamamışlardır ve bu nedenle uzun süredir yapamadıklarını yapıp kazanmışlardır...
yeni cennet ülke kurulmuştur ancak her şey öyle sanıldığı gibi ütopik bir şekilde yaşanmamıştır, kürtler 5 soğana sahip olmuşlardır ancak kapıda bir 2. dünya savaşı belirmiştir, savaşa girmesek de her acısı yaşanmış, türkiye savaştığı emperyalistlerin eline düşmüş ve kürtler de o yurtseverlerin uyardığı sonuca razı olmak zorunda kalmışlardır... artık 2 soğan onlarda 3 soğan orda burda kim bilir nerede?
tabi hal böyle olunca aklı başında olan olmayan her kürt bu durumdan türkleri sorumlu tutuyor, milliyetçilik idesinin kürtleri yok saydığını belirtiyor ki işin acı yanı milliyetçilik türklerin yazdığı çizdiği bir ideoloji değildi, fransızlardan alınmıştı hatta tek değişiklik yapılmadan. hal böyle olunca kendi milliyetçilik kavramımızı esnetemeyince bizlerin arasındaki tek engel gibi görüldü bu, birleştirici özelliğine değil de bölücü özelliğine bakılıyor kürtler ve kürt sorununun türklerin bir sorunu olduğuna inananlar tarafından...
belki biraz klasik olacak ama, kürt sorunu kesinlikle dış güçlerin bu topraklar üzerindeki oyunundan başka bir şey değildir. batıda bir bomba patlar, bombanın markası u.s army'nin kullandığı ile aynı, türkler ölür kürtler öldürür... türkler atlar apache cobra modelli us army'nin helikopterlerine ortalığı kan gölüne çevirirler doğuda... bizler bağırırız burda, türkler şunu etti vs. vs., kürtler şöyle ipne vs. vs.
sonra yeni yeni çıkmaya başlandı, atatürk'ün nutuk'da kürtlere özerkli verilebilir demesi, kürtlerin özerklik istemesi... ancak bizzat pkk'ya bakın, ilk oluşumunda tam bağımsız kürdistan söylemindelerdi, daha sonra özerk kürdistan'a geçtiler şu an bizzat leyla zana'nın da yani bu ülkenin milletvekillerinin de söyleme çevirdiği, türkiye cumhuriyeti'nin eyaleti olan yarı özerk kürdistan...
şimdi eğer kürtlere bir söz verilmiş olsaydı, kürtler vadedilenden bu kadar çabuk vazgeçmezdi... bu söylemler 20 senede oldu beyler, pkk 20 sene önce kuruldu, 20 sene içerisinde 3 kere hedef değiştirdi... kimse kimseye söz vermedi.
verilen tek söz, 5 soğan sözüydü, onu da bu devlet tutamıyorsa şu an, emperyalistlerin inadına bizlere silah satma çabasıdır. biz almasak, pkk alıyor... hadi biz almasak pkk'da almasa durum daha vahim, ikimizi birden yok ederler...
bu nedenle kürt sorununun ne olduğunu anlamamak doğal, sorunu anlıyorum demek de imkansız. eğer anlamış olsalardı buna kürt sorunu demezlerdi. bu sorun kürtlerin sorunu yada türklerin sorunu değil, ortada bir türkiye sorunu var. türkiyenin sosyo-ekonomik, sosyo-politik bir sürü sorunu var. emperyalistlerin elinde kıvranan bağımlı bir türkiye var, bu ülkenin tek kurtuluş yolu ise eğitim alma şansını kazanan, o besin piramidinin tepesindeki %5-%10'luk kısım... onların da yarısı orda burda karı-kız peşinde koşuyor, eller havaya gençliğindeler, diğer %5-%10'luk kısım ise ya abdullah çatlı gibilerini ya da deniz gezmiş gibilerini idol olarak alıyor, o adamlar ne demişse doğru...
işte kimsenin dediği doğru değil. kendi doğrunu kendin ara... *
oldukça yaygın bir durumdur.
yapılan bir araştırmaya göre, 150 farklı etnik kökenden insanın huzur ve eşitlik içinde yaşadığı memlekette, huzursuz olduğunu idda edip, huzur kaçırmaktadırlar.
canımız yandı deyip, can yakmaktadırlar.
ırkçılık ve faşizmden çok çektik deyip, her ikisininde kralını yapmaktadırlar.
bir de, sorunlarının kiminle olduğunu anlayamama durumu vardır. kiminle sizin sorununuz. devletle mi, devletin geçmişte uyguladığı gerçekten de yanlış olan politikalarıyla mı ? öyle olduğunu söylüyosunuz da, benim vatani görevini yerine getiren kardeşlerimle ne alıp veremediğin var. aile babası bir polisle ne derdin var. dersaneden evine dönen pirıl pırıl bir genç kızla ne sorunun var.
