ilk başta benim de türk olduğumu belirterek söze başlamak istiyorum. biz ne kadar yakışıyoruz? şöyle bir etrafımıza bakalım ; parklara , bahçelere ve de insanlara. övüncek birşeyimiz maalesef yok. neden? çünkü , eğitim denen şey yok. o yüzden ilk başta kendi bokumuzu temizleyelim sonra da başkasının bokuna bakalım.
ancak sıçtığım boka yakışanların ve onları destekleyenlerin uydurduğu saçmalık. zaten dünyanın her yerinde çimlere basmayınız yazısı kürtçe yazılıyor. hayatında avrupa görmemiş, sıçtıktan sonra götünü taşla temizleyen bir zihniyetin böyle bir iddia sıçması da ayrı bir ironidir. o değil de buralar da kıç temizleyecek taş yok. ama yok ya destekçilerini odun olarak nitelersek odun kullanılabilir.
efenim sene 1800'lü yılların sonları... yeni yeni depreşmeye başlayan osmanlı burjuvazisinin yeni filizlenmeye başlamış bireyleri her avrupa seyahatlerinden dönüşlerinde herşeye bok atıp "ah evropa, ah evropa" diye kıvranır dururlardı.
Üstünden bir asır geçmiş olmasına rağmen hissiyat değişmemiş.
ırkçı bir pezevengin ağzından çıkması muhtemel önerme.
anası avrupalılar tarafından becerilmiş babası belirsiz güzel endamlı güzel bakışlı tüysüz kadınsı erkeklerin söyleyeceği cümle.
ben türküm bu sözü kürtlere söyleyecek her avrupalı bana da söylemiş sayılır. taşaklarını yalamaya pek hevesli olduğunuz avrupalıların gözünde hepimiz biriz.
yabancı bir forumda bir işim düşmüştü ve türkler hakkında bir başlık dikkatimi çekti ve türklerin kim olduğunu tartışmışlar. sonra en sonunda olay türk-kürt çatışmasına gelince adamın biri türkleri tanımıyorum ama bizim burda kürtler var hırsızlık,uyuşturucu satıcılığı yapıyorlar yazmış yani işin kısası avrupada da pek sevdikleri söylenemez.
avrupa'ya çok yakışan türk söylemidir. ülkedeki türkler aşırı avrupai, çağdaş, moderndir fakat kürtler aşırı geri kalmıştır. avrupa'dan kendini geliştirmek üzere bilim adamları gelmektedir falan.
biz bu herifle aynı türkiyeden mi bahsediyoruz acaba.
minik bir ırkçının hayal dünyasındaki avrupa böyledir işte. orada da ülkü ocakları vardır falan, herkes faşodur.
sanki kendisi dünyada bir taş üstüne taş koymuş gibi bir de avrupa'ya kimin yakışıp kimin yakışmadığına hüküm verebileceğini sanan ırkçının hezeyanıdır.
(bkz: ırkçılığın dayanılmaz hafifliği)