bu ülkenin son 20 yılında yaptığı en faydalı iş doğum kontrolü yöntemleri konusunda aileleri bilinçlendirerek, halka kolay ve parasız olarak götürmek ve istediğin-bakabildiğin kadar çocuk yapmanın öneminin anlatılması çabasıdır. kürtaj bir kadın tabi ki son çare olmalıdır. ancak kürtaj sadece bizim değil tüm dünyanın uyguladığı gebeliğe son verme yollarından biridir ve ne kadar yasaklarsanız yasaklayın el altından ve kadın için çok zararlı yöntemlerle uygulanacaktır. bu acı ama gerçek olandır.
kürtajın yasaklanması; evlilik dışı ilişkilerle, tecavüz sonrası gebeliklerle, korunmayı bilmemek ya da uygulamamakla oluşacak gebeliklere son vermek için uygulanacak yöntemler bir çok kadının hayatına mal olacaktır. bu yüzden 3-5 feministin görüşleri diye karşı çıkılan görüşlere kulak vermek, bu mevzunun doğru dürüst tartışılarak karara bağlanması gerekir derim. hatta dedim sanki.
kürtajı yasaklayalım dediler, kadınlar tepki gösterdi Melih Gökçek o kadınlara Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? anası ölsün öyleyse dedi. işte kürtajın yasaklanmasının sakıncalarından biri. örneğin bu adamın annesi zamanında kürtaj yaptıraymış şu an bunları okuduğumda sinirlenmezdim mesela ben.
dini yönü, toplumsal yönü ne olursa olsun, dünyaya sakat geleceği anlaşılan bir bebeğin kürtajla alınması bir yerde anlaşılabilir. çevrede, özrü 100 de 90 lara varan özürlü bireylerin, doğumdan ölüme kadar çektikleri çileyi yalnızca çeken ve ona bakmakla yükümlü ailesi bilebilir. gözlerinizle şahit olduğunuz olaylar vardır eminim. bu çocuğun anne karnında yaklaşık 3 aylık iken, özrü anlaşılabiliyor. vicdani insyatifindedir başına gelenlerin bu çocuğu kürtajla aldırmak ama, artık bu insiyatif de ellerinden alınmıştır.
bir zamanlar laik anlayışla devletin dini islam dır yasası çıkarılmıştı anayasadan. ancak kürtajın yasaklanmasına sadece dini açıdan bakıldığına inanıyor ve savunuyorum da. bu günahtır deyip devletin laik anlayış sistemini çökertmek için uğraşmaktan başka yaptıkları bir şey yok.
bir ülke de kadının hakları hiçe sayılıyorsa o ülkenin geleceğinden şüphelenirim. zira kürtaj bir hak tır. tecavüz edilip kenara atılan bir kadının, yasak diye ona o zulmü gösteren şerefsizin çocuğunu doğurmak zorunda mıdır? kadına verilen değer bu kadar mı? sizin sözde laiklik diye ortada dolaştığınız şey bu mu? nitekim tecavüzü geçtim, daha bir çok acı var bu ülkede. sokakta yatan kadınlar var, okula gitmeyip inşaatlarda çalışan bir sürü eğitimsiz çocuk var. böyle çocukların doğurulup sokağa bırakılmasının Türkiye ye ne yararı var? diplomalı gençlerin bile işsizlik oranının yüzde 59 u bulduğu bu ülkede, o çocukların nüfus oranını verimsiz bir şekilde arttırmaktan başka ne yararları var?
sözüm ona biz doğuracağız devlet bakacak öyle mi? siz önce çocuğu doğurup doğurup sokağa atanların hesabına bir bakın. memur un çocuğunu okutmak için boğazdan kestiği ailelere bir bakın. tecavüz edilip sokağa atılan kadınlara bir bakın. en önemlisi de aynaya dönüp kendinize bir bakın. ben bu ülke için iyi kararlar alıyor muyum diye sorun kendinize. nitekim Türkiye nin 1800'lerden beri verdiği bağımsızlık ve çağdaşlaşma savaşının yerle bir olduğunu görür gibiyim.
