Kesinlikle kadının kendisinden başka hiçkimseyi ilgilendirmez son derece sacmadır. Nasıl bir hakla illa doğrulması gerektiği yasalaştırılmaya calışılır. O zaman tecavüz edenlerle ilgili bir yasa cıkmalıdır. Üstelik bu işler kürtaj yasasıyla merdiven altına düşecektir. Kadın saglığı tehlikeye girmektedir. Laik bir ülke olma yolunda oldugumuzu zannedenler sanırım uyanma vakti geldi.
Bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı noktadır. Hamile kalıp kürtaj yaptırmak isteyen KKTC veya Yünanistan'a giderek kürtaj yaptırmasına sebep olacak yasadır.
kürtaj yasasına karşı eylem yapan 27 kadın hakkında soruşturma açılmış . 6 yıla kadar hapisleri isteniyormuş . sonunda bu da olmuş . artık hiç sesimiz çıkmamalıymışmışmış .
siz doğmamış çocukları aldırmak isteyen ana babayla uğraşacağınıza, doğmuş olanları koruyun, onlara sahip çıkın. doğmuş çocuklara güzel bir hayat sunun da siz önce, doğurur mu doğurmaz mı anne babasına kalmış.*****
gerekli bir yasadır. Ama nasıl? Misal, bir kız tecavüze uğradığında ya da doğumun riskli olacağında kürtaj yapılmalıdır. Ama amına ve uçkuruna sahip çıkamayan iki bireyin, daha sonra bayanın hamile kalıp kürtaj yaptırması yasaklanmalı. Benim bedenim, benim kararım diye sikik bir şey yok. Karnındaki çocuğa sormadan, bencilce kürtaj yapılması -gerekmedikçe- cinayettir. Madem bebek sahibi olmak istemiyordun, korunsaydın.
konu her ne kadar önemli olsa da ortaya suni bir gündem atıp koyunları otlatmaktan başka bir şey değil, bir anda nereden çıktı böyle bir sohbet anlamış değilim, yine fark ettirmeden bir şeyler yapma peşindeler o kesin onun da çıkar kokusu yakında.
Kürtaj insan öldürmektir. Kürtajı savunanında insanlığı ölmüştür.
Bir karıncayı öldürmemek için bile azami gayret gösteren insanların, kürtajı savunmasını anlayamıyorum.Kürtaj hakkımızdır diye çığıran kadınlar o biçare bebeklerin yaşama hakkını hiç düşünmüyor mu acaba? Çocuk yapmamanın bir sürü çaresi var; konuşulması, irdelenmesi gereken konu bu olmalıdır.
Çıkcağı takdirde destekleyeceğim yasaktır.
hey millet! özgürlük kötü bir şey değil, bu kadar da korkmayın! bir bireyin özgürlüğünü kısıtlayan her yasak başlı başına bir darbedir. her kadın anne olmak zorunda değildir. hakkını arayan kadına destek olmak erkekleri yumuşak yapmak, gerçek yapar. açın bi gözünüzü, biraz titreyin ve kendinize gelin.
kadının kürtaj hakkını savunması yanlış değildir. kürtaj ciddi bir operasyondur, hiçbir kadın keyfi olarak kürtaj'a girmek istemez, kürtaj tehlikelidir. ama tecavüzcüler ortalıkta geziyorken, tecavüze uğramış kadına sen çocuğunu doğur, piçlerine biz bakarız sen de öldür kendini demek suçtur! hukuken de suçtur! e ama yargı, yasama organlarının hepsi onlarda diye onlara bi şey olmuyor tabii.
kürtaj hakkını savunan, yasağı protesto eden kadınlar düşüp kalkan kadınlar değil hakkını arayan kadınlardır. ya bir empati be canım? annen yok mu? kız kardeşin? ablan? kuzenin? yiğenin? kız arkadaşın? bunların bugün ya da yarın kendilerinin hiçbir suçu olmasa dahi tecavüze uğramayacakları kesin değil bu ülkede! kendilerini harbi olarak adlandıran erkekler çıkıyor da orospu diyor bir de. ulan orospu'nun anlamını biliyor musun sen? bilmiyorsun. ben de diyorum oku biraz, aç gözünü, bak, gör öğren!
ama... ben bunları yazarak anlatıyorum. okunmaz tabii.
kuran-ı kerim nasıl başlar diyeyim öyleyse? OKU!
aranızda duyarlı insanlar da vardır diye umut ediyorum. tweet atmak, facebookta paylaşım yapmaktansa çok az bir vaktinizi ayırın:
milletin amı kendilerini çok ilgilendirdiği için yasak getiriyorlar. şu insanları rahat bırakmayı ne zaman öğreneceksiniz? yasaklarla hiçbir yere varılmaz. üstelik senin ne hakkın var milletin özel yaşamına el sürmeye? sikiyle beynini yer değiştirmiş insanları ülkeyi yönetsin diye seçiyoruz.
çok uyanık insanlar çıkıp da "aa tayyip gündemi değiştirdi, herkes kürtaj yasağı yasasının peşine düştü, biz ayığız hadi ülkeyi kurtaralım" hallerinde kafası bi güzel hareket etmektedir.
kürtaj olayı her ne kadar diğer sorunları gündem arkasına çektiyse de gündemden düşmemesi gereken bir olaydır.
"tecavüze uğrayan kadının karnındaki bebenin suçu ne, annesi gitsin kendisini öldürsün" vb. söylemler hafife alınacak derecede değildir.
kadın ya da erkek, bu ülkenin tüm halkı bu konuya duyarlılık göstermelidir.
yine eskisi gibi mahalle aralarında gizlice sağlıksız ortamlarda yapılan kürtajları canlandıracaktır eskiden gördük böyle şeyleri size ne arkadaş rahat bırakın insanları...
türkiyedeki kadınların önüne sunulan yasadır.eger bebek resmi nikahlı kocandan değilse kendinmi intihar edersin olay duyulmadan. yoksa aile buyuklerin mi yapsın bu işi.
malun aldırmak yasak.
ya öl yada öldürül.
ha birde bunlar dışında bir yol daha var. orospu olmak gibi.
hükümetin saçma sapan işler peşinde oldugunun somut kanıtı olur bu yasa.
ya olm o kadar çoğalıp napıcaz ya. evli olsun bekar olsun her türlü bu millet sevişecek bunu kabul et. e tabi yüzdelik dilimde hata yapıp istenmeyen sonuclar da çıkacak. herkes çocuk bakabilecek kapasite ve olgunluğa sahip değil. ya da o çocugu açıklayabilecek duruma.
saçma sapan insanların elinde daha saçma sapan bireyler yetişmesi yerine daha bastan sorunu halletmenin tek yolu bu.
Kürtaj yasası bir kadın olarak kesinlikle katıldığım, bir de üstüne alkış tuttuğum beyanattır. Tabii ki kadın vücudunun, üreme organlarının ve isteklerinin, hatta mümkünse regl dönemlerinin bile hakimiyetinin orta yaşlı erkek bürokratlara bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Biz kadınların zaten düşünecek birçok şeyi var; misal zeytinyağlılara bir tane mi yoksa iki tane mi kesme şeker atılmalı, pamuklular 40 derecede mi 60 derecede mi yıkanmalı... Şahsen devlet büyüklerimizin bacak arama girmelerinden çok memnunum. Her biri televizyonda bile olsa, en az bir kez kadın vücudunu incelemiş profesyonellerdir. Sonuçta çocuk yapma kararı bir kadına bırakılmayacak kadar önemli, gerçek bir devlet meselesidir.
iş imkanları, milli gelir, yaşam standartları, refah seviyesi, alt yapı hizmetleri... yeterli olması nedeniyle çocuk sayısının arttırılmasında bir şey görmemeleri gerçekten çok ilginç.
devletin gerici bakış açısıyla bakılırsa, kesinlikle olmaması gereken yasadır. devletin bu meseleye bakış açısı yaşama hakları ellerinden alınan insanlar değildir. onlar, yalnızca islami açıdan düşünüyorlar. onların dertleri her annenin 3 çocuk doğurmasını sağlamak, kürtajı engelleyerek insanların günaha(!) girmesini engellemek, türkiye'yi hindistan nüfuslu bir yer haline getirmek. amaçları bu olduğu için, kesinlikle onaylamıyorum. onların bunu yapmasını onaylamıyorum.
ancak onların bakış açısından çıkarak, hümanizme gidersek bazı durumlar durumlar hariç şiddetle karşı olduğum kürtaja kendi yasalarım var benim.
kürtaj meselesinde en hazmedemediği olay, sakat diye bir çocuğu aldırmaktır. daha hiçbir şeyin farkında değilken dünyaya gelmemesi onun için en iyi seçim olacaktır bu olayı gerçekleştiren insanlara göre. çocuk büyüyünce zorluk çekmesin kafalarındalardır. sözde çocuğu düşünürler değil mi ? alakası yok. sadece kendilerine bile itiraf etmekten çekindikleri 'sorumluluktan kaçmaktır' yaptıkları şey. sen nasıl, ne hakla, sakat olacak diye belki düşünemeyecek diye bir insanın hayatına başlamadan son verirsin ? dünyada öyle çok insan var ki hem sakat hem senden zeki, bilgili, başarılı ve asla birini incitmeyecek, elindeki şeylerin farkında olan. senden iyi öyle çok sakat insan var ki. sen nasıl doğmamış bir bebek adına karar verebilirsin, bilincinde değilken olması en iyisi diye ? o zaman sen git, karşına bir sakat al; senin ellerin tutmuyor, gözlerin görmüyor, sakatsın sen, yeterince düşünemiyorsun, ben daha iyi düşünüyorum senden diye onu vur. öldür onu. çünkü karnındaki bebeğe yaptığının bundan hiçbir fARKI yok. sakat diye bir bebeğin yaşam hakkını elinden almak, ırkçılığında ırkçılığıdır. hastalıklı, platonvari düşüncedir. platon'un sakat insanlardan kurtulunması gerektiğini söylemesi gibi, yaptığının bundan hiçbir farkı yoktur. unuttuğun şeyse, her an senin de sakat olabileceğin. annen o zaman seni de aldırmalıydı kürtajla, ileride sakat olabilir diye. ileride sakat olursan yeterince düşünemeyebilirsin çünkü. senin yerine annen en başta çok düşünmüş olurdu hem. çok mantıklı ve zekice değil mi ? hem bilincinde de olmazsın ?
ayrıca, senin mantığınla çocuk sakatlıktan nefret edecek ve ölmek isteyecek ileride değil mi ? o yüzden o henüz ne olmak istediğine bile karar veremezken yaşamını çalıyorsun onun. peki ama o zaman senin mantığınla tüm anneler bebeklerini aldırabilir biliyor musun ?
-ileride kötü kalpli biri olabilir ve bundan hoşlanmayabilir, onu kürtajla aldırmalıyım.
-ileride çok şişman olabilir ve bundan hoşlanmayabilir, onu kürtajla aldırmalıyım.
-ileride gay/lezbiyen olabilir ve bundan hoşlanmayabilir, onu kürtajla aldırmalıyım.
-ileride maddi olanaksızlığımız olabilir ve bundan hoşlanmayabilir, onu kürtajla aldırmalıyım.
senin sakat çocuk aldırma mantığına göre, herkes çocuğunu doğmadan önce sınıflara ayırıp yaşamına son verebilir.
ama benim aklım bunu almıyor. hiçbir zaman, hiçbir şekilde; bu mantığı, bu korkunçluğu anlayamayacağım. sakat olma ihtimali olan 6 milyar insanı yok etme mantığıyla tamamen aynıdır, bir farkı yoktur çünkü. tüyler ürpertici düşünceler. ve sakat çocuğunu aldıran insanlar..lütfen bana gelip ırkçılıktan şikayet etmesinler, bana hümanizmi savunmasınlar. çünkü çoğunun hitler'den bir farkı kalmıyor, daha doğmamış bir bebeğin yaşam hakkını sakat diye elinden almakla. bu sorumluluktan kaçmakla. bu yüzden, bu şekilde olan kürtaja sonuna kadar karşıyım. ve bunu savunan insanın da, insanlığından şüphe ederim.
kürtajı makul kılan durumlar da var mesela, ben yok demiyorum. eğer anne karnındaki bebek, anneye zarar vermeye başlıyorsa bu durumdan olabilecek en az zararla kurtulunmalıdır. öyle durumlar vardır ki bebek doğacak olursa, hem anneyi öldürecek hem kendisini. bu durumda en azından anneyi kurtarmak tercihimdir. acı bir tercihtir, ama olması gereken budur. çünkü bebek zaten ölecektir. bari anne kurtulsun da başka bir bebek getirebilsin dünyaya: sakat olsun, esmer olsun, beyaz olsun.
bu durumdan daha acı bir durum ise, tecavüzle hamile kalan kadınların durumudur. bu kadınlara bebek fiziksel zarar vermez belki, ama psikolojik olarak kadın alt üst olur. bir kadının başına gelebilecek en kötü şeydir herhalde, annelik duygusunun ona zorla beklemediği bir anda verilmesi.
(beni koruyan devlet bana kürtaj yaptırsın diyorsun da, bu devlet sadece sevaba günaha bakar. seninki günah, hem ayrıca tecavüze uğramasaydın. bu da senin suçun kadın ! - kürtaj yasası)
bu haberde görüleceği üzere, bu durumun da 'bebeğin fiziksel olarak anneye zarar vermesi' durumundan pek bir farkı yoktur. bebek psikolojik açıdan anneye verebileceği zararın maksimumundadır bu durumda. daha tartışmaya açık, daha hassas, daha acı bir durumdur evet, ama annenin psikolojisine bağlı olarak kürtajı makul gösterebilir. biraz da olsa.
