şahsi vicdani düşüncem olarak evet bence de kürtaj cinayettir fakat kürtajın devlet tarafından kontrol edilmesi veyahut yasaklanması gibi bir işte saçmalık ötesidir. bu işi devletin kontrolüne almak değil de bireylerin vicdanına bırakmak en doğru harekettir. insanları, özellikle de bir kadını sebebi ne olursa olsun dünya ya getirmek istemediği bir bebeği doğurmaya,ona bakmaya zorlayamazsınız. bak diyorum istememesinin sebebi ne olursa olsun bu kişinin kendi tercihidir. istenmeyen bir çocuğun dünya ya gelmesi halinde ileride yaşayacağı hayatın o çocuğun hiç doğmamasından daha hayırlı olacağını da kimse garanti edemez sanırım. son tahlilde şahsi fikrim kürtaja hayır. fakat mantık çerçevesinde olması gereken devlet, hükümet, bakanlık vs vs tarafından bu işi yasaklamaya kalkmak falan kimsenin haddine değil. yapamazlar demiyorum fakat yapmasalar daha iyi.
doğru önermedir. hatta ve hatta daha da ileri gidelim ve bence kadın olduğumuz, yok yere rahmimizle falan iş çıkardığımız için özür dileyelim devletten.
(bkz: bsgçk)
kürtaj bana göre üzücü bir olay sonuçta alınan cenin de bir can ben de pek onaylamıyorum fakat gerekli ise, annenin sağlığı tehlikedeyse, bebeğe bakmak gibi bir imkanı yoksa olabilir.
izledigim bir filmde kurtaja karsi olan bir doktorun karsisina, babasi tarafindan tecavuze ugrayip hamile kalmis bir kiz geliyordu. ne yapacagini sasiran doktor mecburen kiza kurtaj yapti.
secim sansi birakmiyorsa bazen zorunluluktur. hic bir kadin istemez boyle bir sey yasamayi.
bir ulkenin basbakani 'kurtaj cinayettir' diye televizyonlarda bas bas bagiramaz. hic kimsenin bunu demeye hakki yoktur. dusun ki annen tecavuze ugradi ve hamile kaldi. dogacak mi o cocuk?
kurtaja gelmeden once su salak gencligi biliclendir. aile planlamasina oncelik ver. madem erkekleri egitemiyor bu ulke kadinlara zaman, para harca.
yalandır, dolandır, rezalettir. sen; doğmuş, büyümüş, okumuş, yetişmiş gencecik evlatlarımıza, şehitlerimize "kelle" de, ondan sonra da kürtaj günahtır.
hiç uzatmaya gerek yok, bu cümleyi dillendirmek "ben cahilim" demektir ve şöyle devam etmektir;
"yaşanılan zamanın ulaştığı yere uzağım, henüz içselleştiremedim. bununla ilgili dünyada türlü tartışmalar dönmüş, kanıtlar ortaya konmuş ve insanın üremesini kontrol etme hakkı çerçevesinde, hukuken ve tıbben bir hak olduğu ortaya konmuştur ve konu kapanmıştır. benim kafam bunları almadığı gibi, hala seneler öncesinin kafasıyla yaşayıp bunu da size dikte ettirmeye kalkabilirim" demektir.
bu konuyu hala tartışmak bir kararı tartışmaktır, hangi dünyaya ait bir ülke olmak istiyorsunuz? gelişmiş ülkere mi? yoksa gerici ülkelere mi? bu yobaz cümleyi makul bulanların haritası aşağıda, cahilliklerine doymasınlar;
doğru bir önermedir.
sadece içinde taşıdığı bir canlı/insan ve onun öldürülmesi anlamında baktığınız zaman.
diğer tüm dünya düzenlemeleri ve uygulamaları üzerinden günlerce konuşabilirsiniz. 3. dünya ülkeleri, gelişmişlik, hayat şartları, ekonomi ve hatta kültür düzeyi. işte bunların hepsi yine de bir temele oturtulabilmiş ve sağlıklı veriler değil sonuç olarak.
kanunların/devletlerin kendilerine göre bir yaklaşımı
aslolan 2 kişi vasıtasıyla dünyaya gelecek olan 3. kişinin onların hayatına hangi sonuçları doğurduğu, hem kendi hem de yakın aileleri tarafına. nokta.
iki hayvanı öldürünce herkesin ayaklandığı bir ülkede cinayeti (kürtajı) destekleyenler var, yazık... o hayvancık kadar değeri yoktur masum bir yavrunun?
kesinlikle katıldığım görüştür. yalnız 40 günden önce yapılması hususunda ihtilaflar vardır. zira bazı hadislerde cenine 40 gün sonra ruh üflendiği geçmektedir.
ayşe arman tarzı aydın geçinen bazı kadın yazarlar ''benim bedenim..kimseye hesap vermem..istersem kürtaj yaptırırım.'' diye kendilerini savunup bu durumu modernliğe yoruyorlar ama çok yanılıyorlar..
yürekleri el veriyorsa canlı canlı izlesinler kürtaj görüntülerini bakalım..
orada ''üçüncü bir insan, yeni bir can'' öldürülüyor resmen..minicik bir bebek öldürülüyor..nefes alan, kalbi atan minik bir insan öldürülüyor..
senin 5 yaşındaki çocuğunu öldürmeye ne kadar hakkın varsa, karnındaki bebeği öldürmeye de o kadar hakkın vardır..
o yüzden bu durumun savunması asla olmaz..olmamalıdır da..
onlarca doğum kontrol yöntemi varken, bir erkekten çocuk sahibi olmak ve sonra da çocuk daha fetus halindeyken onu öldürmenin tasvip edilecek hiçbir yanı yoktur..
bu durumun islam yada dinle de bir alakası yoktur..bugün abd'de bile ülkenin yarısı kürtaja karşıdır..hatta ingiltere'de kürtaj yapmayan jinekologların kurduğu dernekler vardır..
bu durum tamamen insan hakları ile alakalı bir durumdur..
her şey tamam. insan hakkı, yaşama hakkı, var olan bir canlını hayat bağlarının koparılması filan.
tamam ona da kabul.
e be insan evladı, sen evlilik dışı hamile kadına orospu yaftası yapiştırmayacak mısın?
e be insan evladı, sen sevlilik dışı ilişkiden doğan bebeğe piç demeyecek misin?
nerede insan hakkı? kürtaj cinayet değildir.
sevgili din alimleri, cinayet olduğu konusunda ahkam keserken onlara sormak isterim;
cinayet nedir? canlı bir varlığın öldürülmesi mi?
bebekler, doğum esnasında öldüğünde, (eğer ağlamadıysa, yani anne eşinden ayrılmadıysa, akciğer yoluyla nefes almadıysa) selası verilmez. namazı kılınmaz. çünkü yaşadı sayılmaz. e o zaman neden kürtaj cinayet olsun ki, hiç yaşamadı?
bakamayacaksanız aldırın kardeşim, devlete filan da vermeyin. bakamayacaksanız, sevemeyecek, büyütemeyecek, kakacaksanız o insanı dünyaya getirmeyin.
sikine sahip çıkamadıysan o çocuk senin bir anlık zevkinin bedelini bir ömür boyu taşımak zorunda mı ? karnını doyurmak mesele değil, adam gibi yetiştirmeyi gözün kesmiyorsa kürtaj cinayet değildir.
