urfa' da olimpik havuz vardıda onlar mı yüzmedi? bu verilen örneklerin özgüven ile uzaktan yakından alakası yoktur.
ben tüm sülalem dahil olmak üzere bursa kökenliyim, yirmi altı yıldır bursa' da yaşıyorum ama yine de kültür park içerisinde ki 30 santimetrelik havuza girip arkadaşlarımla eşek sudan gelinceye kadar oynardım.
utanma duygusu ile özgüveni karıştırmak ya da sadece kürt oldukları için utanmaz demek yanlış olur.
evet bir konuda özgüvenleri var doğulu insanların, kavga ve tartışma konusunda. yaşınız ve yapınız ne olursa olsun, 13, 15 yaşlarında ki bir doğulu çocuk ile ters bir durumda kaldığınızda hiç bir zaman geri adım atmadıklarını, dayak yiyeceklerini bilselerde sizin üstünüze geldikleri, açık açık kavga etmekten korkmadıkları doğrudur. işte böyle durumlarda kürt çocuklarının özgüveni yüksekmiş denilebilir.
ama çocuk olupta, parklarda ki, bahçelerde ki havuzlarda oynamasının ne "özgüven" ile alakası vardır, ne de "utanmazlık" ile. sonuç olarak o tarz yerlerde oynamak çocuklar için tehlikelidir ama herkes çocukluğunun belli bir döneminde bazı tehlikelerin farkında olmadan, seve seve sarmaş dolaş olmuştur o tehlikeler ile.
özgüvenle alakası olmayan bir durumdur, beyinsizliktir kolayca istediğiniz şeye yönlendirebilirsiniz. tıpkı onlardan büyüklerin onları kandırıp dağ da askerlerimize, şehirde ise polislerimize birşeyler fırlattırdıkları gibi...
sigara vermediğiniz zaman ıslık çalıp etrafınızı sardırtabilen bir çocuğun arkadaşlarını geçtim ailesine şöyle küçük bi' göz atalım. ortalama 8 kardeş olduklarını varsayarsak (ki bu oldukça az aslında çaktırmayın hesap kolay olsun diye 8 dedim) 1 anne 1 baba 7 kardeş 14 amca-dayı-hala-teyze 112 kuzen dediğiniz zaman akan sular durur. bu özgüven gayet normaldir böylesine kalabalık ailelerde. hatta gününde oldukları halde toplanıp bir orduyu bile yenebilirler. siz siz olun bulaşmayın derim.
özgüvenden bahsedilen süs havuzlarına atlamalarıysa bu özgüven değil görgüsüzlüktür, hangi çağda yaşadıklarını onlara kimsenin söylemediğinin göstergesidir. bir de ayrı devlet kurup bizbize yaşayacağız diyor bunlar. türklerle aynı devleti paylaşırken bile çağa ayak uyduramıyorlarsa, ayrı devlete çıktıklarında taş devrine geri dönerler zaar.
akdeniz ve ege sahillerinde yaşlı ve zengin ingiliz,alman turistlere yapılan jigololuk işinden sonra turistler tarafından pohpohlanmasıyla olusan durum.
yavaş yavaş doğruluğuna inandığım durumdur. yaz oluyor, çekiyorlar beyaz sliplerini, atlıyorlar belediyenin süs havuzuna. orası yüzmek için değilmiş, herkes onlara bakıyormuş falan hiç umurlarında değil.
vay arkadaş, özgüvene bakar mısın. ulan ben küçükken, mağazada bile üstümü değiştirirken korkuyordum, biri beni donla görmesin, rezil olmayayım diye. bunlarda hiç utanma, sıkılma yok. enteresan bir şey.
hayır, zaten 35 santim o suyun derinliği, balıklama falan atlıyorlar bir de. korku namına bir şey de yok. müthiş bir özgüven var bunlarda. zaten biraz daha büyüyünce; her mini etekli kıza laf atacak, her olayda polise taş atacak cesareti bulmaları da bu özgüvenden kaynaklı.
