türkiye de son yıllarda kürtlerin kendilerine seçtikleri liderlerin (dtp), pkk yanlısı olması ve sürekli olarak türklere, türk kültürüne saldırmaları sebebiyle çıkmaza girmiş ve aciliyet isteyen çözümdür.
mecliste kürtçe basılı broşür dağıtılmış, özeklik istenmiştir. atatürk hakkında ipini koparan dtp li abuk subuk konuşmaktadır.* cüretkarlık hat safhadadır.
türkiye de an itibariyle yaşayan 8 milyon kürt vardır.
2002 yılında bunların bilinen 2.200.000 tanesi oy kullanma hakkına sahiptir. 2002 seçimlerinde, daha sonra pkk yanlısı olduğu için kapatılacak olan "dehap" 1.933.680 oy almıştır.
2007 yılında yapılan seçimlerde bilinen oy kullanması gereken kürt sayısı 3.000.000 dur ve gene dtp ye bağlı velhasıl pkk yanlısı olduğu bilinen bağımsızların aldığı oy 1.864.971 dir.
bu rakamlar göstermektedir ki; kürt nüfusunun %60 kadarı, hatta daha da fazlası pkk yanlısı ve destekçisidir. daha da açık konuşmak gerekirse, tanıdığımız her 10 kürtün 6 tanesi canımıza malımıza kast için hazır beklemektedir.
sorun eğitim denmiştir. 20 yıldır güneydoğuya aktarılan eğitim ödeneği; batıya aktarılanın tam 15 katıdır.
sorun işsizlik denmiştir. 20 yıldır güneydoğuya yapılan yatırımlar batının tam 8 katıdır.
sorun sağlık denmiştir. 20 yıldır güneydoğuya yapılan yatırımlar batının tam 10 katıdır. yeşil kartların yüzde bilmemkaçı güneydoğuya dağıtılmıştır.
sorun baskı denmiştir, yasak denmiştir; kürtçeye herhangi bir yasak yoktur. 1980 darbesiyle beraber devlete ait yerlerde türkçe haricinde bir dil konuşulması yasaklanmıştır. devlet okullarında müfredatın türkçe dışına çıkmaması yasallaştırılmıştır. son 5 yılda özel kürtçe eğitime ve yayına izin de verilmiştir. kürtçe yasağı denilen lafz; manipulasyondur, dezenformasyondur.
peki dert nedir? sorun nedir? eğitim değil, işsizlik değil, sağlık değil, baskı değil; nedir?
sorun kürtlerin ayrılmak istemesidir; bölücülüktür. sorun, etnik değil; etnik kılıfına büründürülerek yapılan bir takım hareketlerdir. sorun, kürtlerin türk ulus kimliğine zarar vermek adına türk düşmanlarıyla kolkola hareket etmesidir. sorun, AB uyum sürecinde türk ceza kanunu ve anayasasında yapılan değişiklikler yüzünden emniyet güçlerinin müdahale gücünün elinden alınmasıdır.
türk askeri; dağda yürüyen pkk militanına "teslim ol" ihtarı yapmadan ateş açamamaktadır. türk polisi; kendisine taş atan, apo posteri taşıyan militana ateş açamamaktadır.
peki kürt sorununun çözümü nedir? evveliyatından 30 nisan 2008 tarihinde yumuşatılan 301.madde; en ağır şekilde geri getirilmeli, zaten girilemeyeceği artık belli olan AB nin uyum sürecinden bir an evvel çıkılarak emniyet güçlerine tam yetki verilmelidir.
kimse çalışmadığı için atıl hale gelen güneydoğu yatırımları için türki cumhuriyetlerden işçi getirilmeli; bu insanların güneydoğuya yerleştirilmeleri lazımdır.
kürtçe yayın ve eğitim; sorun çözülene kadar askıya alınmalıdır.
2003 yılında akp hükümeti tarafından kaldırılan turkiye psikolojik harp dairesi acilen tekrar açılmalıdır. yapılan propagandaların tespit edilip, internet vs gibi ortamlarda dile getirenlerin terörist kapsamına alınması şarttır.
idamın geri getirilmesi, vatana ihanetin idam ile cezalandırılması ve teröristlerin vatana ihanetten yargılanması şarttır. bu gün dağda af bekleyen yüzlerce terörist; idamın geri getirilmesi sürecinde mutlak surette örgütten kopacaktır.
peki bunlar yapılırken amaç nedir? açıkça görülmektedir ki; kürt sorununun çözümü, türklerde değildir. ortada bir sorun var ise bunu çözecek olanlar gene kürtlerdir. dağa çıkılmasını engelleyecek, kürdistan propagandasını engelleyecek olan kürtlerdir.
gidin trabzona lazistan kuralım demeye kalkın bakalım yediğiniz sopanın hatti hesabı oluyor mu? işte bu reaksiyon kürt halkı tarafından kurulana kadar acil ve sert çözümlerin gelmesi mühimdir.
kürt halkından "şehir içi" sivil kolluk kuvvetleri kurulmalıdır. pkk nın "milis" tanımı, türkiye nin "milis" tanımı haline getirilmelidir. sivil savunmaya apayrı bir bakış açısı, "ne mutlu türküm diyene" lafzına haiz kürtler tarafından inşa edilmelidir.
"30 yıldır şehit veriyoruz bitmiyorlar" diyen, içimizdeki propagandacılara; "30 yıldır mücadele verip bir köy dahi alamayan başka toplum mu var" denmelidir. dünya üzerinde 30 yıl süren terör eylemlerinde sonuç vermeyen tek kuruluş pkk dır. 4 bin türk askeri şehit olmuş, 26 bini türk vatandaşı olmak üzere 50bin den fazla kürt 30 yıllık süreçte ölmüştür. lakin öyle bir manipulasyon, öyle bir dezenformasyon süreci başlatılmıştır ki; 30 yıllık süreçte türkiye zararlı çıkmış gibi gösterilmektedir. hayır; zararlı çıkan ve çıkacak olan kürtlerdir. bunun dile getirilmesi lazımdır.
çözüm gelmedikçe, bir kısım zerzavatın dili günden güne uzayacaktır. çözüm gelmedikçe, bir kısım insanların propagandaları devam edecektir.
ab uyum yasalarını bir kenara bırakarak, emniyet güçlerine verilecek tam yetki ile; ohal in geri gelmesi, kürtlere verilen imtiyazların geri alınmasıyla ve mutlak surette idamın vatana ihanet için geri gelmesi, terörist faaliyetlerin/desteklemenin vatana ihanet kapsamına alınarak elde edilebilecek çözümdür.*
(bkz: kurt sorununu kurtlari oldurerek cozmek)
kurt sorunundan nasil kurtulabilirsin, tabi ki kurtlari oldurmek lazim. kurt kardeslerime bir lafim yok, klavyede turkce karakterler olmadigi icin derdimi tam anlatamadim galiba.
toprak reformu ndan geçer.doğu bölgelerinde gelir dağılımının eşit düzeyde olmasını sağlamak ve adaleti sağlamak kürt sorunun büyük ölçüde çözecektir.kimse ekmeğini yediği,işlediği toprağını bırakıp dağa çıkmaz.ayrıca kürtlere ana dilde eğitim hakkı vermek ve kültürlerini yaşatabileceği imkanlar sunmak bu konuda atılacak olan büyük bir adımdır.velhasıl şovenizmin,faşizmin olmadığı demokratik bir yönetim biçimiyle son bulacak sorundur.
sorun demokratik yollardan, üniter yapı korunarak falan çözülemez. anadilde eğitimle, kültürel haklarla olmaz bu. bağımsız kürdistan kurulmalıdır. abdullah öcalan devletin başına geçmeli, ölene kadar ülkeyi totaliter rejimle sikinin keyfine göre yönetmelidir. "tece"'de hapis yattığı süre için bağımsız kürdistan'a tazminat ödenmelidir.
senelerdir siyasilerin ve gazetecilerin dillerine doladığı, çoğunun önemser göründüğü (siyasilerin) ancak pek te umursamadıkları durumdur. genelde de seçim zamanları dile getirilir.
bilinçli avlanmayla mümkündür. ceylan olsun, tavşan olsun kurtların nasibini fütursuzca avlarsak kurtlar yollara, evlere inerler. genellikle kışın yaşanan ve besilik hayvan sürülerini tehdit eden bu sorun için en faziletli yol, tabiatın dengesini muhafazaya yönelik tedbirlerdir. "bir kuş vuruldu"
üzerinden uçakla geçilen kürt yogunluklu bölgeye piknik tüpü fırlatmak olarak dile getirmişti bu sorunun çözümünü bir arkadaşım zamanında. saçmalamıştı tabi. dövmüştüm onu. itip kakmıştım.
iki toplum arasında ortak nokta kalmamıştır.kimyaları uyuşmamaktadır.
tek çözüm evli evine köylü köyüne çözümüdür. kıbrıs modelidir.
geçmişte rumlarla türkler birbirlerini boğazlarken bugun huzur içinde yaşamaktadırlar.
gecenin bir yarısı sinirlerimi zıplatan başlığın ve entylerin önerdikleriyle ol(a)mayacak çözümdür.
Ahh dedem senin mezarına işeyeyim! Yemen'in en ücra köşelerinde bilinmedik yerdeki mezarını bulsam ilk ben işerdim!
Bazı orospu çocukları senin torunlarına zulmetsin, minnet beklesin, tehdit etsin diye mi geberdin yemen ellerinde!
Yağı fazla bulduğunda ingilizler ve fransızların kıçına sürenlerin kıçı kadar yoksa kıymetim, geberdiğin günü sikeyim dedem!
Soykırcakmış! Hangi çılgın tavuğumun yumurtasını kırabilir şaşarım!
haklar diyeceğim klişe bir öneri olacak ama diyorum, haklarını vereceksin adamların. daha bir başörtüsü meselesini çözemeyen, birbirini kazıklamak için fırsat kollayan, samimiyetten nasiplenmemiş siyasetçiler kürt sorunu çözemez. zaten bu kaos hali de kürt sorununu yaşatan bir ortamı açıyor. bu bölgedeki işgalci güçlerin çözümü de türkiye'nin çözülmesine dayandığından, çetrefilli bu mevzu. iç siyasi dinamikler çözemezse dış destekli çözüm alternatifleri gelir ki, bu da hepimizi kanırtır.
pkk yı dağdan indirmektir en önce. bunu genel afla kısmen halledebilir. ama sorun bu değil. sorun onları dağa çıkaran nedenler silsilesidir. gözlemlerime dayanarak devletin sağlaması gereken şartları şöyle sıralayabilirim belki:
1.kendi ana dilini konuşmalarına izin vereceksin.
2.onların diline, kültürüne, inancına saygı göstereceksin.(onlar da aynı saygıyı gösterecek)
3.iş imkanı sağlayacaksın. en azından batıdaki bir il kadar yatırım yapacaksın. bu da gap projesiyle -eğer tamamlanırsa- gerçekleşecek.
4.ohal istiyenlere münasip birşey göstereceksin.
5.ana dilde eğitim isteyene o hakkı tanıyacaksın.
6.insanını ayırmayacaksın. devletsen herkese devlet olacaksın.
böyle bir sorun yoktur.bunu en koyu kürtçü vatandaşımızada sorsan desenki kürt sorunu nedir arkadaş sana açıklayamaz lafı eveler geveler ona ezberletilen klasik terimleri tekrarlamaya başlar temel haklar özgürlükler vs vs.kardeşim kim vermiyo sana temel hakkını özgürlüğünü okumak istiyosunda okuyamıyomusun işe girmek istiyosunda almıyolarmı zaten türkiyenin doğusunun deil batısınında en büyük sorunu işsizlik neden içselleştiriyosunki.sen lafı eveleyip gevelemeden söylesene ben toprak istiyorum bayrak istiyorum diye nedir karın ağrın?
çözüm çok basittir çünkü kürt sorunu diye bir şey yoktur. asıl sorun bu güzelim ülkemizde kürt sorunu varmış gibi gösterip, gencecik insanların kanı üzerinden vicdansızca prim yapan orrrrrrooosssssspuuu çocuklarındadır. yani bizim asıl meselemiz, iç karışıklık yaratarak rant elde eden bu piçlerden nasıl kurtulmamız gerektiğidir.
mevcut sistem icerisinde kurt sorununa bir cozum bulunamaz. simdiye kadar yapilanlar ve simdiden sonra yapilacaklar sistem icerisinde kaldigi surece cozum olmayacaktir. asil olan sinif temelli bir yaklasim sergilemektir.
farz-i misal kurtlere dil hakki verilsin, hatta istedikleri haklarin tumu verilsin. kurtler yine yari somurge bir ulkenin somurulen iscileri olmaktan kurtulamayacaklar. ayni turk halki gibi.
kurtulus savasinda on binlerce sehit veren turkiye halklarinin bagimsizlik mutlulugu 20-25 yil surebildi. Sonrasinda bizlere layik gorulen 3. dunya ulkesi sifatini kabul eden burjuva isbirlikciler, ulkeyi shitlerin kanlariyla satmaya basladilar. neden? yalniz ve yalniz kendi cikarlari icin.
evet bu cikarlar ugruna, yillarca okulsuz biraktilar bizleri...hastahanesiz...teknolojisiz...ve mutsuz...
bazi halklari dilsiz, kultursuz biraktilar. kurtler de bunlardan biriydi. kendi kulturlerinden uzaklastirilmak isteniyordu. basaramadilar.
ta ki bugune kadar.
evet, bugun kurtlere bazi haklar verilmeye baslandi ama bu haklar halklari mutlu etmez. ayni turk halkinin kendi dilini konusma hakki oldugu gibi kurt halkinin da boyle bir hakka sahip olmasi kacinilmazdir.
fakat kapitalizm, milliyetlerin kulturlerini eritmek ve "kendi kultursuzlugunu" empoze etmek icin vardir. bu konuda cok da gucludur. farz-i misal nenelerimiz, babalarimiz, annelerimiz, hatta belki de biz; bir cok defa "eskiden daha guzeldi","eskiden dayanisma..","eskiden durustluk",
"eskiden insanlik"... gibi kelimeleri telafuz ederiz.
cunku aciklayamasak da bircok degerimizin aslinda gercek degerlerimizden cok uzaklastigini hissederiz icten ice. turklugumuzle ovunuruz ama anadolu kulturu deseniz hak getire... ataturk deriz, ama aslinda ataturk kavraminin nasil icinin bosaltildigini hissederiz...durustluk deriz, din deriz, dayanisma deriz...ama pratikte yalnizlasmisizdir,dinimiz para olmustur(bunu mesrulastirmak icin de muhammet'in tuccarligindan bahsederiz)...
yani dilimizi de kulturumuze aslinda bizden coktaan aldilar. dilimizi, futbol, tayyip-kemal atismasi, terorist, magazin...vb kavramlari konusmak icin kullaniyorsak neylerim ben o dili....
neylerim kurtce'yi, turkce'nin simdi kullanildigi gibi kullanilacaksa...neylerim kurtce'yi tayyip'in ya da kemal'in sozlerini beyinden yalitilmis bir dille aktaracaksa...
90'lı yıllar zor yıllardı. 33 eri kurşunlamışlardı ve hürriyet gazetesi siyah zemin üstüne "başlıksız" diye bir manşet atmıştı. bunu öğretmenimiz göstermişti sınıfta. daha ilkokul 3'e gidiyorum o zamanlar. o zaman da vardı bu sorun. kökenimizin onlara ait olmamasına rağmen sırf babam ülkenin 7 bölgesinden biri olan güneydoğu kökenli olduğu için parasıyla ev vermiyorlardı bize. komşular önyargılıymış güya. komşu dedikleri de ülkede toprağı olmayan kökü dışarda olan göçmen diye tabir edilen kişilerdi. neysem...
özal önemsemedi bunlar üç beş çapulcu ne yapacaklar ki koca ülkeye dedi ardından kırmızı pasaport verdi o çapulculara. çiller geldi operasyon operasyon yok... bitmiyor. köylerinden sürülen insanlar, gitmeye direnenlerin köylerini yakmalar yüzünden bu sorun büyüdü. ve görmezden geldikçe de çığ gibi arttı...
bu sorunun çözümü yok. çünkü zaten biz kafamızda bölmüşüz herşeyi. sorun işsizlik fakirlik falan değil. ispanyadaki basklar, katalanlar fakir olduğu için mi görmezden gelindiği için mi ayrılmak istiyorlar. her hakları var. tabelaları çift dilli. dünyaca ünlü futbol takımları var ki,zaten reali yenince ispanyayı yendik derler. ayrılmak istiyorlar. özerklik onlara yetmiyor...
babam ve oğlum filminde meşhur replik vardır ya;
-gitçem diyen adamın önünde dağ olsa duramaz...
ne yaparsak yapalım, hangi hakları verirsek verelim denizi olmayan bir coğrafyada devlet kurmak isteyeceklerdir bunlar.
türk tarihinin makus talihidir. kime kucak açtıysak, kimi özgür bıraktıysak ilk tokadı onlardan yemişizdir hep. herkesin lanetlediği yahudilere yurt vermiş, yunanlılara karışılmamış, ermeniler saraylarda paşa yapılmış, arnavuda valilik verilmiş karşılığında arapları kışkırtmış, sırpları, bulgarları hiç olmadığı kadar refah içinde yaşamış ama ilk nankörlüklerinin siftahını hep bize yaşatmışlar...
bir küpün içinde o boyuttan bu boyuta dolanıyoruz habire fakat çözümü bulduk diye sevindikçe yine o küpün sarmalında yuvarlanıyoruz...