birilerinin geçim kaynağı..
yakın geçmişte hiç olmazsa bir tek toprak ağaları sırtına binerken bu kürt halkının şimdi kürtçülük tacirleri de bunlardan geçiniyor.. dtp li veya kürt sorunu lafını dilinden düşürmeyenlerin gerçek bir meslegi icra ettiğini, hayatta bir tek beyinsel veya bedensel üretim gerçekleştirdiğini gören işiten var mı?
nedir bu heriflerin mesleği? ben söyleyeyim bunların mesleğini:
kürtçülük!
kürt sorunu satar para kazanır bunlar .. başka da bir boka yaramazlar.
kürt kardeşlerimiz de bu kafayla gittikçe semer vuran çok olur!
kürt vatandaşlarımıza karşı kışkırtılmak istenen halkımızı kandırmak için uydurulmuş sorundur. yöntem basit: ötekileştirme. önce bütün kürtler pkk destekçisi olarak gösterilecektir kamuoyuna. gözlerimize birer yağlı boya çalışması yaptıktan sonra sürekli duyulan şey benimsenecek ve sorunun kürt sorunu olduğunu belirtilecek her fırsatta. daha sonra bu sorundan rahatsızlık duyan bazı gaz vatandaşlarımız kürtleri dışlamaya, onlara cephe almaya ve hatta fiili veya sözlü saldırmaya başlayacaktır. Bunun karşısında baba neden bize saldırıyorlar diyen kürt çocuğu babasından o müthiş cümleyi duyacak. 'kürt olduğumuz için oğlum'. bu çocuğun içinde türklere karşı yavaş yavaş bir nefret ateşi kıvılcımlanacak ve olaylar tekrar ettikçe, büyüdükçe ateş de büyüyecek, yangın olacak. Sonrasında üç-beş çapulcunun sözüne inanan çocuk dağa çıkıp pkk adına, özgürlük adı altında kendisine yutturulan şey için, birakç çapulcunun içindeki kin için kendi ülkesinin askerlerine kurşun sıkacak, özgürlük için olduğunu sanarak. gittikçe gidecek, her geçen gün daha da büyüyecek bu karşılıklı nefret. sonunda önlem alınmaza elimizde paramparça bir devlet kalacak. kandırmayın kimseyi ey bilinçsizler. o sorun kürt sorunu değil. birkaç şerefsizin kendi egosunu tatmin etmek için oluşturduğu terörist bir örgütün halk kışkırtması, gaz vermesinden başka hiçbir şey değil.
siyaset meydanın'da konuşan doğulu çocukları dinlemek sorun hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlıyacaktır. önce dünyalar tatlısı bir kız konuştu, duyamadım fazla; "karşılıklı konuşsunlar, neden böyle yapıyorlar öğrensinler" gibi bir şeyler söyledi ardından ali kırca sordu
a.k-sen kürtce biliyormusun?
ufak kız- evet
a.k- evde kürtcemi konuşuyorsunuz?
ufak kız- hayır türkce.(kırca ısrarla 3 kez sordu)
ardından genç bir çocuk daha konuştu; ölen askerler bizim ağbilerimiz, dağda ölenlerde aynısı. bunu dtp'li siyasetciler söyledimi küfür ediyorum niyetlerini bildiğim için ama bu çocuğun söylediğinin altında yatanın art niyet olmadığını saf duygular olduğunu biliyorum.
ha birde "kardeş kardeşi vuruyor" dedi bu çocuk doğru söyledi.
kardeşi kardeşi vurdurana mı küfür etsem? bu çocuklara teröristlerin masum yanları olduğuna inandıranlara mı? onun ikilemindeyim.
bir coğrafya düşünün
isyanların beşiği olmuş.
bir halk düşünün kimliği,kültürü yok sayılmış, hep başkası olması dayatılmış.
bir halk düşünün ki nesillerini işkencehanelerde kaybetmiş, çocukları babasız doğmuş.
bir halk düşünün köyleri boşaltılmış, yakılmış
yaşlılarına dahi eziyet edilmiş.
ve bir sorun düşünün ki adı bile söylenmesi yasak olmuş.
bir coğrafya düşünün,
1000 yıldır belli olan sahiplerine kafa tutulsun, terör ortaya çıkartılsın,
bir ''topluluk'' düşünün ki, kendilerine tanınan tüm imtiyazları suistimal etmiş, gündüz esnaf, öğrenci gece gerilla ve terörist olmuş,
bir ''topluluk'' düşünün ki, devletin kendilerini korumaları için verdiği silahları devletin askerine doğrultmuş,
bir ''topluluk'' düşünün ki, bebekleri kurşuna dizen, ocaklar yıkan bir safıtsıza ''lider'' demiş,
bir ''topluluk'' düşünün ki, menfaat uğruna kendini önce rusya ya, sonra iran a, en sonunda da abd ye satmış.
ve
bir halk düşünün, 20 yıldır teröre sayısız kurban vermiş, kan kaybetmiş,
bir halk düşünün ki, tarihinde devleti 16 kez yıkılmış, 17. kez tekrar kurmuş, karşısına çıkanlarla, kimseden menfaat beklemeden kahramanca çarpışmış, vatanının bekası için daha dün gece 7 şehit vermiş.
ilk önce bu sorunun ne olduğunu iyi tanımlamak gerekir. kürt sorunu, türkiye'deki kürtlerin kimlikleriyle ilgili bir sorundur. bu sorun, kısmen etkisi olsa da ekonomik geri kalmışlıkla açıklanabilecek bir sorun da değildir; bir hak talebi ve özgürlük sorunudur. kürtlerin kimliğinin cumhuriyet döneminden 12 eylül'e kadar çeşitli uygulamalarla devlet tarafından zorla bastırılması ve kürtlerin buna isyanla tepki göstermesi şeklinde türkiye tarihinde kendisini göstermiştir. kürt meselesini halen "ekonomik geri kalmışlık"la ilişkilendirmeye çalışanların, konuyu daha iyi anlaması için bu meselenin kısa bir tarihçesine şöyle bir göz atması yeterlidir.
bildiğimiz gibi birçok ülke osmanlı imparatorluğu'ndan bir bir ayrılmış, imparatorluk bölünmüştü. bu durum, osmanlıcılık gibi çeşitli birleştirici akımlarla çözülmeye çalışılmıştı. buna rağmen imparatorluk bölünmeye devam edince, cumhuriyet dönemi ulus-devlet projesiyle ortaya çıktı. daha önce yaşanan travmaların etkisiyle "bölünme paranoyası" doğmuştu ve yeni kurulan cumhuriyet, enerjisinin büyük bölümünü ulus-devlet projesi için kullandı. (diğeri de laikleşme) yeni kurulan cumhuriyet, ulus-devlet yaratmak için oldukça radikal yöntemler izledi. özellikle şeyh sait isyanı'ndan sonra, devlet giderek otoriterleşti. o dönemde devletin gizli olarak tasarladığı "sark islahat plani" radikalleşme hareketinin önemli belgelerindendir. bu planın asimilasyon politikalarına ilişkin en önemli maddeleri, kürtçe'nin açık alanda dahi yasaklanması ve kürtlerin yoğun olarak bulunduğu bölgelere türkleri göç ettirmektir. bu plan, takrir-i sükun döneminde ve onu izleyen dönemlerde uygulanmıştır. 1930'lu yıllarda o dönemin erzincan valisi ali kemali bey, her kürtçe kelime başına 5 kuruş ceza kesildiğini anlatır. yazılana göre o dönemde bir koyun da 50 kuruştur. 1936 yılında iskan kanunu çıkarılacak da bu planın ikinci boyutu uygulanmıştır. bu kanuna göre kürtlerin yoğun olduğu bölgelere türk nüfus göç ettirilecektir.
devletin bu politikaları, kürtler tarafından 20 civarı isyanla karşılanmıştır. devlet, özellikle dersim isyanını vahşi bir şekilde, çoluk, çocuk, kadın demeden kanlı bir şekilde bastırmıştır. ne de olsa "türk'ün süngüsünün göründüğü yerde kürt sorunu yok"tu. (vakit gazetesi, 1923)
demokrat parti dönemiyle sonra biraz durulan kürt hareketleri, özellikle '60'ı izleyen yıllarda ve 12 eylül'le aktifleşmiştir. diyarbakır cezaevindeki iğrenç işkenceler, (1) pkk'nın neden güçlendiğini anlamaya yeter bile.
devletin kürt politikasındaki kısmi yumuşama, özal döneminde görülmüştür. o dönemde özal'ın kürtçe televizyon açılabileceğini söylemesi, kendisinde de "kürt kanı" olduğunu söylemesi, en azından kürtlüğün "meşru" bir şey olarak gözükmeye başlamasının alameti olmuştur. fakat '90'larda tek parti döneminin uygulamaları halen ısrarla devam ettirilmiştir. bu dönemde de pkk'yı "bitirmek" (!) için köyler zorla boşaltılmış ve yakılmıştır. yasadışı faaliyetlerin, jitem gibi birimlerin ve doğuda halka zulmeden devlet bağlantılı çetelerin ortaya çıkması, devletin sorunu inkar ve imhayla çözebileceğini zanneden anlayışını ortaya koymuştur. bu çetelerin, "terörle mücadele" adı altında kürt aydınlarına ve köylülere nasıl zulmettiği son şüpheye yer verilmeyecek şekilde ortaya çıkmıştır. (2)
bu sorunda özal döneminden sonra, '90'ların ikinci yarısından sonra ikinci bir yumuşama devresi olmuş, özellikle akp devrinde ilk kez bir başbakanın kürt sorununun varlığını kabul etmesiyle, yumuşama döneminin başlangıcına dair işaretler verilmiştir. her ne kadar akp, milliyetçi kesimin oylarını kaybetmemek için ikili oynamalar yapsa da kürtçe yayının kısmen serbest bırakılması, kürtçe kurslarının açılabilmesi gibi gelişmeler, en azından sembolik düzeyde bir anlam ifade etmektedir. buna rağmen, akp, devletçilikten soyutlanmış, pirupak bir parti olmadığı için bu dönemde pkk'nın propaganda yapmasını sağlayacak antidemokratik gelişmeler sıkça yaşanmaktadır. sur belediyesi başkanı abdullah demirbaş'ın kürtçe broşür bastırdığı için görevinden alınması, kürtçe şarkı söyleyen çocuk korosuna bile soruşturma açılması gibi olaylar, akp'nin kendi topuğuna kurşun sıkmasından başka bir şey getiremeyecektir.
kürt sorununun kalıcı bir şekilde çözümü için ise şahsen şunların uygulanması şahsımca ellzemdir:
1) anayasa ve ceza yasalarındaki ifade özgürlüğünü kısıtlayan her türlü madde kaldırılmalı, federasyon gibi taleplerin de konuşulabileceği bir ortam yaratılmalıdır.
2) kürtleri temsil eden siyasi kanallarla diyalog kurularak, pkk'nın tez zamanda silah bırakması sağlanmalıdır.
3) türkçe öğretilmek şartıyla kürtçe eğitim yapan okullar açılmalıdır.
4) anadilde yayın 24 saat serbest olmalıdır.
5) anadilde siyasi propaganda yasağı kaldırılmalıdır.
6) 12 eylül'de kürtçe adı değiştirilen köylerin eski adı iade edilmelidir.
iç anadolu'da, ege'de, karadeniz'de onbinlerce potansiyel terörist olduğunu anlamama neden olan sorundur. Her işsiz kalan, işinden memnun olmayan dağa çıksın amınakoyim, çay niye 3 şekersiz geldi diye dağa çıkalım, dolmuşta arka dörtlüyü kapmışlar diye dağa çıkalım. Canımız sıkıldıkça çıkalım amınakoyim ne güzel memleket lan.
türkiyede karadenizde de çok fakir iller olduğu göz önüne alınmalı bu sorun tartışılırken. bu ülkede çok fakir var arkadaşım. ama ne hikmetse sadece kürt sorunu var diyorlar. tamam bir grup gerçekten zengin bu ülkede ve bir grup fakir. fakat kürt fakir-laz zengin çerkez fakir-rum zengin dersen ben sana gülerim. doğu illerinde fakirlik üst düzeyde evet. fakat sormak istiyorum: bu insanlar devlete silah doğrultmadan önce neden kalkıpta onları yıllarca sömüren aşiret ağalarına doğrultmadılar o silahı. bu ülkede insanlar 700 yıllı türk,laz,arnavut vs kardeşlerini satıp ingiliz mandacılığı yaparlarsa olur bu. sorarım bu ülkede 6 milyon kürt değilde 6 milyon çerkez olsa bugün kürt sorunumu olurdu yoksa çerkez sorunu mu ? sorunun cevabını bulmak için siyaset profesörü olmaya gerek yok.
işin en kötü yanı: bu ülkenin tam bağımsız olmasını isteyen(en azından öyle çığıran) sol gruplarında sanki ingiliz,amerikan ve israil'in çektikleri bu filmi defalarca izlemelerine rağmen bu oyuna kendi ayaklarıyla gelmeleridir.
bu ülkenin iç işleri bakanı kürt oldu. yarım kürt diyen insan cumhurbaşkanı oldu. ve bugün kürtlerin okuyamamasıyla iş bulamamasıyla yakınıyoruz. peki ya göç eden kürtler ?
anlatmak istediğim olay. bazı insanlar çok güzel para yiyor bu işten. ahmet türk gibiler barzani,talabani gibiler çok güzel para yiyorlar. kürt kardeşlerimizi de doldurup üstümüze salıyorlar sizin haklarınızı yiyorlar diye. işte bu şerefsizler yüzünden şu anda sorun diye konuşuyoruz bu konuyu. fakat sen kalkıp onlarla bir alakası yok olay fakirlik makirlik diyorsun. kesinlikle o da bir etken tabi. fakat asıl önemli olan bu bölge.yani doğu kışkırtılmış ve kışkırtmak için en uygun bölge. tarihteki ilk kürdoloji bölümünün osmanlı da değilde rusyada açıldığını biliyor muydunuz ?
bu bölgelerin siyonistlerin vaad edilmiş toprakları olduğunu biliyor muydunuz? amaç türkiye yi bölmek değil arkadaşlar. sadece istenen bölgeyi kürtlerden daha kolay alabileceklerini biliyorlar çünkü şu anda kürdistan henüz kurulmadan amerikan sömürgesi durumundadır. bu toprakları bir türklerle savaşıp almak var ki türkiye'nin askeri gücü ve bu konudaki tecrübesi açık ve nettir, bir de kürtlerden almak var ki yeni kurulmuş bir devlet olucaklar tabi bölünebilirse.
işte bu yüzden: kapitalist güçlerin oyuncağı konumuna getirilmiş kürtçülük kavramında kesinlikle kürt sorunu aramaya gerek yoktur. sorun dış güçlerin bölge üzerindeki amaçlarından kaynaklanmaktadır. bunun da farkına varması gereken ilk topluluk tam bağımsız türkiye diyen türk solu olmalıdır ki şu anda bu düşünceden çok uzak oldukları yavaş yavaş abd ve yardakçılarına hizmet ettikleri çok açıktır.
yeter arkadaşım yeter ne yaparsanız yapın isterseniz atın şu sözlükten, isterseniz linç edin umrumda değil. biz de mi çıkalım dağa. konuşarak anlatamıyorum o aptal beyinlerinize sokamyorum gerçekleri. anlamıyorsunuz. vatan hainliğiyle suçluyorsunuz bizi. o zaman hainiz be yeter artık. bir milleti nefret tohumlarıyla büyütüyorsunuz. sözlüğe geldiğimden beri adam gibi erkek gibi anlatmaya çalışıyorum anlamamakta direniyorsunuz. daha napalım. sizin gibi adamları gördüğümde dağa çıkan adamları anlıyorum. çünkü siz biz kürtlerin dağa çıkıp savaşmasını istiyorsunuz. şu yazılanlara şu acizliklere bakar mısınız? bu entry hangi formata alınırsa alınsın. istersen atsın beni sözlükten ama okuyan herkes beyninin bir köşesine şunu yazsın. kürtler artık susmayacak. bu kültür bu halk kendini ifade edecektir. ya mehmed uzun gibi konuşarak anlatarak ya da demirci kawa gibi dağları eriterek.
ülkemizde nesli tükenmekte olan kurtların neden olduğu sorundur. kurt barınakları yapılıp bu barınaklarda oluşturulan sağlıklı kurt sürüleri doğalarına uygun dağlara salınabilir tabii ki ancak maalesef insanlarımızın sorunları çözülmemişken kurtlara sıra gelememektedir.
yalnızca ekonomik nedenlere bağlayanlarla, sadece kültürel ve ideolojik sorunlara bağlayanların yanılgıdan yanılgıya düştükleri olay. birincisi olayın gelişiminde türkiye kapitalizminin gelişimi vardır. ekonomik nedenlerle tarihsel olaylar arasındaki nesnelliği kurumayanlar için bu basit bir yatırım sorunu ya da basiretsiz politikacıların işi olarak algılanabilir ama değil.
belirtmek gerekir bu sorunun gelişmesinde türkiye cumhuriyeti'nin kurulma dinamikleri vardır. bu ideolojik yanıdır işin. fakat diğer yandan sermayenin birikim süreci batı'da yoğunlaştığından yeni türkiye cumhuriyeti'ni oluşturan sınıfların batıdan çıkması bu nedenle doğaldır ve buna göre bir ulus devlet şekillendirmesi, diğerlerini asimile etmeye çalışması da gayet kapitalizmin gelişme dinamiğidir. bunu duygusal değerlerden uzak olarak ele almak gerekiyor. kapitalizmin batıda gelişmesi ile ülkenin iktidarı doğu'yu kapitalistleştirme sürecine sokmadı, sokamazdı çünkü kendi elinde dahi sermaye yoktu doğru düzgün. bunun üzerine türkiye burjuvazisi doğu'nun egemen sınıfları olan toprak ağalarıyla işbirliğine gitti. bu dönemde iktidarına karşı koyan yoksul halk ve kimi aşiretler dışında önemli hareketler olmadı.
kürt yoksullarının sosyalizm ile tanışması ile birlikte gelişen süreçte, 65-80 arası bu yoksul hareket ancak türkiye işçi sınıfına eklemlenerek gelişti. 12 eylül sonrası hızla kendini oluşturan hareket, zamanla kendi özünden koptu. reel sosyalizmin yıkılması ile birlikte bu kopuş tamamlandı ve hızla liberal bir çizgiye çekildi. bugün ise kürt hareketi devam ettiren özneler kendi tarihlerinin en gerici dönemlerini yaşamaktadırlar. zaten bunun nedeni kendi siyasetlerinin tıknaması ile açıklanamaz. ortada emperyalizmin tüm ulusal hareketlere müdahalesi varken bu tıkanma zaten olasıdır.
diğer yandan hızla batı illerine göçen kürt yoksulları türk emekçileri ile kaynaşmış ve emekçi karakter kazanmıştır. bugün kendi burjuva miliyetçisi, işbirlikçi hareketlerine destek vermeleri bir anlam ifade etmiyor. kürt emekçilerinin kendi egemen sınıflarının hareketinde hızla ayırmalı ve ulus-demokrasi boyutunu aşarak türkiye işçi sınıfıyla birleşmeli, sosyalist cumhuriyet'te birliği sağlamalılar. aksi takdirde türkiye işçi sınıfı bölünür ve tarihsel bir özne olarak iktidarı alamaz. türkiye şimdiki emperyalizme bağımlı, aşağılanmış ve parçalanmaya çalışılan konumunu taşımaya devam eder.
kürtçülğü farklı anlayan (bkz: bölücülük), sözde aydınların sahiplendiği sorundur. aslında böyle bir sorun yoktur,
bu ülkede siyasetçisinden tutun da magazinine kadar her yönde kürt kardeşlerimiz mevcuttur. böyle bir sorunu varmış gibi göstermek kimsenin karına değildir.
asırlardır beraber yaşanılan topluma ne oldu da bu duruma gelindi, yoksa birlik ve beraberlikten sıkıldılar mı! acaba birilerinin gazına mı geliyorlar!
'eğer anlayışın bölücülükten yanaysa sende dağa çık, seni vururuz. istediğiniz kadar olmayan sorunu varmış gibi gösterin istediğinz kadar konuşun ama sadece konuştuğunuzla kalacaksınız.' demek istediğim hededir.
asıl sorun, kültürel ve genetik olarak homojen olmayı yüzyıllar önce terketmiş bu insanların "türk" olmaktan inatla hiçbir şey anlamamaları-anlayamayacak olmalarıdır...
ummetcilik, kurt sorununun ilacidir. kurt kardeslerimiz bizler gibi cok inancli muslumanlardir, aralarinda mumtaz sahsiyetler barinir, onlari islam catisi altinda birlesmeliyiz, muminler asla birbirlerine silah dogrultmazlar, kurtler bizim bu cografyada en yakin kardesimizdir, elele verelim kurtleri kucaklayalim.
bir an önce çözülmesi gereken, artık kronik bir hal almış hayati bir sorundur. çözülmesi için yıllardır girişimler yapılmıştır ancak doğru adım bir türlü atılamamıştır. gereken cesurca ve radikal çözümler için dirayetli iradelerin yoksunluğu malesef bu kanayan yaranın her geçen gün daha da derinleşmesine sebep olmaktadır ki sorunun bu kadar büyümesi sonucu yitip giden canların hesabını kim verecektir! evet o yitip giden onlarca koyunun ve çobanın ölümünden sorumlu olan basiretsiz köy muhtarları ve tarım ve köy işleri bakanlığı yetkilileri, o kurtların köylere inmesine engel olamamaktadırlar yıllardan bu yana.
bu sorunun varlığını inkar eden bir insana diyalog aşağı yukarı şu şekilde gelişmektedir:
- kürt sorunu yok bir kere, fakirlik her yerde var. doğu karadeniz en fakir yer bir kere...
- kürt sorunu, ekonomik bir sorun değildir.
- ya peki ne sorunudur?
- cumhuriyet kurulurken devletin iki projesi vardı: toplumu türklüğe asimile etmek ve dindarları ehlileştirmek. bu ikisini de büyük ölçüde başardı ama asimilasyona kürtler direndi. kürtlerin kimliğinde haklı olarak ısrar etmesi, devlet için bir "sorun" oldu. kürt sorunu, kürtlerin kimliğini rahatça yaşabilmesi isteği çerçevesinde çıkan sorunların toplamıdır.
- hiç de bir kere. ne zaman kürtçe yasaklandı? yalan söylüyorsun sen.
- evladım, sen bilmezsin ama tek parti döneminde kürtçeyi günlük hayatta yasaklamışlardı. kelime başına beş kuruş ceza verdikleri oldu. bunu o dönemde erzincan valisi olmuş ali kemali bey yazmıştır, abdullah öcalan veya murat karayılan değil. 12 eylül'de çıkan yasalarla kürtçe isim koymak ve kürtçe konuşmak yasaklandı.
- arada olabilir böyle münferit şeyler. ne var ki bunda?
- bahsettiğim sadece kürtçe yasağı değil. sen belki "yüce türk devleti hiçbir zaman katliam yapmaz, devletim neylerse güzel eyler" diyor olabilirsin ama maalesef bizim devletimiz de yaptı bir şeyler. dersim katliamında çocukların öldürüldüğünü bilir misin? ya da '90'larda köylülerin tarandığını eski jitem çalışanlarının itiraf ettiklerini? gözaltında kaybedilerek öldürülenleri? daha geçen gün bir kişinin daha kemikleri bulunarak gözaltında yıllar önce evladını kaybeden bir aileyle dna'sı karşılaştırıldı ve pozitif sonuç alındı. bunu duydun mu? peki ya diyarbakır cezaevindeki işkenceleri?
- iyi de pkk'yı meşrulaştırır mı bunlar?
- hayır, meşrulaştırmaz. şiddetin, terörün hepsi kötüdür.
- ya bırak... söylediklerin çok saçma... doğu karadeniz en fakir bölge, onlar niye isyan etmiyor? hem pkk'yı dış mihraklar icat etti. ah şu abd yok mu, bu sorunları ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyor şerefsizler.
- hayda... dejavu oldu şimdi... tekrar mı başa döneceğiz? neyse, sen bildiğin gibi yaşa. böylece için rahat, karnın tok, sırtın pek olur.
- sus pkk'lı salak. vatan bir bütündür, bölünemez, angut.
kurt sorunu adi bişiydir, özellikle dağ köylerinde yaşanan bu sorun, kurtların küçükbaş hayvanları telef etmeleriyle başlamıştır, sonradan köylüler tırpandır, tüfenktir savunmasız kurtlara saldırıp sindirmiş, şimdi de sayılarını azaltmıştır. artık sorun değildir sanırım. bir de kurt sorununu çözmek için birebir bir heayvan vardır ki onun adını şimdi bu satırları okuyan sizler de içinizden ben yazmadan zikrettiniz, kangal hayvanı.
kangal hayvanı çok iri olup döğüşte kurtları yener. hatta bu kangal hayvanı kurt sorununa çare olmanın yanı sıra ayı sorunu ve dahi afrika da çita sorununa da çare olmuş, sivastan kalkıp afrikalara ihrac olmuştur. evet.
yakın zamanda çözülmeyeceğine düşündüğüm sorun. bu işin çözülmesi için kan akması lazım iç savaş yaşanacak herkes zarar görecek abd iki tarafıda kullanacak. iş işten geçtikten sonra biz ayılıp kendi sorunlarımızı çözeceğiz. bu ister kürt sorunu ister türk sorunu olsun başkalarına yanaşarak çözülmeye çalışıldıkca iyi sonuçlar vermeyecektir.
bu sorunun var olduğunu destekleyen insanların 1920'li dönemlerde,yani türkiye'nin en hassas olduğu dönemde yapılan uygulamaların hesabını şimdi sormaya kalktığı sorundur. kürt milliyetçiliğinin kullanılarak isyan çıkarıldığı bir bölge de olağan dışı önlemler alınması gayet normal olmakla beraber bunun şu anda ki durumumuzla pek alakası yoktur.asimile edilen filan da yoktur eğer var ise bugün bulunan kürtlerden başka grupların bu ülkede ne işi vardır. madem direnmemişlerdir neden bugüne kadar gelebilmişlerdir. terör olayları döneminde köyde çatışma varmış havası vermek psikolojik savaş taktiğidir. eğer ölen insanlarımız olduysa ki oldu herhalde böyle konuşulduğuna göre- bunun suçlusu o emri veren insanlardır. işkence bu ülkede solcusuna-sağcısına türk kürt farketmeden bir çok insana uygulandı. pkk modern bir isyan hareketidir. kimse derdini kürtlere anlatamamaktadır. eğer kürt sorunu var ise bunun pkk ile olmayacağı bilinmelidir. hayır konuyu pkk ya kaydırmıyorum fakat devletin yaptığı olaylar kadar bu insanların yaptıkları da ortada ve açıktır. bu devletin yaptıklarını hatırlayanlar saddam'ın katliamından kaçıpta ülkemize sığınan kürt kişileri de hatırlamalıdır. fakat nedense bu hiç bir zaman göz önüne alınmaz. sorun ne ise açıkca anlatılmalıdır zira şurada 155 adet entry var kürtlerin ne sorunu olduğunu bir türlü göremedim veya gördüysem de çözemedim.