Güneydoğuda referandum yapılır. isteyen iller ayrılır, kendi devletini kurar. Kanımca hakkari, şırnak, siirt, diyarbakır, tunceli ve mardin ayrılmayı seçer. belki van ve ağrı. bu 5 bilemedin 7 ilin türkiye'ye pek bir kaybı olmaz. türkiye bu şkilde kısa sürede italya, fransa seviyesine yükselir. kürtler de kendi ülkelerinde rahatça yaşar.
kürt sorunu için çözüm planı ortaya koyacaksak öncelikle bu "sorun"u tanımlamamız gerekir.
doğu'ya hizmet gitmiyor mu sanıyorsunuz?
okul açılmıyor mu? hastane?
fabrika kurmuyorlar mı?
*
giden askerleri lojmanlarda boğazlarken kürt sorunu yok, gelen doktoru öğretmeni şehre küstürüp bir an önce gitmesini sağlarken kürt sorunu yok, açılan fabrikayı sırf açan kürt değil diye kapattırırken kürt sorunu yok, her türlü kıyağı alırken araziyi alırken işe alınırken kürt sorunu yok...
da!
devlet silahı bırak deyince ortaya bir sorun peydah ediliyor!
devlet dağdan in, işin hazır deyince ben çalışmam devlet baksın diyerek bir sorun yaratılıyor!
devlet faşist, adı bile faşist deniliyor; pkk terör örgütü denilince ortada kürt sorunu oluyor!
abdullah öcalan yalnız kalıyor denilince sorun oluyor da, gazeteciler pkk'nın liderleriyle röportaj yaparken ortada sorun morun olmuyor!
okul yok demek kolay, okulu bırakıp dağa çıkınca sorun olmuyor!
*
yani demem o ki; ortada bir sorun var, evet. ama bu kürtlerin kendi arasında çözebileceği bir sorun. şayet, bağımsız bir hükümet, kendi isimleriyle toprak istiyorlarsa; çok değil birkaç kilometre mesafede kuzey irak kürdistan'ı var. kendilerini oraya seve seve biletle yollarız.
ama yok, amaç bu da değil!
ne?
bir takım dış güçlerin dolduruşuyla "kendi toprağımızda olcaz" gümbürtüsü...
komedi...
şimdi de faşist dedikleri devlet adım atıyor; kürt "sorun"u çözülecek!
nasıl çözeceksiniz?
toprak istiyorlar, verecek misiniz?
apo'yu istiyorlar, verecek misiniz?
apo milletvekili olsa kabul edecek misiniz, istiyor çünkü.
ama "babalar gibi satan" sizsiniz, o yüzden bu istekleri de karşılasanız, şaşırmam!
olaya emperyalizm açısından bakarsanız kürt sorunmu olarak adlandırmak son derece yerinde olur, böylelikle azınlık hakları bahsini açar üniter devleti, cumhuriyeti yok eder türkiye'yi bitirirsiniz.
ulusal açıdan bakarsanız olayın adı doğu ve güneydoğu'nun ekonomik sorunlarıdır aslında. ulusal politikalarla bu sorunun üstesinden pek ala gelebilirsiniz.
toprak reformu yaparsınız. tarımı ayağa kaldırırsınız. feodaliteyi yıkarsınız.
köy enstitüleri kurarsınız. halkı eğitirsiniz.
devleti sanayi sektörü yaratmak için yatırımcı olarak devreye sokarsınız.
vs...vs...vs...
tabi ulusal davranır ve sorunların adını ulusal çerçevede koyarsanız olur bunlar.
olaya emperyalizmin kurduğu tuzağa düşerek girerseniz, sevr'de lozan'da gündeme gelmiş yüzyılların belası azınlık hakları zehriyle bütün ülkeyi perişan edersiniz.
Bir örnek: Bir kürt vatandaş Türkiye'nin her yerinde bir işe girip çalışıyor hiç kimsede onu dışlamıyor bir şey demiyor. Amma velakin bir Türk mesela Diyarbakır'a gitsin barındırıyorlar mı? Şimdi sorulasıdır Kürt sorunumu var, yoksa Türk Sorunu mu ?
bundan birkaç gün önce uğur mumcu'nun bir yazısında geçen bir cümleye odaklandı gözlerim. şöyleydi cümle:
"kürt sorunu, kürtlerin ezilmişliği sorunu değil; emperyalizmin güdümünde yaratılan bir kürt şovenizmi söz konusudur."
bu cümleyi okumak beni düşünceden düşünceye sevk etti, bakış açımın değişmesine yol açtı. yıllardan beridir kürtlerin ezilmişlikle karşı karşıya oldukları söylendi durdu hepimize. arka safhalara itilmek istenmeleri söylendi. bir acıma duygusu kapladı yüreklerimizi, onlar da tıpkı bizim gibi birer insandı. neden böyle yapılıyordu?
ama reele bakıyoruz kürt halkı mecliste, bakanlık koltuğunda, eğitimde, tıpta, hukukta, bürokraside.. bir çoğumuzun arkadaşı, bir çoğumuzun akrabası halindeler, bir çoğumuzun kuzenleri var kürt-türk ortak yapımı, ibrahim tatlısesler, hülya avşarlar bugün türkiyede en çok para kazanan, türkiye halkı tarafından en çok rağbet gösterilern sanatçılar arasında başı çekmiyorlar mı? (bu söylediklerime daha pek çok örnek var)biz artık türk ve kürt halklarının iç içe geçtiği bir toplumuz. hal böyleyken kürtlerin ezilmişlik söylentileri ne anlama geliyor, bu bir tezat değil mi? dağdaki pkk teröristleri ezilmiş halklarının mücadelesi peşinde mi yoksa amerika'nın istediği kürt devleti kurma planlarının odak noktası mı? kendi halkalarına dayatmalar yaparak, bizi eziyorlar, kendimizi ezdirmemek için bunları yapıyoruz diyerek, insanların milliyetçi duygularıyla oynuyorlar. halbuki böyle bir ezilmişlik söz konusu değil, tıp fakultelerinde uzmanlık diplomasını doğu görevi yapmadan vermiyolar insana. ilk planda onlar varken ezilmişlik söz konusu olamaz. öğretmenler atanıyor doğu illerimize, kız çocuklarını okula göndermeyip 15 yaşına geldiğinde nasılsa bir toprak ağasına 4. kuma olarak satacağız düşüncesinde olanlardan türkiye halkı sorumlu değil. aşiret ve ağalık sistemi ile deyim yerindeyse kendi marabalarını üç kuruşa çalıştıran, kan davası güderek birbirlerini ezen insanlardan da türkiye halkı sorumlu değil.
hepsi birer ajitasyon bunların. dilenciye acıyıp sadaka veriyorsun, ceplerini silkelediğinde görüyorsun ki acıdığın dilencinin senden kat be kat fazla parası var. bu olay da buna benziyor. işsizlik vs var ondan dağa kaçıyolar hikayesine de karnımız tok çok şükür. çünkü işsizlik şuan tüm türkiye'nin sorunu. 2 üniversite mezunu, 2 yabancı dil bilen arkadaşımı son ütücü olarak fabrikaya çağırmalarından biliyorum.
dil konusuna gelince. büyük çoğunluğun ortak dili kullanılır herzaman. ingiltereye gittiğinde paşa paşa ingilizce konuşmak zorundasındır. onlara kürtçe, türkçe öğretmek gibi lüksün olamaz, öğrenmek isteyenlerin tamamen kendi insiyatifleridir bu. ben yarı arnavut yarı tatarım o zaman herkes tatarca öğrensin, arnavutça öğrensin ben de eziliyorum. benim etnik dilim onlar. var mı böyle birşey?
eğer kürtler eziliyorsa bu ülkede, o zaman herzaman kenar mahallelere itilen, iş verilmeyen çingeneler de eziliyor. gelin biraz da bunlardan bahsedelim isterseniz!
türkiye de var olan bir sorundur. çözülmesi gerektir. zira on yıllardan beri ülkemizi soktuğu bataklıkta kurutmaktadır.
bu sorun yok diyenler fena halde zavallılardır.
nasıl kürt sorunu yoktur dediğinizde kürt yoktur denir?
neden nasıl yani dediğinizde;
böyle bir ulus yok denir.
halt eder ama bilmez. belki de sizde açıklayamazsınız nasıl var olduğunu.
neymiş kürtler dağ türkleri sonrada kürtleşmiş arap, fars türkler.. işte efendim neymiş dilleri karma karışık
kimse kimseden bir şey anlamıyor vs.
adama sorarsınız peki bende kabul ettim bunlar ulus falan değil. kimse birbirini anlamıyor demene de eyvallah ki allah biliyor senden daha az ulus değil,. peki o zaman ülkemizde kendine kürt diyen milyonlarca kişinin varlığını hala inkar mı edeceksin?
(kaldı ki yapay dil diye modern bir kavram var ki millet hiç olmamış ve tanrı tarafından bi zatihi oluştutulmamış(doğal diller öyle) kendi el yapımı uydurma mı uydurma diller yaratıyorken bu dilleri köksüz diye suçlaman, kanıtın ya da her neyinse artık hiç bir işe yaramaz şu saatten sonra)
adamlar kendine ben milletim diyor ve sen ne kadar kabul etmesende onlar kürtçe denilen dille birbirlerini en az türkçe kadar iyi biliyorlar. bir de kalkmış kürtçe gramer yazamamışlar.neymiş o kadar karışık bir dil.. sen halt etmişsin malesef arkadaşım.
celadet eli bedirxan isminde bir kürdolog vardır. bu adam kürdistan denen kürt coğrafyasını yirmi yıl kadar gezmiş toprladığı bütün dilbilgisel bilgileri disipline edip kürtçe gramer diye yayınlamıştır. sadece o değil yirminci yıl öncesinde daha bir çok gramer kitapları yazılmıştır. bunu dış mihraklar deyip senle çanakkale de izmir de sakarya da savaşan kürt kardeşlerine haklarını vermez üstüne üstlük işe yaramadığını görmene yardımcı olacak onca yıla rağmen hala onu inkar etmeye çalışırsan ahir zaman denilen zamanda var bebeğim.
yaşadığı toprakları beğenmeyip kendine bu topraklardan pay çıkarmak isteyen fakat olmasının imkansız olduğunu bilmeyen ve hatta artık elegeçirmek istediklerini maalesef rahtaça söyleyebilen ırk. fakat nedendir bilinmez açız,fakiriz diye geçinirken düğünlerinde taktıkları kilolarca altınların nerden geldiğini çok sormak istediğim insanlardır. be insan oğlu bu vatanı kurtarırken türkü,kürdü,lazı yanyana,omuzomuza çatışmadınız mı? peki şimdi ne diye hır çıkarıp bu vatanı bölmek istediğinizi dile getirirsiniz? bu ülkede yaşayıpta sonra kalkıp bu ülkeyi beğenmemek kendi nankörlüklerinden başka birşey değildir. kürt sorunu diye birşey yoktur ve hiç olmayacaktır. türklüğünü beğenmeyen kürtlüğünü başka yerde rahatça yaşayabilir. tabi bu toprakların bölünmesi gibi bi durumnun olmayacağınıda bilmesi gerekir aynı zamanda...
Artık PKK sorununa dönüşmüştür. Zira, kürtlerin önemli bir kısmının PKK ile doğru veya dolaylı alakası vardır. görünüşe göre de er ya da geç, PKK ile hükümet karşılıklı oturup konuşmak zorunda kalacaktır. durumu bu noktaya getiren, ve kürtler gibi dini bütün ve milli bilinci olamayn bir halktan, böylesine bir hareket çıkartan devlet yetkililerine plaket verilmesi gerekmektedir.
sanıyorum kişilerin ya da güruhların bazı konularda bazı olguları algılayabilmesi için en azından biraz bile olsa artık kendi beyniyle düşünebilmeyi becerebilmesi, resmi tarihin papağanlığını yapmayı bir kenara bırakmayı bilmesi gerekiyor. zira en statükocu kurumlar bile geçmişte yapılmış hatalardan hareketle bir sorundan bahsederken "sorun yoktur" demek en azından abesle iştigal etmek oluyor. bahsini ettiğimiz olgunun -adı her ne olursa olsun- bir terör sorunu olduğunu iddia etmek, bu sorunun kaynağını pkk'nın 1984 eruh baskını olarak işaret etmek 1984 öncesi herşeyin güllük gülistanlık olduğunu da söylemeye benzemektedir. ki tarihi gerçeklikler bu olgunun köklerinin ekonomik, politik, kültürel ve sosyolojik çok derin bir arka planının olduğunu göstermekte olup bunu herkesin algılayabilmesini ummak, algılayabileceğini sanmak örneğini sürekli yaşadığımız gibi saflıktan öteye gitmemektedir.
genç cumhuriyet ve bu cumhuriyetin yöneticileri kaynağı fransız devrimine kadar giden ulus devlet rüzgarına komünizm korkusuyla da derinden kapılmış, bir dönem kurucu unsur olarak görülmüş kürt milletini -kürdistan ifadesinin 1925 yılına kadar resmi olarak telaffuz edildiği bilinir- açık bir şekilde hedef olarak görmüştür. ülkemiz de ulus devlet modasına uyan diğer totaliter rejimler gibi ulus devletin kurucu unsuru olan ırkı -türk ırkı- etnik olarak yüceltmekte, buna dönük olarak da tarihi gerçekliklerle hiç de örtüşmeyen apayrı bir tarih yazıp kökenini yeni yeni efsanelere yaslayıp kendini yüceltmekteydi. işte bu yüceltiş aynı zamanda ülkenin en kalabalık diğer etnik topluluğuna karşı da bir tepki olarak yönelmiş ve kürt adının aslında dağ türkmenlerinin karda yürürken çıkardığı kart-kurt sesinden türediği resmi görüşünü benimseyecek kadar ileri gitmiştir.
bu sorunu açıklayabilmek için cumhuriyet döneminde kaç kürt isyanının olduğunu, bu isyanların hangi sebeplerden meydana geldiğini, bu isyanlarda kaç yüz bin kişinin öldürüldüğünü kendi etnik aidiyetine bakmadan, gerçeklerin kimin canını yakacağını düşünmeden ortaya koyabilmek gerekiyor. biz resmi gazetesi halkından -kürtlerden- yamyam olarak bahseden bir ülkenin evlatlarıyız. kürtlerin nasıl asimile edilebileceğini açıklayabilmek için raporlar hazırlatmış -ismet inönü- devlet başkanlarına sahip bir ülkenin evlatlarıyız ne de olsa. yalana bağımlılık bu yüzden mazur görülebilir bizim için. ama gerçeğe kulak tıkamak asla.
bunun bir sorun olmadığını, ya da daha açık bir ifadeyle kürt sorunu diye bir olgunun olmadığını söylemek, ortaya çıkartılmış bunca gerçeğe kulak tıkamak bence çok daha gerçek ve somut bir sorunu işaret etmektedir. ben kendi adıma bu durumun kötücül bir kasıttan kaynaklanmadığına, bu; kökeni geçmişe uzanan sorunun olmadığını iddia etmenin dayanılmaz alıklığının, bir akıl tutulması hali olduğuna inanmak istiyorum.
ermeni sorunu ve kıbrıs sorunu gibi emperyalist icadıdır. abd'nin yakıp yıktığı ırak'ta arap sorunu diye bir şey duyduk mu? duymadık. zira ona amerikan fikir kuruluşlarından sipali yok.
kimilerinin iddia ettiği gibi 1984'teki pkk'nin şemdinli ve eruh baskınları ile başlamadı. cumhuriyetle yaşıt bir tarihi var.
ismet inönü demedi mi " daha cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte düşünmeye başlamaşıktık bu kürtleri ne yapacağız diye? tam 85 yıldır, "şekavet", "eşkıyalık", "asayişsizlik", "feodalizm", "geri kalmışlık", gibi bağlamlarda ele alınan bu meseleye kürt meselesi/sorunu- terör meselesi adı takmanın tarihçesi yeni sadece.
zorbalıkla çözülmeye çalışılmadı mı?
kimi pkkyi tepelemek, kimi yerel yönetimleri ele geçirmek, kimi doğu ve güneydoğu anadolu bögelerinde yerel yönetimleri ele geçirmek, kimi kuzey ırak'a girmek, kimi batılı ülkelere ültimatom çekmekten söz ediyor.
ama çok az kimse, bu ülkenin dört bir yanında türklerle iç içe yaşayan, onlarla beraber aş ve iş peşinde koşan, onlarla birlikte gülen, ağlayan şiddete bulaşmamış kürtlerin ne istediğini soruyor.
sormak bir yana, kürtlerin en azından belli bir bölümünü temsil eden "dep,hadep, dehap ve dtp" gibi partiler devlet katında, medyada ya da sivil toplumda sürekli yok sayılıyor, tahrik ediliyor ve ya dışlanıyor. benzer muamale türkiyeli kürtlerin akrabaları olan ıraklı kürtlere karşı da yapılıyor.
bunun öteki yüzü, türk tarafı kürtler ile pkk, pkk ile kürt milliyetçiliği, milliyetçi talepler ile kültürel talepler, insan hakları gibi olguları haklı olarak kurmakta zorluk çekiyor.
özetle kendisinden ne istendiğini bir türlü anlayamıyor.
ayrıca her iki tarafta 'türkler' ve 'kürtler' gibi " yaratılmış" kategorilerle konuşmanın mahzurlarını yaşıyorlar. halbuki ne tek türklük, ne kürtlük var. ama en kötüsü, meseleye milliyetçi paradigma içinden bakılması.
ancak ötekileştirerek kendini tanımlıyorlar.
tayyip erdogan'in sürekli dile getirdigi cümle.
bugün de kendisi "kürt sorunu,laz sorunu,arnavut sorunu" demistir. arnavutlarin bir sorunu yok ne diyorsun sen bos insan?
ayrimcilik yapmiyoruz diyerek ayirimciligin daniskasini yapan kabadayi.
Ülkedeki tüm insanların yaşadığı ortak acıyı ( işsizlik,parasızlık, eğitimsizlik ) sanki kendi soylarına özel olarak yapıldığını bahane eden çıkar gruplarının bu durumu kullanarak kürt sorununu gündeme taşımalarıdır , çünkü biliyorlarki biz devlet kuracağız dediklerinde insanlara bir neden sunmalılardır , kürt sorunu denilen olgu hayilidir.
Bizim kürt sorunumuz yok pkk sorunumuz var bizim ülkemizi bölmek isteyenlerle sorunumuz değil savaşımız olur.
çözüm olarak vereceksin bunlara diyarbakırı, alın hakkari, şırnak, siirt, van, batman da hediyesi olsun diyeceksin. sonra da izmir, istanbul, mersin, adana vs. gibi yerlerde yaşayıp da hala kürt milliyetçiliği yapanları tesbit edip mübadele kanunu çıkartacaksın. yollayacaksın bunları da geldikleri o güzel * yerlere. temizleyeceksin istanbulu, izmiri, mersini. alın size bağımsız kürdistan diyeceksin. çıkarken diyarbakır, şırnak, van, batman gibi yerlerde ne kadar devlet eliyle yapılmış yapı varsa yakıp yıkacaksın. nihayetinde bu vatan sıfırdan kurulmuştu, onlar da kursun sıfırdan diyeceksin. sonra gözlemleyeceksin hallerini, koyun kesip yemekten başka hiçbir şey yapamazlar, nihayetinde de birbirlerini yemeye başlarlar.
bu vatana gerçekten bağlı kürt vatandaşlarıma sözüm yok. dediğim gibi kürt milliyetçilerini kast ediyorum. ha diyeceksiniz ki, biz bu vatanı böldürtmeyiz, ben de istemem bunu ama zamanında içimiz kan ağlayarak, balkanları, musulu, kerkükü, batumu kaybetmiş bir vatan olarak diyarbakır için de varsın ağlamayalım.
aile içi şiddetin, ensest ilişkilerin hüküm sürdüğü kürt bölgesinde
vahşi geleneklerle, kadına yönelik şiddetin ölümcül hal alması,
kız-kadın intiharlarının giderek artmasıdır.
son yedi yılda, 3 bin 110,
2009'un ilk 7 ayında 953 kadın töre-namus cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir.
kuzey ırak'daki kürt toplumunda ise bazı aşiretlerde kız çocukları sünnet edilmektedir.
ayrıca 4 ayda 333 kürt kadını kendisini yakarak intihar etmiş, 170 kız-kadın da namus cinayetine kurban gitmiştir.