"kürtlere sıfırdan sorun yaratanlar da, pravakatörler ve yanlış yönetim şekilleridir". şeklinde toparlanması gereken cümledir, çünkü kimse sorunlu değildir(!).
gayet yerinde bir tespit.
*devlet doguya hic yatirim yapmiyor.
-devlet en azindan, 40 tane cocuk yapip, televizyonda siritan erkeklik timsali abilere "devlet seref madalyasi" verip maasa baglamalir.
-devlet ayrimciligi birakip doguya deniz goturmelidir. en azindan turizimin gelismesi icin.
-bolgesine, halkina zirnik koklatmazken atv haberin genelde mansetten verdigi ve haftalarca televolelerde gozumuze sokulan asiret dugunlerine devlet ust duzeyden katilmali. sahip cikmalidir.
gayet yerinde olmayan bir sosyal tespit. buna tespit demek bile başlı başına bir yanılgı ve yanlışlıktır. kürt sorununun "80 yıldır" bu ülkenin en temel sorunlarından biri olduğunu daha anlayamamış "güzide tespitçilerimizin" aslında bu sorunun kendilerinden kaynaklandığını kendi içlerinde kabul ettikleri belli, fakat bunu açıkca kendi üstlerine almaktansa kürt halkının geneline yüklediklerini görmek aciziyetten doğmuş bir zihniyetin ürünü olduğunu gösteriyor.
bu ülkede dağa çıkan herkesin cahillikten çıktıgını, ekonomik koşullardan tc'ye karşı geldiklerini belirten muhterem tespitçilerimiz bazı şeylerin farkında olmadıkları çok açık. kurtlar vadisinden, magazin programlarından vakit bularak gerçek ve yalansız basını takip ettiklerinde en azından bazı şeyleri tarafsız okumaya çalıştıklarında ülke genelinde ne olup olmadığını çok iyi anlar ve yapmak istedikleri, kendilerini kastıkları bu tespiti daha doğru ve akla mantığa uygun bir şekilde yapmış olurlar. yaklaşık bir sene önce bir anda "540" üniversite öğrencisi aynı anda pkk saflarına katıldı acaba bunu sorgulayabilirmisiniz muhterem tespitçilerimiz neden niçin ve hangi yürekle.... 540 tane üniversite öğrencisi diyorum dikkat edin aralarında tıp, hukuk, mühendislikte... okuyan bir çok öğrenci var. bunlar önlerinde oluşabilcek bir geleceği silahlı mücadeleye tercih etmiş kişiler ve şu durumdan emin olabilirsiniz ki belki aralarında en uzun yaşayacak kişi en fazla 1 ya da 2 sene yaşar. evet şimdi diyebilirsiniz ki efendim tc. bunlara aş vermiş, iş vermiş, egitim vermiş eee bitti mi peki sen adamın dilini, kültürünü, ve tc. içinde sahip olması gereken özgürlüklerini hiçe sayarsan görmezden gelirsen ne kadar ekonomik özgürlüğünü de sağlasan bu adam dağa gitmeyipte ne yapacak. "almayanda anadil ile eğitim konusunda son zamanlarda türkçenin okullardan kaldırılacağı konuşuluyor" haberin var mı ne yaptı almanyadaki türkler buna en demokratik haklarıyla karşı çıktı ya da sen yıllarca bulgaristanla uğraştın aman türklerin isimlerini bulgarca yapıyorlar diye peki kürtlerin suçu ne bu ülkede neden nüfus müdürlüklerinde kürtçe isim verilmiyor bulgarlar seni asimile edince vay efendim onları keserim, silerim bu dünyadan ama kürtlere gelince aynı özveriyi göstermiyorsun kesmekle yetiniyorsun. sorun kürtlerde değil sorun kendini türk milliyetçiliğine adamış kişilerin despot ve faşist tutumlarında. ve böyle bir başlığı tespit diye ortaya sunanlarda... *
Üniversitede okuyan köylü bir güneydoğulu kardeşimiz diyorki;
"benim babam işsiz hiç bir gelirimiz yok hayvancılıkla uğraşıyoruz çok da mühim bir aile değiliz annem doğum yapacağı zaman askeriye annemi evimizin önünden helikopterle diyarbakırda ki devlet hastahanesine götürdü ve tüm masraflarını karşıladı, sorarım size karadenizde yada türkiyenin başka bir yerinde hanginizin annesini devlet, helikopterle doğuma götürdü? devletin yapdığı tüm yatırımları köylüler yağmalıyor, köylü birbirine kızıp merkezi yerleşme yerlerini terk edip dağınık şekilde evler yapıyor ve buraya devletin elektrik çekmesini ve yol yapmasını istiyor çok büyük yatırımlar yok belki ama yinede devlet bizi sahipsiz bırakmıyor" aynen kendi dilinden aktardım, sapkın düşünceli art niyetli kişiler anlamıyacaklar bu sözleri fakat masum olarak ve saf düşünen kardeşlerimiz gerçekleri biraz görsün diye yazdım inşallah kafanızda bir daha hesap yapar doğru bi karara varırsınız
dogru demenın ne kadar hafif kalıcagını size su sekılde ispatlayabilirim herhangibir devlet dairesine gidin bir kürt devlet memuru bulun ona sorun "kürt sorunu varmıdır? " diye alıcagınız cevap sizi tatmin etmediyse cıkın sokaga trafik akarken rasgele arabaları cevirin sora sora bir kürt vatandaş bulun sorun "kürt sorunu varmı, varsa nedir? " diye.
alacagınız cevapları getirin burda acıklayın.
kürt sorunumu var yoksa açlık sorunumu var anlarsınız.
not: karnı doyupda kürt sorunu var diyenede en kalınından odunla dalmak sünnettir yok yok farzdır farz.
batıda insanlar rahat rahat dolaşmakta her an bir yerden bomba yermiyim acaba diye düşünmemekte siz hala düşünüyor deyin yalan!!!
batıda* insanlar Türkçe konuşuyor kafadan atma uydurmasyon iletişim araçları ** ile anlaşmaya çırpınmıyor. Farklı farklı şeyler çıkarıp isteyerek yada istemeyerek ülkeyi bölmeye çalışmıyor. yapılan iş yerlerine binalara zarar vermiyor. Askere kurşun sıkmıyor!!! polis karokolunu basmıyor !!! esnafa kepenk kapattırmıyor!!! kullandığı elektiriğin parasını veriyor. vergisini veriyor. kaçak elektirikle kışın elektiriği demir yatağa bağlayıp onu ısıtmak suretiyle ısınmıyor!!! ve herşeyi devletten beklemiyor denilesi başlıktır.
kürt sorunu vardır diyerek gorduklerı ve duyduklarına ragmen ayak surtmek en basit tabirle kürt faşizanlığıdır yada daha basitçe;
kürt halkından bir haber olmaktır.
kürt sorunu diye tarif edilen sorun bir emek sorunudur.bu ülkenin zengin kürtlerinin düzenle hiçbir alıp veremediği yoktur.aksine sonderece barışıktır.ama yoksulluktan kaynaklanan ezilmişlik isyana teşfik etmektedir insanları.bu isyanında altı ideoloji ile doldurulmaz ise,boşluk kendine şöven bir dalga yaratır.işte bu yüzden kürtler sadece kürt oldukları için kendilerini dışlanmış olarak algılamaktadır.oysaki dışlanan ülkenin %80 lik çoğunluğudur.kürt sorunu diye tarif edilen olguyu ortadan kaldırmanın tek yolu şanslı doğanlar ile şanssız sürünenler arasındaki açıyı en aza indirgemektir.
istanbul'a izmir'e fabrika kurup, yatırım yapıp "halkımızı eziyorlar" diyen hayvanlar olduğu müddetçe devam edecek sorundur. be ibine, be top, be götveren.. senin bunu demeye hakkın yoktur. gidip fabrikayı memleketine aç, o zaman diyeyim ki "haklısın". sen paran varken yatırımını istanbul, ankara, izmir gibi büyük şehirlere yapacaksın, memleketine iş istihdamı sağlamayacaksın ondan sonra da konuşacaksın. olmaz öyle şey!!
devlet görevini doğru yapıyor demiyorum.. asla!! fakat en azından sen üzerine düşen görevi yap ki sana hak vereyim. namuslu, adam gibi adam diyeyim.
malatyalıyımdır.evimizde aile büyükleri geldiği zaman kürtçe konuşulmaktadır.kürt kökenli olduğumuz söylenir ama ben hiç kendimi ezilmiş hissetmedim.memleketimi sorduklarında malatya dediğim zaman da biri bana kindar bir bakış da atmamıştır.ben de bir laz gibi yaşayabiliyorum bu topraklarda tıpkı diğer etnik grupların yaşayabildiği gibi.bana karşı bir ayrımcılık yapılmadı ve ben de bir ayrımcılık istemedim.
ama şöyle de bir gerçek vardır ki bizim toplumumuzda kurt denilince akla gelen tanım cok kötüdür.kürt bazen bir kıroyu tabir etmek için kullanılır bazense cahil insanları...bunun biraz da etnik kökeni kürt olan insanların genel olarak yaşamış olduğu topraklarda olan yaşam standartlarının bu insanların kendilerini geliştirmesinin önünde bariz bir şekilde engel olmasından kaynaklanan bir durum olması yadsınamaz sanırım.ama buna da rağmen o topraklardan çıkıp da bu devletin en üst kademesine gelebilen insanlar da vardır.
şimdi dönüp arkaya baktığımızda kürt olmak bir sorun değildir.kürt olmayı kendine sorun etmezsen...
kürtlerin belli bir kısmı(çoğu desem muhalefet edecekler nerden biliyosun diye, neyse)doğuda kürdistan istiyorlar.siz hangi altyapıyla bu toprakları istiyorsunuz.bu topraklar elinize geçtiğinde hangi hizmeti götürebileceksiniz. türklerin getirdiğinin yarısını anca desem... ha şöyle olabilir o da ağır olacak ama kendilerini peşkeş çekerlerse ingilizlere amerikalılara o zaman arkalarını sağlama alırlar aynı barzani talabani iti gibi. yanlız bu şekilde.o sözde kürdistanınıza kimse yatırım yapmaz. kendinizi peşkeş çekmezseniz...
"Yağmur yağarken camdan bir saray yerine bir tavuk kümesi görsem ıslanmamak için belki de bu kümese girerim ama kümes beni yağmurdan korudu diye de ona şükran borcumu ödemek için, onu saray gibi göremem doğrusu. Siz tabii şimdi gülerek, böyle bir durumda kümesle saray arasında fark olmadığını söyleyeceksiniz. Evet yaşamda tek amacımız ıslanmamak olsaydı dediğiniz doğru olurdu."
F. M. Dostoyevski
"Eşitlik özgürlük demek değildir çünkü; çünkü biz yasakta, sessizlikte, yoklukta değil kendimizi ifade edebilmekte eşit olmak istiyoruz." aysel tuğluk
Dostoyevski'nin dediği gibi yaşamda amaç sadece yağmurdan kaçmak değildir, tıpkı kürtlerin sağlık ve işsizlik gibi basit istekleri olmadıkları gibi...
Oysa biz liseli bir kızın aşkına çevirdik demokrasiyi... Aşkın başlasın deyince başlamadığını, bitti denildiğinde de tamamen bitmediğini anlayamayan toy kızın ağlaması gibi, biz lale bahçelerinde mehtap seyrederken elin oğlunun buhar makineleri ile uğraştığını hiçe sayıp uğraşmadan, didinmeden, acı çekmeden bir şeyler olsun istiyor, bir şeyler olamayınca da demokrasiye öfkemizi çoğaltıyoruz. aysel tuğluk
hala kürt sorunu denilince ısrarla dalga geçenlerin kurduğu cümledir. oysa baskın hoca'ya "niçin hiç gülmüyorsunuz" diye sorulduğunda, baskın hoca
-biz burda rakının yanında ne iyi gider diye konuşsak, kahkahalarla gülerdim ama konuştuğumuz şeyler türkiyenin en büyük meselesi, biz burada (bkz: kürt sorunu) var derken nasıl tebessüm edebilirim. derken olayın ciddiyetini anlatmıştıama hala da kürtleri sorun olarak görenlerin dalgasından kurtulamamış başlıktır, yazıktır.
edit: unutmadan, elin oğlu buhar makineleri uğraşmaya devam etsin.
bizde ise hala kürt yoktur demeye devam edenlerin başlığıdır.