taraf gazetesinde yayınlanan bir tsk mensubunun 90 yıllarda yapıldığını itiraf ettiği olay.
belki de yalan söylüyor bilmem bilemem. ama dehşet vericidir.
yani elbette işkenceler var lakin bebekleri ateşe atan bir insanı tahayyül edemiyorum. gerçek bile olsa bunu yapanların tsk mensubu olmasını ise aklım almıyor bile.
şöyle ki;
tsk mensubu diye takdim edilen normal bir erdir.
pekala komutanına kızmış "hele bir askerlik bitsin ben sizin amınıza nasıl kouycam görün bak" şeklinde bir intikam ateşiyle yanıp tutuşuyor olabilir.
e gazetenin de adı üzerinde "taraf"...
kaynak götüm demek için yeterli sebepler bunlar sanki...
tsk'yı bırakıp efendisi olan abd'nin ve pkk'lıların ateşe attığı bebekleri araştırsa 20 yıl geriye gitmesine bile gerek kalmayacak kepaze bir taraf gazetesi haberi.
askerde, sırf rütbeli tarafından ezildiği için çok daha beter yalanlar söylemeye hazır, bir sürü kamuflajlı hain olduğu için şaşırılmaması gereken iftiradır.
komutan ceza alsın diye "ağzıma verdiler." bile der bunlar.
doğruluğundan kesin emin olduğum ise, şimdi linkini vermeye kalbimin dayanmayacağı, o muhteşem güzel yüzü, upuzun kirpikleri, bembeyaz kefeni ve tam göğsünün ortasındaki pkk kurşunu deliğiyle... ölü bebektir..sanırım herkesin gözünün önüne gelmiş resimdir..
bu başlık sahibi, o bebeği de koysun buraya samimiyse..değilse, nick altına yazdığım stajyer troll, yobaz yancısı nitelemem silinmesin.hakediyor çünkü.
devletin aklını yitirdiği ve beceriksiz yöneticilerin baş olduğu döneme ait hazin hikayedir.
türk siyasi hayatında en beceriksiz hükumet demirel ve takip eden tansu çiller dönemidir.
jitem' in ve özel harekatın oyuncağı olmuştur tansu hanım. ayrıca memleket ekonomisinin içine de etmiştir. sadece güneydoğudaki askerlerin değil bir neslinde hayatını karartmıştır.
iki anahtar vaadiyle devlet hazinesi soyulmuş ceremesini tüm millet çekmişizdir. şimdilerde yine bir yerlerden baş çıkartıp hükumeti devirip hazine talan edebilir miyizin rüyasında olan mhp chp ittifakına dikkatli olun derim.
1991 de dimyat' a pirince giderken evdeki bulgurdan olan türk seçmeni inşallah aynı hatayı tekrarlamaz.
kötü bir şeydir. umarım yalandır. ancak, yalan ise taraf gazetesinin bir suçu yoktur. röportaj yapılmış bir kişinin ifadeleridir çünkü bunlar. taraf gazetesini suçlamadan önce askeriyeyle alakalı bu güe kadar yaptığı haberlere bakmak yeterlidir. tarafın haberlerinden yola çıkıp kaç dava açıldı ona bakılsın yeterdir. peşinen yalan haber yapar bunlar demenin mantıkta yeri yoktur.
tsk'ya genel olarak mal edilmemesi gereken bir konudur. ama bir yandan da gözlerimizi kapatıp avurtlarımızı yırtarcasına "kesin yalandır" diye anında yaftalamamak gereken bir konudur (elbette doğruluğu yanlışlığı tetkik edilmeli). pkk ile mücadele denen konu, beyaz atlı prenslerin kaka adamları kahramanca imha etmesinden ibaret soyut bir olay zannedilmemeli. maalesef gerçek hayat o kadar basit ve naif değil. bu mücadele hukuk devleti çerçevesi içinde sürmeli ve gerektiğinde devlet organları, özellikle tsk içindeki çürük elmaları ayıklayabilmeli. yoksa kanun, kural tanımayan terörist ile aynı platforma inmiş olursunuz ve o noktadan sonra da yapınızı temizlemekte çok ama çok zorlanırsınız.
canım sıkıldı vurdum tekmeyi kapıya girdim binbaşının odasına tarzında bir röportaj...
peki aynı tarrrrraaaf kafalılar neden o dönemde pkk'Nın eziyet ettiği, yol kesip öldürdüğü bebekleri, kadınları, çocukları haber yapamazlar?
tsk ile pkknın karşılaştırmasını yaparak bir sonuca varmaya açlışmak aptallıktır. arkadaş meşru zemine oturmuş bir devletin ordusu ile pkk gibi gayri-meşru ve terörist bir örgütü nasıl karşılaştırabilirsiniz anlamıyorum doğrusu.
(bkz: devede kulak) forum olsaydı üstüne rahat rahat gidebileceğim konu. sözlük formatında rahatça kullanılamıyor üslup. cidden ama yapılanların yanında hiç gibi birşey kan dondurucu daha pek çok şeyi yapabilen bunu yapmak için gözünü kırpmaz diye düşünüyorum.
TSK mensubu adı altında iddiaya şahit olarak gösterilen erin itiraf etmediği, gazetecinin "bebekleri ateşe atmışlar" diyorlar sorusuna cevaben ne şekilde bir şiddet olduğunu belirtmeden "ben yapmadım ama şiddet var tabii" dediği eylem. götümüzden itiraf uydurmayalım.
gerilla cenazesi diye videolanan leş insanmıdır da cenazesi insanlık dışı muameleye maruz kalmıştır? askerin terörist leşini dağda bırakmayıp hastaneye getirmeleri bile büyük bir tahammüldür oysa.gerilla denilen mahlukatın kıydığı askerler , devletçi köylüler ,yaktığı okullar vurduğu öğretmenlerin neden hesabı sorulmuyor acaba...
yandaşlarını kitleler halinde kaybetmeye başlayan bölücü örgütün, tekrar sempatizan kazanmak adına kararsız veya bilgisiz vatandaşları safına çekmek için kurgulanmış hikayelerden birinin konusudur.
90'larda, terörün tavan yaptığı yıllarda, kıbrıs ve bazı avrupa ülkelerinde hem propaganda hem de mağdur imajı yaratıp yurtdışında yasallaşmak için, bizim milli bayramlarımızda askerlerin ve tankların geçiş yaptığı törenlerde çekilmiş fotoğrafları, kendi vurdukları kundaklı bebeklerle montajlayarak, dev afişler halinde duvarlara yapıştırdığı bilinen bir gerçektir.
şu unutulmamalıdır ki, bu bölücü örgüt, düzenli bir orduya karşı asimetrik savaş metoduyla direnen bir gruptur. dolayısıyla halktan bulacağı en ufak bir sempatiyi veya yardımı kar saymaktadır.
bunun için de, bütün isyan ve direnişlerde olduğu gibi, resmi otoriteyi olabildiğince vahşi göstermek için yapmayacakları hiçbir şey, söylemeyecekleri hiçbir yalan yoktur.
güçsüz olan tarafın başvurduğu bu psikolojik taktik, yeni bir şey değildir.
2. dünya savaşında donanması yok olan ve kazanmaya dair hiçbir umudu kalmayan, bunun yanında teslim olmayı da reddeden japon imparatorunun emriyle, japon halkını örgütlemek için, usa askerlerinin çiğ çiğ insan yediği, japon sivilleri tamamen katledene kadar durmayacakları yönünde yayınlar yapılmış, usa askerlerini ve simgelerini, canavar ve iblis şeklinde gösteren posterler bastırıp dağıtılmıştır.
2. dünya savaşının propaganda posterleri google'dan rahatlıkla bulunabilir.
ah! benim her düzende ayrı bir senaryosu olan, güzel ülkem. bugün de iktidarın nabzına göre senaryolar oynatılmaktadır perdede. kimse kokan balığın başını sormaz çünkü; baş erişilemeyecek kadar büyüktür. o nedenle görevi icra edenler soruşturulur. o köyde acaba neler oldu, köy ahalisi gece neye dönüşüyordu. acaba hadi yakalım deyip mi, yaktılar devletin haberi yokmuydu?
taraf gazetesine gelince taa amerikadan getirtilen yasemin çongar boşuna mı geldi bu gazeteye? ahmet altan ve ikinci cumhuriyetçiler zımbırtısı bir ahali boşunamı bu gazete müsvettesinin emrinde? öylesinemi türk ordusuna adamış kendini sizce bu gazete müsvettesi? başka hiç mi dönen dolap yok gündemde? herşey nur gibi de yalnız ordumu tü kaka? aynı haberler, hükümet hakkında çıksa neden polisten, yargıdan önce ulaşıp bastınız bunu diye süründürürler adamı ama ne hikmetse, bu olayda taraf ekibi itihbarat ajanı gibi rahar rahat çalışıyor. işte herşey ortada, bu düzmece gazete parçasını daha ne kadar dikkate alacak bu millet?
