yanlış anlaşılmasın, elbette ki kürtler bizim kardeşimiz, bu vatanın bir çimentosu, tuğlası, amelesi adeta. ama biraz koktukları da malesef yadsınamayacak bir gerçek. tamam genetik olarak kusurlu bir ırk, ama kişisel hijyenlerine de pek önem vermiyorlar doğrusu.
göz hastanesine kontrole gelen orta yaşlı adamın kokusudur. camları açık bırakmışlardır bu gece hırsız falan umurunda olmaz insanın öyle bir kokudan sonra.
dünyada eşine az rastlanır, muhteşem ve doğal bir kokudur. o kokuyu duyanlar artık dünyada başka kokuları almazlar. o koku bir dönüm noktasıdır. bazı tarihi iddialara göre, eskiden savaşlarda bu koku düşmanı sersemletmek için kullanılırmış. kokuya maruz kalan düşman kendinden geçermiş.
dikkat: bu entry'de aşağılayıcı ve/veya yerici hiç bir ifade bulunmamakta, tam tersine kokunun ihtişamına vurgu yapılarak övülmektedir.
kokmuş çoraplar ayağa geçirilir. poşetin içine peynirli cheetos konulur. ayaklar poşetin içine konulur ve uzun süre sıcakta bekletilir. 5 saat kadar sonra kokumuz hazır.
ne kadar üstü kapatılmaya çalışılırsa çalışılsın gitmeyen bir kokudur bu.
birçok kürt arkadaşım, komşum oldu. hepsinde vardı bu koku. mesela komşumuz çok temizdi, evinde yemek yemekten çekinmezdim. laf aramızda midye dolması güzeldi. temizdi kadın kısacası. ama evleri sürekli kokardı. oda spreyi bile etki etmezdi o kokuya. sonra diğer kürt arkadaşlarımda böyle kokardı. ciddiyim aynı koku.
mardinde yaşamış birisi olarak konuşuyorum orada da durum farklı değil.
tabi bu kokunun avantajıda yok değil. toplu taşıma aracında burnunuza bu koku geliyorsa kesin kürt vardır ortamda. görmeden bile varlığını anlayabilirsiniz.