onurlu bir yaşam istiyorsan, idealist olacaksın ve kendi doğup büyüdüğün şehirde, kasabada, köyde kalıp, oraya hizmet edeceksin doktor olarak, öğretmen olarak, iş adamı olarak, memur olarak, işçi olarak, çiftçi olarak... ama sizin en büyük derdiniz hemen kapağı batıdaki büyük bir şehire atıp oraya yerleşmek, ondan sonra da lafa gelince yok kürdistan yok bağımsızlık.
en başta kendin kaçıyorsun kürdistan dediğin bölgeden ve büyük şehirlerde dalgana bakıyorsun, senin halkına ise zorunlu hizmetle batı şehirlerinden oraya gelmek zorunda kalan öğretmen, doktor hizmet ediyor, sonra da onurdan bahsediyorsun...
"onursuz bir yaşam" dedikleri kendilerini bu ulusun bir parçası olarak görmemekse, dertleri bir etnik unsur olarak bu topraklar üzerinde yeni bir ulus yaratmaksa "yaşamı kabul etmemenin" zıddı olan "ölümü tercih etmek"te serbesttirler.
bir öldürürlerse on öldürürüz. gerçek gücümüz ise çok ama çok daha fazlasını, çok daha az kayıpla öldürmeye yeter. bitene, pes edene kadar öldürürüz. sırtlarını sıvazlayanların hiçbirisi onları kurtarmak için türkiye'ye savaş filan açamaz.
bu gerçeği zamanında rumlar ve ermeniler çok acı tecrübeler pahasına gördüler, bölücüler ise hala görmek istemiyorlar.
özgürlüğün dağı denen yerde bacılarının komutanlara meze olmasını istemeyecektir kürt gençliği. onların orda olmasını isteyen üstlerin lüx dairelerde yaşamasına izin vermeyecektir kürt genci.
domuz gibi dağın başında avlanmayı beklemeyecektir kürt genci. uyanacaktır elbet.
Dağları bir "özgürlük" imgesi olarak göstermek tamamen kürt genç ve çocukarın beynini yıkamak ve kendi kararttığınız gelecekerindeki ışığı söküp yerine kalesnikof koymaktır. Bir insan dağa çıkınca özgür olmaz. Orda açlık sefalet ve kandırılmışlık vardır. Çıkana kadar "gardaşım" "yoldaşım" derler; dağdayken lügatları değişir. "Yap." "Öldür." "Temizle." vardır artık.
"Ulan, özgürlük o kadar da güzel değilmiş." derler genelde ilk günlerde. Halbuki özgürlük dağlarda evcil hayvan muamelesi görmek değildir. Özgürlük; özgürce o dağlarda koşmak, çiçek toplamak ve hayvanları otlatmaktır. Bu özgür ortamda silaha ve kaleşnikofa yer yoktur. Umut dolu bir gelecek için dağa değil okula çıkın ki dağlarda toprağa bomba pimi değil ağaç tohumu ekilsin.
barışa kurşun sıkanlardan hesap soracağız derken, pkklı teröristler tarafından şehit edilen Barış Akkabak'ta hem ismi hem de hayatını kaybetmesi bakımından bu hesap sormaya dahil midir ?