Trabzonlu Temel, Kayseri'li ve Diyarbakır'lı trafik kazası geçirip ölürler... Cesetler yıkanır kefenlenir, tabutlanır, musallaya konur. Tam cenaze namazına geçilecekken Temel'in tabut hareket etmeye başlar...
Kimisi korkudan uçak hızıyla koşar, kimisi kalp krizi geçirir. En sonunda bir trabzonlu gidip kapağı açar. Bir bakar ki Temel canlı... Sorar...
Trabzonlu : Uyyy. Haçan nası olayi bu. Nası canlandın ula...
Temel : Ne diyisun idris öbür yanda da işler burdaki cibi yüriyi...
Trabzonlu : Nası la...
Temel : Sorgu meleğine vereyisun 10 milyarı ceri celeyisun.
Trabzonlu : He mi... E ötekiler ne pok yemeye ordalar hala...
Temel : Kayseri'li 5 milyara çekmeye çalışıyidi fiyatu.
Trabzonlu : E diyarbakir'li?
Temel : O da ben vermem devlet versin diyiyidi...
Bir Türk, bir Ermeni ve bir Kürt yolda gidiyorlarmış. Yürürlerken bir üzüm bağı görünce canları üzüm çekip bağa girmişler. Afiyetle beş altı salkım üzümü yemişler.
Sonra bağın sahibi gelmiş. Türk'e ve Kürt'e dönerek:
- Ulan ikiniz de müslümansınız anladık da, bu kafir hristiyana neden üzümlerimi yedirdiniz? Ben şimdi bu Ermeni'yi dövecem demiş ve
Ermeni'yi bir güzel dövmüş.... Devamı
Daha sonra Türk'e dönerek:
-Ulan tamam sen Türk'sün de bu Kürt'e niye üzümlerimi yedirdin? Ben şimdi bu Kürt'ü dövecem deyip Kürt'ü de bir güzel dövmüş.
Sonunda Türk'e dönüp:
-Ulan sen de Türk'sün ben ingilizim, malımı çalıyorsun. Utan be ! deyip Türk'ü dövmüş.
Dayak yiyen üç arkadaş geri dönerken Kürt dayanamayıp sormuş:
-La babo, bu herif tek başına üçümüzü nasıl dövmiştir?
Türk:
-Başta Ermeni'yi dövdürtmeyecektik. Dövdürtmeyecektik.
iki kürt, balık tutuyorlarmış. biri balığı yakalayıp çıkarmış sudan. balık çırpınıyormuş. diğerine sormuş: "bu yaşıyor, ne yapayım bunu?" diğeri cevap vermiş: "kafasını suya sok boğulsun."
not: kürt arkadaşların hoşgörüsüne sığınarak yazdım*
feyzo ile ramo kürt olmaktan sıkılıp türk olmaya karar verirler.
köydeki şıha bu konuda ne yapmaları gerektiğini sorarlar.
şıh köyün karşısındaki dağın en üst noktasına çıkmalarını ve üç kez türk oldum diye bağırmalarını salık verir.
memleketin çetin yol şartalarını aşıp güç bela dağa tırmanan ikili, zirveye ulaşmaya ramak kala bir kayayla karşılaşır.
feyzo ramo'ya dönerek: "hele kardaş bir omuz verde çıkam" der.
ramo eğlir, feyzo sırtına basarak zirveye çıkar ve türk olmişem, türk olmişem , türk olmişem diye bağırır.
sıra kendisine gelen ramo: "hele kardaş el verde ben de yukarı çıkam" der.
fakat feyzodan gelen " hassiktir lo mına kodumun kürdü" cevabıyla yıkılır.
not: fıkrayı okul yıllarında siverekli bir arkadaş gayet samimi bir kantin ortamında anlatmıştır.
nottan çıkarılacak sonuç: başlık görülünce arşiv taranmış iş bu fıkraya rastlanmıştır. entry sahibi kimseyi aşağılama saiki gütmemektedir.
bir amerikan bir ingiliz bir pilot bir türk bir kürt uçakla seyahat ediyormuş. uçak irtifa kaybetmeye başlamış. pilot uçağın dengesini sağlamak için uçaktaki yolculardan kurtulmaya karar vermiş. sadece 2 tane paraşüt varmış. ingiliz ve amerikana paraşütü verip uçaktan atlatmış. diğerlerini de paraşütsüz kendi rızasıyla uçaktan atlatmak için türke;
kürdün biri askere gitmiş. komutanı onu çok sevdiği için sürekli ona takılırmış. bi gün bu kürdün de bulunduğu alayı tatbikata götürmüşler. komutan çağırmış bizimkini, sormuş:
- ahmet söyle bakalım, tek başına 30 kişilik bir düşman ordusuyla karşılaşsan, elinde de sadece bi tabanca olsa naparsın?
+ kanımın son damlasına gadar savaşırım gomtanım!
- 50 kişilik bir ordu çıksa?
+ savaşırım gomtanım!
- 100 kişilik bir ordu çıksa?
+ savaşırım gomtanım!
- peki 200 kişilik bir ordu çıksa naparsın?
kürt şöyle bi durmuş... komutanı süzmüş... artık dayanamamış:
pkk'yı var eden fıkralarmış, ben demiyorum lan, diyenler var.
herkesle ne kadar dalga geçiliyorsa, kürtlerle de o kadar dalga geçilir, kimse kusura bakmasın. bunu da dağa çıkmanın sebebi olarak kullanamazsınız.
çocukken oynadığımız oyunlarda bizden küçük biri olunca onu oyun dışına itecek, oyun jargonu ile onu yakacak hareketler yapılmaz, yapılsa bile o çocuk oyun içinde tutulmaya devam edilirdi. fasulye denirdi bu çocuğa bizim burda, belki farklı adları vardır başka yörelerde. bu kürt milleti şimdi mağduriyet ve mazuriyet politikaları gereği fasulye mi oluyorlar? esas küçümseyen kendinizsiniz, zorlamayın.
fıkrayla dağa çıkılsaydı en büyük sorunumuz karadeniz halk kurtuluş örgütü gibi sikko bi isimle örgütlenen bir terör örgütümüz olurdu.
Diyarbakırlı bir arkadaşımdan tabi onun şivesinden çok tatlı oluyor dınlemesı ;
Gerçek olmuş bir olay fıkra tadında.
- Seçim zamanı gelir çatar . Köy okulunda herkes sandık başına gider.
- Ağalar ve evde kocalar kime derse kadın ona oy verir.
- Adam karısına DYP 'ye oy vermesını söyler .
- Kadın içeri gırınce kıme oy verecegını şaşırır
- bakar kocası camdan onu izliyor
- Ola haso !! vız vız vız diye bagırır
- Adam dışarıdan na! na ! ıhhh ıhhh diye at gıbı kişnemeye başlar
- Kadın anlamıştır DYP ye oy verır ve cıkar
Ne olursa olsun yıne güzel ülkemin güzel ınsanları ..Onlar özkardeşlerımız ... farklı düşüncede olanlar yüzünden onlarda sömürülüyor ya ona üzülüyorum.
kürdün biri trafik kazası geçirmiş, acil olarak köydeki sağlık ocağına götürmüşler. bakmışlarki doktor yok köylerinde. yaralı kürt hemen başlamış bağırmaya çağırmaya.
-işte bu tc böyledir, bir doktor bile göndermiyor. avrupa insan hakları mahkemesine
gideceğim.
yanındaki sessizce kulağına fısıldayarak,
-oğlum sus geçen gece evini basıp doktoru biz öldürmedik mi? ne figan ediysen vallah başımız belaya girecek.