Bir gün Pkk bir köy basar. Her zamanki gibi gözlerine kestirdikleri çocukları alıp, erzakları çalan Pkk'nın bir militanının gözüne bir kadın ilişir. Ona çok güzel gelmiştir. Hemen kadını alır ve ona doğal olarak tecavüz eder. Kürttür çünkü.
Pkk köyü terk ettiği gibi askere haber uçurulur. Pkk sınırı terk edemeden asker tepelerine biner. Tecavüzden haberi olan komutan esir alabildiğini alır ve tekrar köye götürür. Kadını çağırır.
"Söyle evladım" der.
- Hangisi tecavüz etti sana?
- Bilmiyorum komutanım, gözlerimi bağladı, ondan önce de maskesi vardı. Göremedim.
Komutanın aklına hemen muhteşem bir fikir gelir.
Tüm Pkk'lıların soyunması talimatını verir. Hepsi soyunur. Aralarına köylü serpiştirilir.
Kızın gözü tekrar bağlanır.
Kızın dokunarak kişiyi teşhis edecektir.
Ve başlar..
- Bu değil..
- Bu değil..
- Bu da değil...
- Bu bizim köyden değil....
bir gün kıromanya adasında firari kürdo adında bir kürt yaşarmış. firari kürdo adada tekmiş(ırkı olarak), adada kalabalık grup olan türkler varmış, firari kürdo türklere "biz kardeşiz, yıkılmayız, bizi basit ırkcılıklar yıkamaz, türk kürt kardeştir dermiş" bir gün türkler adada hindistan cevizi düşürürken firari kürdo aç aç bakıyomuş, türkler dayanamayıp hep firari kürdo yada veriyomuş, firari kürdo ise içinden "hehe kandırdım " diyomuş, dışardan ise teşekkür ediyomuş, bir gün firari kürdo ve türkler uyurken bi ses belirmiş ve uyanmışlar, türkler hemen uyanmı, denizin yer değiştirdiğini ve kara kısımlarının kendine yaklaştığını görmüş, firari kürdoyu uyandırmak istemişler sonuçta sende insansın icabın da, firari kürdo yu uyandırmak isteyen türk, bi hayli uğraşır, firari kürdo ya uyan dedikce türk, firari kürdo sayıklıyomuş "bi gün kalabalık olcaz, bi gün kalabalık olcaz, o zaman görceniz" bunu duyan türk, diğer türklerden gizli düşünmüş, demek sen çoğalmak istiyon ha demiş ve oracıkda firari kürdoyu sikmiş, sonra bakmış firari kürdo uyanmıyo, kulağının ensesyle birleşen yerine öyle bi tokat atmış ki, firari kürdo neye uğradığını şaşırmış ve kalktıkdan 16 17 saniye boyunca "noliyyy noliyyy nedisenn nedisennn" diye bağırmış, o arada diğer türkler bağırmış, çabuk gelin yeryüzünün şekli değişiyor , çabuk çabuk, firari kürdo ve türk genç hemen giderler, ve herkes olayı izler, olay sonunda bulundukları ada iyice genişlemiş ve bi toprak parçasına bütünleşmiştir, ve karaya adım atarlar şaşkın şaşkın, o arada firari kürdo geri kaçıp " bırakmam burayı burda hindistan cevizi var ve burda yalnız kalcam hepsini ben yicem" demiş.
Ardından "PAŞA" lakaplı türk, dudağını hafif büküp gülerek kafasını sallamış, niye sallamış, sallamış ve gülmüş çünkü firari kürdo yalnız kalacağını sanıyomuş, oysa paşa onu az önce adada hamile bırakandı, daha sonra firari kürdo bakmış ki adada maymunlar felan var, göt korkusundan 6 metrelik suyu koşarak geçip türklerin yanına gelmiş, daha sonra grup lideri olan "AKBAŞ" adlı türk durun demiş, yiyecek bulmamız lazım demiş, firari kürdo yine atlamış olaya, "geri dönek geri dönek orda hindistan cevizi var" dediği anda, "PAŞA" yani türk olan,firari kürdonun kafasının arkaya patlamış ve arkaya çekmiş, bak olum, o adamı görüyo musun? işte orası bir başlangıç noktasıdır, şimdi anlamıcan dediğimi ama olsun demiş, (yani orda onu s*ikti ya hani, başlangıç sayıyo) firari kürdo ise, heval yani nası diissin eledir yani sen bilge adamsan demiş, daha sonra "AKBAŞ" Şamatayı kesin arkadaşlar demiş, akbaş düşünmüş, bu böyle olamaz demiş, neden 5 kişiyiz de 6 kişi değiliz demiş, düşünmüş düşünmüş, ve sonra paşayı yanına çağırmış, "lan paşa, neydi lan o demin ki keskin bakış? şş olum sen bişey keşvettin demi lan" demiş, paşa cevap vermiş, efendim bunu buraya soktum o kadar ne olcakki demiş. akbaş da haa tamam bende sandım ki bişey keşvettin, yani insanların nasıl çoğaldığını merak ettim de. (nerden bilcek o dönem çoğalmanın böyle olcağını demi ama)
derken günler geçmiş, akbaş yorulmuştur, arkalarına bakmadan yürürler, aynı zamanda herkes yorulmuştur, firari kürdo hep arkadan gelirmiş, bi gün kavucuru sıcakda ilerlerken, akbaş dönüp bakmış geriye, birde ne görsün, firari kürdonun karnı büyümüş, o an şaşırmış, paşaya bakmış, paşa ise kaşlarını hızlı hızlı kaldırıp indirmiş, gülmüş, akbaş da, hemen firari kürdoyu başdan aşağı süzmüş, firari kürdo öne doğru koşarak gelmiş ve konuşmuş " ben grup lideri olam nolırsınız, eyi yönetecem, hem akbaş hepimizden akbaşdır, baksaza yaşlanmış, yada grubun belli bi yönetimini bana verin demiş" bunu duyan grup yardımcısı "TAŞKIR" gülmüş, sormuş; neden hep bi ayrımcılık peşindesin firari kürdo? sana bu güne kadar neyi ayrı kıldık? diye sormuş, firari kürdo hemen kambur pozisyonuna geçmiş, hağlısan diyip arkaya geçmiş.
ARADAN 1 HAFTA GEÇER.
FiRARi KÜRDO 5 TANEDiR, (PAŞA NE ATTIRDIN SEN MK) türkler bu duruma şaşar sadece, anlam vermez, her ne kadar ne yaptığı farkında olan paşa bile ne bilsin karnın şişmesiyle yeni insan olacağını, ilerlemeye devam ederler, artık yeşil alanlar görmeye başlarlar, sular güzel çicekler görürler, akbaş düşünür, durur, artık durun der, gitmenin anlamı yok diyip plan yeter, şimdi siz hepiniz sarı şekilli sert şeylerden getirin (tahta) içinde kalmamız için bi kalacak(korunak/klübe) yapacağız, ve bi kalacak yaparlar, içersine ağaçlardan topladıkları besinleri koyarlar, günler böyle geçer, bir akşam vakti aralarında konuşurlar, birden hiç konuşmamış olan firari kürdonun 5 iz çocuklarından biri konuşur ve aynı zaman da ilk konuşmasıdır "bence herkes bölgelerini ayırmalı, böyle olmas ki yaa, biz kardeş felan deiliz zaten der, kalabalıklarına güvenirler, firari kürdo oğluna katıldığını dile getirir, akbaş olgun olduğundan sadece dinler cevap vermez, paşa buyurur; adada öyle dememişdin ama firari kürdo? kardeşdik? ayrım yokdu? sayı artınca deişdi yani öylemi der, firari kürdo kafasını çevirir, uyur.
sabah ilk uyanan grubun diğer üyelerinden bahsetmemiş olduğumuz "Kobra" labaplı türktür.
uyanır dışarı cıkar ve birde ne görsün, firari kürdo ondan önce uyanmış ve arkada 5 tane derisi siyah kaplı adamla değişik şeyler yapıyo, ardından paşayı uyandırmış, paşa hemen anlamış, evet bunu bende yapmıştım ve sayıları çoğalmıştı demiş. ve sinirlenmiş, bağırmış, "lan ne oluyo ne oluyo, şşş lan napıyonuz lannnn" diye, aynı zamanda çok şaşırmış, kendinden başka gördükleri ilk insandır bu siyahiler. sonra gün böyle saçmalıklarla geçer.
aradan 1 yıl geçer...
artık herşey değişmiştir, nüfus 10.000 ve bi kasabada ticaret dahi başlamıştır, "AKBAŞ" ve ekibi kasabada dolaşır, bu arada firari kürdo ayırmıştır kendini türklerden, kendini ticaret adamıştır, daha doğrusu kendini ticaret yapmıştır... nüfus da ondan böyledir ya.
akbaş dolaşırken, bir adam görmüş, ellerinde minicik bir çizgi çizgen tahta, o kalemdir.
sorar adama" ne yapmaktasın ey tüccar?" tüccar cevap verir, yazı yazarım, bunla unutmazsın geçmişi, ileriye ışık tutar demiş, ve hemen geçmişi yazdırmış kağıda, firari kürdonun yaptıklarından tutun adanın kopmasına kadar, ve 2 firari kürdo çocuğu vererek kitabı satın alır. o kitabı daima saklayıp ileriye aktaracaktır...
aradan 50 yıl geçmiştir, artık dünya 1 milyon nüfusundadır ve firari kürdo nun kendisi ve grup olan türkler ölmüştür ancak nesilleri devam eder, kütüphaneler de, paşanın yazdırdığı kitaplar boyboydur, firari kürdonun nesli o kitaba hep düşmandır, inanmak istemez yazılanlara, kitabın okuyanı çoktur.
aradan yıllar yıllar geçer, yıl 1900, bu kitap artık korunan eserler arasındadır, türkler "OSMANLI DEVLETi" Adında güçlü bir devlet sahibidir, kürtlerde kazanılan her savaşın arasından sıvışır, "bizde vardık bizde vardık" türkler bunlara güler, moralleri yerine gelir.
aradan 114 yıl geçmiştir ve kitabı okuyan biri bir kürte şöyle der, bak firari kürdo sizin eyleminizi adada başlatmış gördün mü, şimdi eyleminizin firari kürdo kısmını üstlenen kişide adada, adada başladı adada bitti!
K*rdün birinin eşeği ölmüş. Kapının eşiğine oturmuş, hüngür hüngür ağlıyormuş. Bir komşusu yaklaşarak:
- Aaa K*rt! Geçen de karın öldü, ağlamadın. Bir eşek için ağlamak sana yakışır mı?
- Nasıl ağlamam! Karım ölünce eş, dost hepiniz etrafımı aldınız, üzülme biz sana daha iyisini buluruz dediniz. Ama biri çıkıp da ağlama sana daha iyi bir eşek alırız demedi.
+ yaao hewol yo kürdistanı çok özledim.
- aynen haaa çok özlemişemdir.
+ gidek mi kürdistana be hewal anavatana.
- yaao hewal türkler mungolistandan gelmiştir işgal etmiştir haa.
+ faşok türkler.
bir k*rt bir fransız bir de rus uçakta gidiyorlarmış.
uçak arıza yapmış, sadece iki paraşüt varmış. pilot nasıl yapsak da bu paraşütleri biz alsak derken, hostes "ben hallederim, siz bana bırakın" deyip fransızın yanına gitmiş.
Bir kürt varmış, faturalarını vergisini ödüyor, kaçak hiçbir şey kullanmıyor, yengesini namusu olarak görüyor, eşeğe eşek diyor ve eşeği yalnız ulaşım aracı olarak kullanıyormuş.
iki kürt varmış, birinin oğlu aile baskısından istanbula kaçmış gel zaman git zaman öbür kürt istanbulda bu oğlanı görmüş köye gelince oğlanın babasına müjdeyi vermiş.
-vallah senin oğlani istenbolda ha. Ama bir eyi bir da koti xeberım var hewal. Evel kotisini söyliyem. Senin oğlan ibina olmiş.
5000 yıl önce bir kürt ormanda kaybolmuş. Tam aclıktan ölecekken bi adam gelip yardım etmiş. Yemek ve su vermiş. Beraber avlanmaya, yaşamaya başlamışlar. Sonra bir gün aynı kıza aşık olmuşlar. Kürt, kız icin kendine yardım eden adamı öldürmüş ve demiş ki; yüz verme yetime, döner koyar götüne.
kürdün çiftliğine bir melek gelmiş. kürde demişki ;
- ben görevli meleğim. hayvanlara iyi davranıp davranmadığını tespit edeceğim. şimdi demiş gidip inekle konuşayım.
ineğin yanına gidip kürtten memnun olup olmadığını sormuş.inek ;
- sağolsun yemimi suyumu verir ben de ona süt veririm geçinip gideriz. melek memnun olmuş. bir de ata sorayım demiş .at:
- sağolsun yemimi suyumu verir. tımar eder. iyi adamdır. melek memnun. bir de ite sorayım demiş. it;
- sağolsun aç bırakmaz ben de onun evini korurum demiş. melek yine memnun. bir de eşeğe sorayım deyince kürt atılmış :
- ona sorma yaaa ! o hep yalan söyler.
bir kürt varmış, faturalarını vergisini ödüyor, kaçak hiçbir şey kullanmıyor, yengesini namusu olarak görüyor, eşeğe eşek diyor ve eşeği yalnız ulaşım aracı olarak kullanıyormuş.
iki kürt, bir gün türk bir komutanın yanına gitmiş. "komutanım biz Türk olmak istiyoruz" demişler. Komutan da "şu dağa çıkın türk olacaksınız" demiş. Dağa çıkmaya başlamışlar. Bi tanesi daha önce çıkmış, aşağıda kalan kürt "yardım et ben de çıkayım" demiş. Diğer kürt de demiş ki "de siktir lo amk kürdü."
Arkadaşlarla anlatmaya başlayıp gülmekten bitiremediğimiz bi fıkra..
diyarbakır'da bir kürt, evinin önünde karısı ile birlikte çocuklarını oynarken seyrediyormuş.
çocuklardan biri oynarken yere düşüp çamura bulanmış.
adam kadına sormuş;
"La karı.. temizleyecek misin, yenisini mi yapalım?
Bir gün kürdün birini uzaylılar kaçırıp uzaya götürmüşler. kürdü kendilerinden biri gibi görüyorlarmış. beraber gülüp beraber ağlıyorlarmış. beraber yiyip beraber içiyorlarmış. kısacası kendilerinden biri gibi görüyorlarmış.
Bir gün kürt hallenmiş. wara wara kuzi keri kuzi keri diyerek uzaylılara taş atıp molotof atıp kaçmaya başlamış. Neyse kürdü yakalayıp sormuşlar; "kürt oğlum gül gibi geçinip gidiyorduk neden sorun çıkarıyorsun?" demişler. kürt de "vallah burası benim vatanımdır çıkın vatanımdan lo" demiş.
istanbul da büyük bir teknoloji fuarı açılır ve fuarda sıradışı bir ürün tanıtılır. Kürtlere özel Türk olma makinesidir bu. iki Kürt fuarda gezerken bunu görür ve heyecanlanır. Makinaya girip Türk olmanın bedeli 10 liradır. Kürtlerden birinde 9 diğerinde 11 lira vardır. 9 lirası olan diğer kürde derki
+ yov hewal söndeki 1 liroyı bena ver ikimizde Türk olak ha
11 lirası olan hewal akıllıdır. Önce bir ben deneyeyim makine gerçekten işe yarıyorsa bendeki 1 lirayı sana veririm sende Türk olursun der.
11 lirası olan hewal makineye girer ve Türk olur. Dışarı çıkar. Diğer hewal yanına gider.
+ hodi hewalım sondeki 1 liroyu ver bende Türk olam
Kürt bir cift evin önünde oturmuş çocuklarının oynadığı oyunları izliyormuş bu sırada çocuklardan birinin ayağı takılmış ve çamurun içine düşmüş her tarafı çamur kir pas içinde kalmış. Adam karısına dönüp