mesela
1) istanbulda okullara, resmi dairelere dağıtılan yeni büyük türkiye haritası 3.000.000
adet dağıtıldı.(sonra geri toplatıldı tabi) bunun açıklanması gereklidir.
bu haritadaki sınırların içine musul kerkük kuzey ırak ve kafkaslar ve balkanlardan bir kısımın dahil olması, bu haritanın milli eğitim kanalıyla basılıp dağıtılması, halkı bir şeylere hazırlamak için mi idi? bunun netleştirilmesi lazım.
2) Bu haritanin hangi vaadlerden sonra biçimlendirildiğinin açıklanması ve bu haritanın
ne zaman uygulamaya konacağının net tarihinin belirtilmesi gerekli.
ne hazindir ki; bugün uygulanan dağdaki pkk'lıyı eve döndürme projesi dyp genel başkanı olduğu dönemde mehmet ağar tarafından dillendirilmiştir. üstelik akp iktidarda iken.
ve yine ne hazindir ki; federasyon ya da eyalet sistemi "kart kurt teorisyeni" kenan evren tarafından dillendirilmiştir. evte, yine akp iktidarında.
Bazılarının mevsim yorumlar gibi yorum yaptığı açılım. Ne biliyorlar da neye göre yorum yapıyorlar anlamak mümkün değil. Açılım adına yapılan tek resmi faaliyet 34 orospu çocuğunun, sanki orospu çocuğu değilmiş de, bir çeşit kahramanmış gibi karşılanmış olması. 15 dakikalık g.tümün adaletiyle yargılanıp beraat etmeleri ve akabinde oluşan tepkilere hükümetin sırtını dönmüş olması. Dağdan inenleri valisiyle karşılayan devlet, şehit ailelerini ve gazileri kapıdan kovuyor. Bir görevli seni içeri aldırırım diye tehdit ediyor.
Açılım adına yorum yapmak adetse ben de bir yorum yapayım. Sanırım bir yıla kalmaz iç savaş çıkar. Bu boku yiyenler tarihin tozlu sayfalarına gömülür. adları da vatan haini olarak kayda geçer.
insanlar bu açılıma çok fazla önyargıyla yaklaşıyolar sanırım. ama haklılar çünkü bu açılımın dozu bu seviyede değil de daha alçak bi seviyede olmalıydı. veya daha eskiden olmalıydı diye düşünüyorum. çünkü doğuda yaşayan türk vatandaşlarımız orda bulunan pkk lilar tarafindan zorla dağa çıkarılıyorlar. kendi istekleriyle değil yani. tabi kendi isteğiyle de çıkanlar var ama bu kişileri de gözardı edemeyiz.yani diyor ki 'ya çocuğu bize verirsin dağa çıkar ya da şimdi öldürürüz'.. bunlar genelde doğuda köylerde oluyor. neyse bunlar da zorla dağa çıkarılıyo oralarda gerilla olarak büyüyorlar.
böyle bi açılım da en çok onların işine yarıycak çünkü onların hiç bir suçu yok. sadece doğuda doğdukları için şanssızlar ve bazı insanlar da pek çok şeyi bilmediği için bu olayları görmemezlikten geliyorlar ve araştırmıyolar bile bu açılım nedendir?..
bunun daha öncelerden yapılması gerekiyordu dediğim gibi. Akp zamanında olduğu için onların her yaptığı yanlış bu da yanlıştır gözüyle bakıyor çoğu insan..Yani açılım olmalı ama bu seviyede değil.
--spoiler--
Böyle bir projenin durdurulmasını hedefleyen bir siyasal projenin "Annelerin gözyaşlarının durdurulması" üzerine inşa edilmesi duygusal açından halk desteği kazanmak için ilk bakışta çok cazip gelse dahi açılımı çok çürük bir politik zemine çekmektedir. Çünkü, PKK ve arkasındaki güçler açısından nihai hedef Türkiye’nin bölünmesidir. PKK terörü, Türkiye'nin iç dinamiklerinin ürettiği bir iç çatışma olmaktan ziyade dış dinamiklerin etkin olduğu bir dolaylı saldırı sürecidir. Bundan dolayı, "Annelerin gözyaşlarının durdurulması" görünürde PKK'nın ancak gerçekte Doğu Sorunu projesinin sahiplerinin tatmin edilmesine bağlıdır.
Bir milletin hukukuna yönelik saldırılar ile mücadele edilirken "Annelerin gözyaşları üzerine" siyaset kurulamaz. Çanakkale muharebelerinde veya Sakarya muharebeleri sırasında da annelerin göz yaşları akmıştır. Bu savaşın durdurulmasına ve Türk milletinin emperyalist saldırı karşısında hukukundan vazgeçmesine neden olmamıştır. Ayrıca bir ülkenin ve milletin varlık ve birliğini daha ağır bir şekilde tehdit altına sokma potansiyeli olan adımlar "Annelerin çok daha fazla gözyaşı dökmesine" neden olabilir.
Üstelik, Amerikan ordusu, Amerikan menfaatlerini korumak adına, Kore'den Vietnam'a, Irak'tan Afganistan'a ve dünyanın bir çok yerine müdahale eder ve kayıplar verirken, ölen Amerikalı askerlerin anneleri yok mudur? Türk askeri, dünyanın dört bir köşesinde değil, kendi yurdunda istiklal ve milli bütünlüğünü korurken, şehit düşmektedir. Onların anneleri ağlamaktadır ancak onların annelerini gözyaşları binlerce annenin gözyaşı dökmesini de engellemektedir.
--spoiler--
hacı kürt diyorsunuz, pkk açılımı yapıyorsunuz, bütün kürtleri töhmet altında bırakıyorsunuz. hal böyle olunca, o çok kaliteli hale getirdiğiniz eğitim sisteminin sistematik olarak bilgisizleştirdiği gayri kürt halk da kürtlere düşman oluyor. ülke resmi bir şekilde olmasa da bölünüyor. iller bölünüyor. ilçeler bölünüyor. sokaklar, komşular, insanlar bölünüyor.
kürt (!) kimliği adı altında ülkeye soktuğunuz hainler rahat uyuyor da... bu ülkeye şehitlerin ailelerinin uykuları kaçıyor.
bu mudur kürt açılımı? pkk yı meşrulaştırmak mıdır? yoksa halkı sen kürtsün sen türksün diye ayırmak mıdır? halkın kendi kendine ayrılmasını mı sağlamaktır?
kürt açılımından korkuyordum, teeey tayyip bey, ne zaman kürt sorunu (daha açılımın a sı yokken, hatta ergenekonun bile daha piyasaya çıkmadığı dönemden bahsediyorum) dedi, aha dedim bu işin sonu iyi olmayacak. pek de iyiye gitmiyor zaten.
madem eğitim özgürlüğü, yaşam özgürlüğü bik bik ötüyorsunuz; yok kendi dilinde eğitim de yok alfabeye q,w,x girsin de... o alfabe size girsin. bak sinirlendim yine.
bu kadar çok kürtleri düşünüyorsan, gidersin kürtlerin bol olduğu bölgelerdeki yaşam şartlarını güzelleştirme adına neler yapılabilir bunlara bakarsın. oralara okul açarsın, hastane açarsın. okullara öğretmen koyarsın, hastanelere doktor koyarsın. iş imkanı sağlarsın hem de yurdun geri kalanına. ne bileyim ya, çok mu idealistim bunlar mı çok mantıksız yoksa yaptıkları şeyin bir amacı var da, domuz gribi diye falan bizi yiyorlar suni gündem oluşturuyorlar... anlayamadım gitti.
ama kürt açılımı diye diye, bizi kürtlere, kürtleri bize (yani kürt olmayanlara) çok güzel düşman ettiler. affffffferin size... otur sıfır!
uyuyorum kalkıyorum sürekli bu açılım mevzusu, sürekli aynı kelimeler ara sıra yüzler değişiyor ve tekrar aynı yüzler ve tekrar aynı kelimeler,
tekrar uzanıyorum düşünüyorum, neden? ne yapılıyor nedir bu açılım bu adamlar neden bu kadar saçmalıyor,
chp, mhp, akp vs...
ne diyor bunlar neyin ne şekilde açılımını tartışıyorlar, neden rahat bırakmazlar ki insanları, biride çıkıp neden demiyor, ya bu adamlar ne istiyor, bu adamlar nasıl bu hale geldi,
kürtçe televizyon açılsın mı? açılmasın mı?
pardon da sen kimsin ya? nasıl yani... ne demek şimdi bu açılsın mı açılmasın mı...
bunlar mı tartışılıyor hala biri çıkıp diyor biz 20 sene önce söyledik açılsın bir taraf da açtık işte diyor,
ulen mankafalar sizin gibi asalak siyaset özürlü insanların yüzünden zaten bu sorun bu hale geldi bu kadar insan öldü,
ne uğruna öldürdünüz bu kadar adamı, bu salak açılımı 30 sene önce neden gündeme getirmediniz, kürt ve türk yurttaşların aynı oran da katledilmesine neden izin verdiniz, bülent arınç asit kuyuları gerçek diyor iyi de kardeşim sen ben kendimi bildim bileli hükümetlerin içindesin bu asit kuyularını yeni mi duyuyorsun, daha önce nerdeydin?
insanları neden rahat bırakmıyorsunuz... neden bir halk özgürce dilini konuşamadı bu ülkede neden bir halk kültürünü doyasıya yaşıyamadı... neden bir halkın kuyruğu var diye dalga geçtiniz?
bir halk yok sayıldı bu ülkede ve bu halk kendini kabul ettirmek için bir çok mücadele verdi, katılırız veya katılmayız başka bir sorun lakin bu adamların kendi kimliksel duruşlarını ortaya koymaları için dağlara çıktılar öldürdüler, öldüler ve sonuçta bu günlere gelindi.
hala özel televizyon konuşuluyor komiksiniz ne diyim...
bu ülkede türk ve kürt bir çok insan öldü, hepsinin sorumluları bu siyaset üretme özürlü siyasetçilerin yüzündendir ya da bilinçli çizilen projelerin ürünüdür.
demokratik açılımmış rahat bırakın lan insanları yeter kimsenin sizden demokratik açılım filan istediği yok,
karşı çıksan bu kadar çok adım atılmışken her şeyin boşa çıkması, bir 30 yıl daha savaş, cinayet, kan, gözyaşı..
karşı çıkmasan 30 yılda şehit olmuş binlerce asker. boşuna mı öldü bu insanlar diye düşünmeden edemiyor insan. gerçi burda biraz göze göz dişe diş olarak düşünmüş oluyorsun, konduramıyor insan kendine bu şekildeki düşünce tarzını. sonuçta bir o kadar da diğer taraftan ölmüş.
iyice ölçüp biçmek sonra karşı çıkmak ya da desteklemek gerek.
Hangi biriniz ailenizden bir şey rica ederken ilgili kişiye saldırıda bulundu? Hangi biriniz bir istekte bulunurken ailenize karşı geldiniz?
Uzun bir süredir "Kürt sorunu", "Kürt açılımı" gibi terimler söyleniyor. En küçüğümüzden en büyüğümüze kadar herkesin artık az ya da çok bilgisi vardır bu konuda. Kimileri açılım iyidir diyor kimileri "ya şehitlerimiz" diyor. Peki Kürtlerin istediği haklar ne kadar doğru? Aslında bu soruyu anadili özgürce kullanma isteği ile başlayabiliriz. Anadili kullanmayı istemek gayet zararsız bir istektir. Dört bir yandaki Türk okullarını düşünün. O okulların bulunduğu ülkeye zarar vermediği açık. Resmi işlemlerde Türkçe kullanıldığı sürece farklı dillerdeki okulların da sorun yaratacağını düşünen kitleden değilim. Dünyanın dört bir yanında da bu tür durumlar göze çarpıyorlar. Peki halkın bu duruma karşı çıkma nedeni nedir? Ülke elden gidiyor kaygısı mı? Bu ülkenin kolay kolay parçalanacağını sanmıyorum. Kurtuluş savaşı dönemini düşünün. O zaman bile bir şekilde ayakta kalmış bir milletten söz ediyoruz. Peki sorun nerede? Elbette çok fazla farklı düşünceler var, fakat pek çok kişinin haklı bir şekilde içindeki endişesinin şu olduğunu düşünüyorum. Hak elde etmek için bu ülkeye çok zarar vermiş bir topluluk var karşımızda. Binlerce kişi öldü hiç yere. Silahla özgürlük çalışmaları içine girildi. Elbette bazı kısıtlamalar vardı, elbette bazı haklar için çalışmak gerekli fakat bu çalışmayı sağa sola saldırarak çocuk öldürmeye kalkarak yaparsan elde edemezsin. Bu toplum bunu hazmedemez, hazmetmez. Saçma sapan çalışmalar yüzünden belki de toplumun destekleyeceği, komşumuz olan, iş verenimiz olan, canımız olan insanların bazı haklar elde etmesine sonuna kadar karşı olacağız. Çünkü kimsenin geri veremeyeceği, geri getiremeyeceği zararlar açılmış durumda.
Destekleyen kitlenin de hiç azımsanmaması gerekli. Ayrıca kimsenin kızmaması da gerekli. Çünkü o kitle de bir umut belki şehitler sona erer düşüncesi ile bu açılımı destekliyorlar. Gayet de masumca bir istek. Yıllar boyu çok fazla kayıp verdik bu saçma dava adına bir an önce bitsin isteniyor.
Desteklemek ile desteklememek de o kadar çok zor ki. Kimse sonucunun ne olacağını bilmiyor. Her iki düşüncenin de çok fazla haklı tarafları var. Bu açılımın büyük bir kumar olduğunu düşünüyorum ve Allah sonumuzu hayır eylesini ekliyorum der bu entrymi de burada bitiririm.
abdnin isteği doğrultusunda gerçekleştirilmiş ayrıştırma projesi.
bölünmeye doğru atılmış kuvvetli bir adım.
işin iyi yanı, bunları gören türk soyunun uyanması ve titreyerek kendine gelmesidir.