her ne kadar akp'nin şahsi menfaatleri nedeniyle gündeme getirdiği bir konu olsa da, olumlu yönde atılacak tüm adımların desteklenmesinin, her şeye rağmen elzem olduğu büyük girişim. dilerim altında kalmazlar.
bir arada yaşamı savunalım! cümlesinin devamı niteliğinde açılımdır.
asıl amaç ise insanları birbirinden ayrıştırmaktır. niyeyse ben hiç hatırlamıyorum ayrı ayrı yaşadığımızı. pkk doğuda minik bebeleri bile gözünü kırpmadan katlederken bile kürt arkadaşımın bacak arasından beşlik atıp ordan kukalıya geçiyorduk. bayram günleri ermeni komşularımızı ağırlayıp yazları annemin köyünde laz kuzenlerimle karadeniz yaylalarında ilk içkimi yudumluyordum, çerkez kızına aşık olup yahudi arkadışıma döküyordum içimi. bu ne yaman çelişkidir ki biz meğerse farklı insanlarmışızı ayrı ayrı yaşıyormuşuz da farkında değilmişiz, birileri azınlıkmış ta birileri de diğerlerini eziyormuş. ama eğer ki siz tüm kürtlere pkk tüm ermenilere asala tüm yahudilere mason gözüyle bakıyorsanız bu da pkk nın asala nın masonların vs nin açılımıdır, ülkeyi parçalamanın, insanları ayrıştırmanın açılımıdır.
Türkiyenin artık kanayan bir yarasından çıkmış olup kangrene dönüşen bir sorunun artık son bulması yakındır bu açılım ile.Ha zoruna giden de varsa dağlarımız taşlarla dolu hangisi büyükse kafasını vurabilir.o da onun sorunu.
HER ZAMAN TÜRKiYE YE iHANET EDEN TOPLULUĞUN BiR KEZ DAHA KULLANILARAK BOP UN GERÇEKLEŞTiRiLMESi iÇiN ORTAYA ATILAN DÜZEN. OSMANLI NIN YIKILMASI VE BUGÜNE KADAR GELEN SÜRECTE iHANETLERiNE RAĞMEN BAĞRIMIZA BASIP AYIRMADIĞIMIZ iNSANLARIN iHANETLERi YÜZÜNDEN YAKINDA TÜRKiYE CUMHURiYETi OLARAK GEÇEN CANIM ÜLKEM MAALESEF KALMAYACAK. BELKiDE YETERiNCE FAZLA OLAN HAKLARI DAHA DA ARTTIRILINCA BiZLER ARTIK ONLARIN SOKAKLARDA YÜRÜDÜKLERi GiBi RAHAT YÜRÜYEMEYECEĞiZ GERÇi YÜRÜDÜĞÜMÜ SÖYLERSEM YALAN SÖYLEMiŞ OLACAĞIM ! PKK SORUNUNU HALKIMIZIN OYLARIYLA BAŞIMIZA AÇIP DAHA SONRASINDA ÇÖZÜM ARAMA DALAVERELERiYLE ÜLKENiN SATILMASINDA KULLANILAN HEPiMiZiN APTAL YERiNE KONDUĞU DÜZEN DENEN DÜZENSiZLiK...ZATEN TÜRKiYE TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR ZENGiN...
ZAMANINDA DÖKÜLEN KAN GEREKiRSE TEKRAR DÖKÜLMELi DiYE DÜŞÜNÜYORUM AMA BU SEFER iŞiN KÖKÜNDEN HALEDiLMESi GEREKiYOR. SÖMÜRGELEŞTiRMEYiP iNSAN OLMANIN BEDELiNi BiZ VE ÇOCUKLARIMIZ SÖMÜRÜLEREK ÖDEYECEK...
türkiye cumhuriyeti'ni bölme ve yoketme girişimlerinde yeni trend. arkasında dış kuvvetlerin olduğu bariz. türkiye'deki vatandaşları birbirine kırdırma politikasının 30 yıldan sonraki son hali, inanılır gibi değil. kürt sorunu = terör sorunuysa, gerçekten tayyip bunu böyle algılıyorsa, yazık hakkatten yazık!!!!
edit: eksileyin anacığım eksileyin ya sözlük hepimizin malı eksileyin tabi. çok da tın zaten !
osmanlı döneminde kürtlere uygulanan devlet politikasına geri dönüş. osmanlıda diğer azınlıklara azınlık gözüyle bakılmışken kürtlere milletin unsurlardan biri olarak bakılmış ve yaşam alanları serbest bırakılmıştır. hatta alevi türkler dahi bu kadar serbest olamadıkları için kürt bölgelerine göç edip onlarla kaynaşmıştır. fakat osmanlının son dönemlerinde azınlıklara kapitülasyonlarla verilen haklar imparatorluğu bölünmeye götürmüştür. ayrıca avrupa ekonomik ve siyasal açıdan gelişirken osmanlı yerinde saymış ve avrupadan daha ileri iken ekonomik ve demokrasi yönünden geri kalmaya başlamıştır. katı despotizm ile olayları baskı ile kapatmaya çalışması ise sonunu getirmiştir. osmanlının yürüttüğü katı baskı politikasını ittihat ve terakki zihniyeti çok daha ilerilere taşımıştır. bu meşrutiyet dönemlerinde parçalanmayı hızlandırmıştır. çekim merkezi olmayı beceremezseniz baskı ile birilerini yanınızda ne kadar süre tutabilirsiniz ki?
kürtler zaten daha önce azınlık hükmünde olmadıkları için bölücü gelişmelerden önceleri etkilenmemişler fakat paniğe düşen devletimiz katı zorbalığını gereksiz yere kürtlere de bulaştırmıştır. kurtuluş savaşından sonra aynı zihniyet devam etmiş ve türk milletini türk ırkına dönüştürme çabası devam etmiştir. son 1980 darbesi ve 28 şubat darbeleri yüzyıllardır kendi dilini konuşabilen vatandaşlarımızı dışlamış ve baskı altına almaya gayret etmiştir.
bu çağ artık zorbalıkla birilerini bastırma dönemi değil. tüm dünya her insana hangi memlekette yaşarsa yaşasın temel hakları vermeye doğru ilerlerken tam tersi yolda ilerlemek akla mantığa uymaz.
şimdi şöyle düşünelim yunanistan'da yaşayan türk azınlığız. yunanistan bizlere; kendi dilini konuşmayacaksın, atatürk'ü sevmeyeceksin, kendi törelerini bırakacaksın, ikinci sınıf vatandaşsın, sana hizmet getirmeyeceğiz, mağaralarda insanlık dışı ortamlarda hayvan gibi yaşayacaksın demiş olsa orda isyan etmez miyiz?
maalesef ittihatçıların görüşlerini destekleyen faşizan "milliyetçi" sağ ve sol partiler hala türkiye'de bir sorun olmadığı ve askeri çözümlerin yeterli olduğunu söylemektedir. öldüre öldüre nereye kadar öldüreceksin? soykırım yapmak mi isterdiniz?
not: faşizan sol olur mu demeyin. chp'ye sorun. nasıl oluyorsa oluyor. solcu değilsiniz dediğimiz zaman kızıyorlar.
şapkadan tavşan çıkması gibi içinden kürdistan çıkarsa kimsenin şaşırmaması gereken açılımdır. yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal gibidir. hükümetin nasıl bir açılım yapacağı merak konusudur.
kör olan beyinlere, görünüşte "vay ne güzel demokrasi getiriyorlar, eşitlik getiriyorlar, kürtlere hak tanıyorlar" izlenimi bırakan açılımdır.
amerika da ırak'a barış, özgürlük ve demokrasi götürdü. gördünüz giden demokrasiyi, barut ve masum kanı kokan demokrasi.
kürt açılımı adı verilen olay ilerletilecek; önümüzdeki zamanlarda başkanlık sistemine veya benzeri bir sisteme geçilecek; eyalet konusu konuşulmaya başlayacak (buna da bağımsızlık açılımı derler) devamında da ırak'taki sözde kürdistana türkiye'nin doğusu bağlanacak büyük ortadoğu projesinin gereği olarak bu projenin eş başkanı recep tayyip erdoğanın katkılarıyla. afiyet olsun. siz uyumaya devam edin ve kuklalara oy vermeye.
yakında 40 bin kürt halkının takımıyız diyen elemanın başkanı olduğu kulüp pkkya dağlarda başarılar dileriz diye pankartla çıkmasını kolaylaştıracak açılım adı altındaki ütopya..
Açılamayan açılım .Sürekli farklı isimler altında anılan ve bir bütünlük projesi olduğu iddaa edilen "kürt açılımı" nın kendisini henüz gören olmamıştır.Ortada çeşitli rivayetler olmakla birlikte bir efsane olarak geleceğe kalması şaşırtıcı olmaz.
1) her geçen gün daha da kötüye giden ekonomik tablo nedeniyle büyük oy kaybı yaşayacak akp'yi ayakta tutacak olan 2002 seçimlerinde olduğu abd ve dolaylı yoldan medya desteği olacaktır. bu desteği alabilmek için de erdoğan obama'nın telkinlerine uymak, türkiye'nin değil daha çok abd'nin işine yarayacağı düşünülen bu planı uygulamak zorundadır. 7 yıllık iktidar süresince düşünmediği bir şeyi pat diye ve acele bir şekilde uygulamaya sokmasının başka bir nedeni de yoktur.
2) yine de, her ne yaparsa yapsın bir dahaki seçimlerde parti oy kaybedecektir ve buna "açılım nedeniyle tepki görsek de biz kendimizi ülkemiz için feda ediyoruz" şeklinde bir kılıf hazırlanmaktadır. bu söylem, oy kaybı yaşansa bile yine de akp'yi iktidar yapacak oy oranına kavuşabilmesi için iyi bir mazlum edebiyatıdır.
bütün bunların sonucunda akp yine iktidar olabilir ama ortaya çıkacak olan "demokratikleşme paketi" hiçbir kesimi mutlu etmeye yetmez, (belki de) yine iktidarı elinde tutacak olan erdoğan dışında tabiki.
içinde ne olduğu belli olmayan buna rağmen gündemi meşgul eden, mektup alıverişleriyle hareketlilik sağlayan açılım. nereden geldi, ne yana gidiyor, neyi amaçlıyor belli değil. bize rağmen ittiriliyor, inşallah iyi bir şeydir.
Bu açılım TGB (bkz: Türkiye Genclik Birligi)tarafından üniversitelerde çok güzel bir şekilde protesto edilmiştir. Zaten gerekli ve doğru olan şey de bu açılımın karşısında durabilmektir. TGBnin internet sitesindeki bilgiler şöyle:
TGB izmir'den Cumhuriyet Yıkıcılarına Protesto!
Cumhuriyet yıkıcıları üniversite açılışında, Atatürk gençliği görev başında!
Dokuz Eylül Üniversitesi'nin 30 Eylül Çarşamba günü gerçekleşen 2009-2010 akademik yılı açılış töreninin onur konuğu Recep Tayyip Erdoğan'dı.Sabancı Kültür Merkezi'nde yapılan tören esnasında TGB üyeleri dışarıda hazır bulundu. TGB izmir il Başkan Vekili Emrah Alan'nın dışarıdaki basın açıklaması sırasında yan tarafta bulunan viyadükten "Cumhuriyet Düşmanı Tayyip izmir'den defol" yazılı pankart açan TGB üyeleri Çağatay Yıldız ve Cem Durak, polis tarafından gözaltına alındı. Bu esnada Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne birincilikle giren TGB izmir il Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Senger ödülünü almak için salonda bulunuyordu. Recep Tayyip Erdoğan sahneye davet edildiği anda "Cumhuriyet yıkıcıları kürsülerde" diye bağıran Senger, Erdoğan'nın korumaları tarafından apar topar salondan çıkarılarak gözaltına alındı.Bu sırada dışarıda basın açıklamasını yapan Emrah Alan'ın konuşması sık sık "Atatürk gençliği görev başında!","Cumhuriyet değil AKP yıkılacak!","Türk-Kürt kardeştir Amerika kalleştir
!" sloganlarıyla kesildi.
TGB izmir Başkan Vekili Emrah Alan'ın konuşması şöyle:
"Üniversitemiz Açılımlarınıza Kapalıdır!"
Bugün ismini; Milli Kuvvetlerin izmir'e girip, düşmanı denize döktüğü günden alan, 9 Eylül Üniversitemizin 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılı açılış töreni yapılacak. Yapılan törene de onur konuğu olarak Tayyip Erdoğan geliyor. Amerikan memuru Tayyip Erdoğanın, bağımsızlığın simgesi izmir'de bulunan Cumhuriyetin üniversitesi 9 Eylülde söyleyecek sözü yoktur. Ne anlatacak bizlere? ilköğretim kitaplarında 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı tarihinin neden yanlış yazıldığını mı? Yoksa daha ilkokulda olan kardeşlerimizin kitaplarına 30 Ağustos Zafer bayramını neden koymadığını mı? Belki de Ergenekon tertibini nasıl tertiplediğini anlatacak ya da Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti, nasıl yıkmaya çalıştığını anlatacak. Hayır bunların hiçbirinden bahsetmeyecek, Tayyip Erdoğan bunları anlatanları da sevmez zaten.
Tüm Türkiyedeki üniversite açılışlarına bakınız. Nerede üniversite açılışı varsa oraya bakan ve milletvekili akını var. Tayyip Erdoğan'ın yaptırdığı rektör atamalarından sonra üniversiteleri arka bahçesi olarak gördüğü için hiç bir açılışı kaçırmıyor. Ama Tayyip Erdoğan'da biliyor ki üniversiteler Atatürk Gençliğinindir. Bunu bildiği için de gittikleri hiçbir yerde öğrenciler içeri alınmıyor. Korkuyorlar Atatürk Gençliğinden, korkuyorlar Türk Milletinden. Kapalı kapılar ardında rahat rahat açılacaklarını düşünüyorlar.
Bundan 10 yıl öncesini düşünün, bir Türk-Kürt ayrışması var mıydı? 30 yıldır bölücü terörle uğraşıyoruz, Türk-Kürt ayrışması var mıydı?Cumhuriyetin ulaşamadığı yerlerde,temelinde toprak sorunu olan bir durum var. Ancak bu iktidarın açılımları ne yaptı? Maçlarda Türk-Kürt kavgaları çıkarttı. Düğünler basılır oldu. Tayyipin ABD patentli açılımı ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü tehdit ediyor. Ama planladıkları gibi olmayacak, Atatürk Gençliği bu planları bozacak.Buradan Tayyip Erdoğan'a sesleniyoruz:"Cumhuriyet düşmanı Tayyip Erdoğan,izmir'den defol!"
Tayyip Erdoğan bu törende eğitim-öğretim yılını açmayacak.Tayyip Erdoğan burada açılımlarını üniversiteye açacak. Tayyip Erdoğan burada Amerikanın açılımı zehrini üniversitemize akıtacak. Biz Atatürkçü gençler olarak bunu kabul etmiyoruz. Üniversitemiz ABD malı açılımlara kapalıdır.
bir de şu var:
Abdullah Gül Ankara Üniversitesi'nde Protesto Edildi!
Türkiye Gençlik Birliği 5 Ekim'de Ankara Üniversitesi resmi açılış törenine katılan Abdullah Gül'ü protesto etti. Öğrencilerin törene alınmadığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde açıklama yapan TGB Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya şunları söyledi:
Değerli basın emekçileri, Ankara halkı ve genç arkadaşlarım;
Şu an hemen yanımızdaki üniversitemizin Morfoloji Binası Konferans Salonunda AKP'nin açılımlarının en büyük destekçisi Abdullah Gül üniversitemizin açılış konuşmasını yapmaktadır. Ama konferans salonunda üniversitenin en önemli bileşenlerinden biri eksiktir. Kimdir eksik olan derseniz, öğrenciler, üniversite öğrencileridir, eksik olan. Kendi üniversitemizin açılış törenine karpuz seçer gibi kısıtlı sayıda öğrenci arkadaşımız biblo gibi orada dursunlar diye içeri alınmışlardır.
Bu durum bir tek şeyin göstergesidir. Korkunun! Abdullah Gül, diğer adıyla ABD'nin gülü ülkemizi kardeş kavgasına sürükleyecek, ABD'nin kardeş ve komşu Irak Halkına ettiği zulmü sürdürecek, emekçinin sırtına binen zamları ve krizin yükünü perdeleyecek açılımların büyük destekçisidir.
Bu yüzden korkmaktadır üniversite gençliğinden, Atatürk gençliğinden. Bu nedenle üniversite açılışlarına ya öğrenciler alınmamakta ya da içeride demokratik hakkını kullanan arkadaşlarımız yaka paça gözaltına alınmaktadırlar.
Türkiye Gençlik Birliği emperyalizme bölgemizi peşkeş çeken bu zihniyete karşı tüm gençliği uyandırmak için mücadelesini sürdürmektedir. Abdullah Gül'ün, Tayyip Erdoğan'ın, tüm işbirlikçi AKP bakanlarının peşindedir.
Bir kez daha uyarıyoruz. Üniversite gençliğini salonlara almayarak kendiniz çalıp kendiniz oynayarak bizden kaçamazsınız.
Cumhuriyet üniversitelerini; kendi memurlarınızı atayarak, yurtsever aydınları zindanlara atarak ele geçiremezsiniz.
Sivas'ta aydınlarımızı yakan, Maraş'ta, Çorum'da kıyımlar tertipleyen zihniyetin açılımlarına ancak tatlı su aydını liberaller, taraflar kanar; bizler değil. Bu nedenle Amerika patentli açılımlarınızla bizleri birbirimize düşüremezsiniz.
Bir de üstüne bizlere, Atatürk Gençliğine edep, erkan öğretemezsiniz. Yoksa siz de iyi bilirsiniz "dinime ta'an edecek (küfredecek) bari müslüman olsa!"derler sayın cumhurbaşkanı, başbakan. Atatürk Gençliği 1960'larda da, 1968'lerde de cumhuriyet yıkıcısı, emekçi düşmanlarına edep öğretmiştir, emin olun şimdi de size öğretecektir.
Türkiye Gençlik Birliği size şah damarınız kadar yakındır. Demokrasi kılıklı açılımlarınızın, harç zamlarınızın, ABD'ye elpençe divan duruşunuzun, üniversiteleri bilim yuvası olmaktan çıkarıp mürid kaynağı yapma çabalarınızın bilincindedir. Her yerde halkımızı, gençliğimizi bu ihanetlere karşı uyarmayı sürdüreceğiz.
Cumhuriyet üniversitelerini cumhuriyet yıkıcılarına teslim etmeyeceğiz.
Amerika kaynaklı açılımlara izin vermeyeceğiz. Tüm genç arkadaşlarımızı bu mücadelemize çağırıyoruz, yorulmadan bu işbirlikçilere karşı yurtseverlik kalesini inşa etmeye, Silivri duvarlarını yıkmaya davet ediyoruz.
Basın açıklamasının ardından Abdullah Gül üniversiteye girerken TGB üyeleri tarafından protesto edildi.
Diyarbakır, hakkari, şırnak, mardin ve van gibi türk ekonomisine yük olan ve kürt milliyetçiliğinin merkezi olan yerler bir referandumla ülkeden ayrılmadıkçe bir işe yaramayacak açılım. zira kürt sorunu hak hukuk sorunu değildir. bir milliyetçilik ve dolayısıyla toprak sorunudur. hak verilsin eyvallah ama hak verilerel çözülmeyecektir kürt sorunu. çözüm referandum ve boşanmadır. evli evine köylü köyüne...
içeriğinin belli olmamasının tek nedeni hükümetin ortak bir uzlaşı ile uygulamaya koymak istemesinden kaynaklanmaktadır. tabiki hükümet sayısız konuda uzlaşı aramadan direk karar almasına rağmen bu konuda çekingen davranmasının sebebleri vardır. bunların başında ülkemizin nufüsunun %70 den fazlasının milliyetçi olması gelir. evrensel insan hak ve özgürlükleri kisvesinden ele alırsak durumu, sadece kürtler için değil tüm türkiye cumhuriyeti vatandaşları için özgürlük açılımına ve açılımlarına ihtiyacımız var. (bkz: türkiye norveç olur mu?)
anlam veremediğim bir şekilde adamlar pkk yı ve apoyu legal olarak bi mercii gösterme çabasındalar,bunun en kolay yolu açılım masalları,ne söylesen masal gelir LA fontenden...
bugun bir televizyon programinda fark ettigim olay sanirim acilim adi altinda yapilan ve gundemi mesgul eden seylerin nasil sonuclara dogurmaya basladigi konusunda fikir verebilir size;
kocasi polis ve turk olan kurt bir kadin anlatiyor. cok mutlu bir evlilikleri var ve simdiye kadar kadinin kurt olmasi hicbir soruna yol acmamis. fakat birgun koca eve geldiginde, o gunku eylemden, kurtlerin yaptigi gosterilerden bunalmis ve karisina hep sizin yuzunuzehep siz kurtlerin yuzune ugrasiyoruz demistir. ne demek bu? acilim bu gibi tehlikeli sonuclara yol acmaya basladi bile.
daha bilincli olup yapilmak istenen seye izin vermemiz, kenetlenmemiz lazim.