daha fazla kan ve gözyaşı getirip daha fazla insanımızı götürmüştür. kürt açılımı değildi o pkk açılımı idi. dağdaki ayıları şehirlere indirip ayaklarına hakimleri savcıları gönderdiler. askeri kışlaya çektiler polis özel harekat timlerini tuttular böylece bu insan öldürmekten başka bir b.k bilmeyen ayılar şehirlere mühimmat yıktı hendekler kazdı ellerini kollarını sallaya sallaya. devlete ait iş makinelerini kullanarak asfaltın altına bombalar gömdüler. neticeleri de ortada kaç tane masum insanımız şehit edildi bu süreç yüzünden. o günlerde analar ağlasın mı istiyorsunuz diye bu ihanet projesini savunanlar bugün biz muhalifleri pkk ile iş birliği yapmak ile suçluyor. güler misin sabaha mı bırakırsın..
bunların hepsi kademe kademe ülkeyi zayıflatmak için yapılmış hamlelerdi, ve bu hamle de ülkeyi biraz daha güçsüzleştirdi. emperyallerin istedikleri zayıflık seviyesine indirebilmek için.
başarısız oldu çünkü iki tarafın "kırmızı çizgileri" birbirinden çok uzaktı...
ne getirip ne götürdüğü hakkında ise yazılacak pek çok şey var elbette;
"Türk tarafı" dişe dokunur bir anayasa değişikliğini beceremeyeceğini görüyordu, daha doğrusu "Türk faşistlerinin" gazabıyla başa çıkamayacağını anlıyor, "genelgeçer" birtakım tavizlerle işi bitirmeye çalışıyordu (ayrıca yarım ağızla bazı tavizler verirmiş gibi yapıp o coğrafyadaki oyları cebellezi etmek ise asıl amaçtı): Bağımsızlık sözkonusu değil, federasyon yok, Türkçe elbette resmi dil olarak kalacak, pek pek birkaç Kürtçe gazete ve televizyon, dil eğitiminde de kurs murs düzeyinde, "seçmeli ders" düzeyinde birkaç kolaylık. Bir miktar taviz...
Açılım paketinin içinde başka bir şey yoktu. belki bunlar bile yoktu...
"Devletin şefkatli kollarına kendinizi bırakın" gibi saçmalıkları ciddiye alan da olmadı o zamanlarda... Belli ki bunlar kolay kolay o dağlardan inmeyeceklerdi.
Çünkü "Kürt tarafı" kesinlikle Apo ve PKK'nın muhatap alınması derdindeydi, onları "legalize" etme çabasında, bağımsızlıktan vazgeçmiş gibi görünüyor ama razı olabileceği en az şey de "adı konmamış" bir federasyondu! Bunun sıfatının o zamanlar olmayacağına dair de en küçük bir garanti yoktu. ileride adını koymaya, hatta adını "değiştirmeye" de pek eğilimli görünüyorlardı. süreç içerisinde "demokratik özerklik" kavramıyla topu taca bırakıyorlardı.
pkk nın siyasi ayağı olan parti, "imralı'ya bakıp hizaya gelmekten" vazgeçemiyordu ve vazgeçmeyecekti. Çünkü kendi başına bir gücü de yoktu.
AKP efeleniyordu ama "bürokrasiye ve onun kuyrukçuluğunu yapan bir kısım güruha" bir noktaya kadar "diş geçirebileceğini", daha fazlasını "söktüremeyeceğini" de görüyordu.
Ilımlı, akıllı yani "makul" Kürtler de vardı Türkler de tabii, ama elbette azınlıkta kaldılar. "Şehit anasıyla terörist anası öpüştü barıştı" gibi haberler "duygusal magazin süsü" olmaktan ileri gidemedi.
ben bu işin çözülemeyeceğini daha başında anlamıştım. Açılmış gibi görünecek, bir şey açılmayacaktı. Ermenistan'la ilişkileri "normalleştirmek" çok daha kolay, çok çok daha kolay.
Çözülmesini istemeyenler "hükümet çuvalladı" diye şişindiler, bunu "oya tahvil etmek" istediler. Başbakan da kendi seçmenine "çok uğraştım ama iki tarafa da laf anlatamadım" dedi ve konu kapandı.
Yazık oldu!
"Adı konmamış düşük yoğunluklu iç savaş" her zamanki gibi sürüyor ve sonu daha da kötüye gidecek belki de.
Sorumlular ise, Türk ve Kürt faşistleridir. Yumuşamaya niyetleri asla yoktu. Çünkü iki taraf da, ötekinin, adını koymadan bile olsa "yenilgiyi kabul etmesini" ve teslim olmasını bekliyordu. Bu şekilde hiçbir yere varılamazdı. Bu bir "açılım" değildi.
Günah hükümetten de ve tüm türk halkından da gitmiştir.
hewaller tarihi fırsatı tepmişlerdir.
açık konuşmak gerekirse türkler "Ortasının bulunmasını" istedi hep, ama onlar istemediler. Belki de saflık ettik, kendimizi kandırdık. Belki de bu kamuoyuna iki numara büyük geldik. Belki birçok kimseye iyilik ve iyi niyet yaramıyor.
Eh, siz bilirsiniz sevgili hewaller... Yiyin birbirinizi!
ha bazıları sanıyor ki referandum ile kürdistan özgür bir şekilde hayatına devam edecek, ıraktan kopup istediğini yapacak, hatta ilerde Diyarbakır ı da alıp başkent yapacak... bakın götüyle gülüyor millet sizin hayallerinize! sizlerin sorumsuzluğu yüzünden bu coğrafyada çok kan dökülecek ve özellikle de sizinki...
bir zamanlar bosna nın başına gelenler sizin de başınıza gelecek... ama sonra ağlamayın ha birleşik devletlere, rusya ya falan. bu yola girmeyi siz istediniz.