türkiye'de kendilerine yakın buldukları kişiler liberaller, destekledikleri örgüt marksist örgüt. aşırı derece milliyetçi oldukları için de faşizme yakınlar. çünkü milliyetçi olmasalar kendilerini kürt aydın değil aydın diye tanımlarlardı. kısacası hep bir ağızla demokrasi diye bağırmalarına rağmen, ne komunizm, ne sosyalizm ne de faşizmde demokrasi kavramı vardır. bilin bakalım niye demokratız diyorlar? (bkz: türk liberaller)
pkk sempatizanı olanlara bir diğer pkk sempatizanları tarafından kazandırılan nitelik. yani getir şili'den cladio maldonado'yu "pkk haklı mücadelesini veriyor" desin gerisine bakılmadan aydın ilan edilir. çok kültürlü ve dolu bir insan ol pkk'ya terör örgütü de gene de aydın olamasın.
dinci şeyhleri-şıhları uçuran,
feodal yapıya karşı çıkacaklarına toprak ağalarından medet uman,
derebeylerini kahramanlaştıran,
ortaçağ düzenini devam ettirmek isteyen din bezirganlarına ve emperyalist güçlere umut bağlayan
çakma aydınlardır.
ayrıca bu enteller feodal-gerici kültüre uyup
yakın akraba evliliği yaparlar;
koskoca adamlar amca, dayı, halalarının 13-14 yaşındaki kızları ile evlenirler.
barzani'nin kuzey ırak'ta imzaladığı; bir erkeğin 4 kadınla evlenmesine izin veren yasayı onaylamasına da hiçbir kürt enteli karşı çıkmamıştır.
Mehdi Zana : 1963'te Türkiye işçi Partisi'nin Diyarbakır kuruluşunda öncü rol aldı. Silvan ilçe başkanlığı yaptı. Doğu mitingleri'nin organizasyonunda görev aldı. 12 Mart 1971 darbesinde cezaevine atıldı. 1977'de diyarbakır'dan bağımsız belediye başkanı oldu. Böylesine donanımlı, sosyalist bilinçte biri 35 yaşında iken dayısının 14 yaşındaki kızı ile evlendi.
Canip Yıldırım : Ankara Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Fransa'da master yaptı. Türkiye işçi Partisi'nin kuruluşunda yer aldı. Cezaevine atıldığında bile papyon taktı ve sonunda dayısının kızı selma ile evlendi.
Mehmet Uzun : 1977'de zorunlu olarak Türkiye'den ayrılıp göç dönemi yaşadı. Yıllarca isveç Yazarlar Birliği üyeliği yaptı. Uluslararasın Pen Kulüp'te çalıştı. Romanlar yazdı. Uzun yıllar Avrupa'da yaşadıktan sonra aralarında 20 yaş fark olan amcasının kızı Zozan ile evlendi.
Yusuf Azizoğlu : tıp doktoru, sağlık bakanı ve kürt aydını. Ölen amcasının eşiyle evlendi.
Mustafa remzi Bucak : bucak aşiretinin en okumuş üyesi. istanbul Üniversitesi ve Belçika'da hukuk tahsili yaptı. Amcasının kızı zehra ile evlendi.
Anlatılmak istenen sosyalist bilince sahip, avrupa görmüş, önemli üniversitelerde okumuş insanların bile bu feodal / gerici kültüre boyun eğip akraba evliliği yapmaları.
Kemalist Türkiye'yi gerici ve emperyalist bulan bu aydınlar toprak ağalarına ve şeyhlere övgüler düzerler ve kurtuluşu natı hegemonyasında arayıp israil'in, ABD'nin himayesi altına girmek isterler.
Aydınlanmacı Cumhuriyet'i düşman ilan edip, Kuzey Irak'taki gerici ve feodal yapıyı çılgınca desteklerler. Türk solu'nun ulusalcılıkla ve faşistlikle suçlayıp şeyhlere, toprak ağalarına bel bağlayan, batının himayesini isteyen bir kürt solu'nu desteklerler.
Türkler ve Kürtler her türlü gericilikle mücadele ederek kardeşliklerini koruyarak özgürleşebilirler.
(Soner YAlçın'ın 18.10.2009 tarihinde Hürriyet'te yayımlanan yazısından derlenmiştir.)
kendi devletleri olmadığından farklı ülke vatandaşları olan aydınlardır. iran, türkiye, ırak, amerika, kanada, ab ülkelerinde sanat, tarih ve bilim araştırmaları yaparlar.
çok detaylı bir çalışma olmamakla birlikte fikir vermesi açısından şu link incelenebilir http://nullen.wikipedia.org/wiki/List_of_Kurds
akan kanı durdurmak adına samimi adım attıklarını düşünmediğim aydın kesim.
Kürt aydınları kadar boşboğaz insan görmedim bu yaşıma denk...
Aydınları da geçtim Kürtçülerin tamamı kendini komünist ve sosyalist olarak nitelendirerek genel kitleyi hedefleyen hiçbir saldırı ve bombalama eylemini doğru bulmadıklarını söylüyorlar her konuşmalarında...
Ulan lider seçtikleri adamın bile bebek katili olduğu gerçeğini ne hikmetse görmezden geliyorlar. ideolojilerine bakıyorsun halkların kardeşliğini prensip edindiklerini, halkların ezilmesine ses çıkarmamanın suça ortak olduğunu söyleyip, gerçek özgürlük eşitler arasındaki özgürlüktür ezenle ezilen arasında eşitlik olamaz deyip duruyorlar bıkıp usanmadan.
Savunmaları da hep aynı. Başka bir düşünce tezi oluşsa konuşamayacak kadar acizler ama öğrenmişler tarih boyunca Kürt ulusunun her türlü ulusal haklarını baskı ile yok sayanların ve bu haklı talepleri zorla bastıranların varlığı şartlarında gerçek bir barıştan söz edilemez. Gerçek barış ancak eşitler arasında mümkündür demeyi.
Az dinleyim belki mantıklı bir şey söyler diyorsun sermaye egemen olduğu sürece gerçek barış olamaz, gerçek barış için sermayenin egemenliğine son vermek gerekir bu da ancak devrimle mümkün olur diyor.
Ulan şu cümleye çocuk güler sen kimi keklemeye çalışıyorsun!
ilkokul masal kitabını elinden bırakamayan Cedric gibi sürekli olmayan ütopyadan dem vurur dururlar. Zaten biraz daha konuştursan dökülüyor ağzından pakla;
Kahrolsun Türk şovenizmi! Halkların kardeşliği için tek yol devrim! Bimre koleti, biji azadi!
