küreselleşmenin iki yüzü

entry2 galeri0
    1.
  1. bir osman ulagay kitabıdır.

    yazar kitapta küreselleşmenin artı ve eksilerini ele almış ve bize henüz kitabın kapağında sormuştur "quo vadis"*
    kitapta nasreddin hoca' dan da alıntı yapmış;

    --spoiler--
    hoca eline bir saz almış, durmadan aynı tele vurup aynı sesi çıkartıyormuş.
    karısı bir süre sabrettikten sonra dayanamayıp,
    "hoca," demiş, "ben başkalarını çalarken görüyorum, ellerini tellerin üzerinde gezdirip farklı sesler çıkartıyorlar bu sazdan."
    hoca, istifini bozmadan cevap vermiş;
    "sen onlara bakma, onlar benim bulduğum yeri arıyorlar."
    --spoiler--
    3 ...
  2. 2.
  3. osman ulagay bu kitapta küreselleşmeyi iki yönüyle ele almış ve buradan yola çıkarak okurlara "nereye gidiyoruz?" sorusunu sormuş.

    ona göre ve şüphesiz hepimize göre küreselleşmenin artıları;

    -teknolojik atılımlar,
    -iletişim devrimiyle dünyanın küçülmesi vs...

    bir de bizim daha çok dikkatimizi çeken küreselleşmenin eksilerini osman ulagay şöyle maddeleştirmiş;

    -krizler,
    -işsizlik,
    -yoksulluk,
    -eşitsizlik vs...

    yukarıdaki tabloya baktığımızda küreselleşmenin eksileri, artılarını solluyor ve eksiler artıları "önemsizleştiriyor".
    daha da kötüsü insan, doğasından ötürü pozitifleri negatifleştirme özelliğine sahip sanırım.
    bu kadar eksinin içinde artılara yer kalmadığı gibi, azınlık topluluklar misali asimile oluyorlar.
    (bu tabi ki de varlığına varlık katan insanlar için değil; kapitalizm meselesi. artılar her zaman olduğu gibi fakirleştikçe fakirleşen bizim gibi insanların hayatında erir gider.)

    bu eksileri yaratan biz olduğumuz halde suçu üstlenecek bir kelime, bir akım buluyoruz. sanki bizi yoksulluğa, işsizliğe, savaşa iten küreselleşmeymiş gibi.
    biz küreselleşmenin ta kendisiyiz, sadece suç bastırıyoruz.
    bu durumda yarım yamalak bilip savunduğumuz sosyalizmle birlikte, yanıbaşımızdan hiç ayırmadığımız şamaroğlanı(!) kapitalizme saldırıyoruz.

    halbuki o durum pek de öyle değil. yeni her zaman iyidir fakat; gelen yenilik doğru bir zemine geldiğinde iyidir.
    eğer ki yenilik geldiğinde daha birçok sorun çözüme kavuşmamışsa bir çarpıklık doğar. günümüzde olduğu gibi.

    artık ok yaydan çıktığına göre, küreselleşmenin tam da ortasında olduğumuza göre, bu çarpıklığı ayrıştırmaktan başka bir görev düşmüyor bize.
    bunun için ilk adım sanırım bir soru sormak;
    nereye gidiyoruz?

    bu soruyu sorarken sosyalist bir düşünce yapısına bürünmek işten değil;
    fakat işi pratiğe dökersek bunun kapitalizmden farkı kalmaz ki zaten küreselleşme kapitalizme hizmet eder.
    bizim gibi!

    daha önce de dediğim gibi sosyalizmi savunurken bile kapitalizme nasıl sarılıyorsak,
    kendimizi ve geleceğimizi ve nereye gittiğimizi sorgularken de sosyalist yaklaşımlarda bulunup kapitalizme hizmet edeceğiz.
    dediğim gibi ok yaydan çıktı.
    haydin küreselleşmeye.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük