yani açık ve net konuşucam kimse kusura bakmasın. ben öğrenmişim türkçeyi 12 yaşında velhasıl ben o yaştan sonra o zorla öğretilen türkçeyle kimle anlaşabilirim ki diye kimse düşünmüyor. ben kürdistan'da doğmuş orada yaşamışım bana zorla bir dil öğretmişler ee bununla anlaşacaksın diyorlar. ben hoşlandığım bayana yanaşıp maraba dediğim vakit kırmançi, keko muamelesi görüyorsam bu devletin suçudur.
beni kimse türkçe konuşacağım diye zorlamasın kardeşim. ben otobüste, vapurda istediğim her alanda kürtçemi konuşurum. mesela ben evde daye daye diye koşuşturken neden sokakta kırk yıllık dayeme anne diyeyim yahu?
lan ayrıca sizi illa ingilizce konuşacaksın lan deyip kimliğinize de england yazıp baskıyla sömürseler hoşunuza gider miydi lan?
bir insanın nerede doğduğu, hangi dili konuşacağı sadece kendini ilgilendirir. zamanında ingilizler, fransızlar, italyanlar ülkemi işgal etmiş. bi siktirin gidin deme gücüne sahip olan atalarım gereğini yapmış. entry sahibi ve onun gibi düşünenler. size dayatılanı kabul edecek kadar ezikseniz biz napalım kardeşim. varsa bir gücün ben konuşmuyorum de. ha madem kürdistanda doğdun oradan niye çıktın. nerden çıktıysan oraya geri gir.
olmayan bir ülkede doğduğundan normal bir durumdur. doğduğu yer türkiye cumhuriyeti adında bir ülke olunca tabi. ekmeğini yediği, suyunu içtiği, sosyal haklarından yararlandığı, okuluna gittiği, bu sayede meslek sahibi olup adam gibi yaşayabildiği, hatta millet vekili ve cumhur başkanı bile olduğu bir ülkede doğduğundan türkçeyi zorla değil, mecburen konuşmak zorundadır.
"Kürdistan" mı? O ne la? Hayal gücünün geniş olması güzel ama biraz daha imkanlı şeyler düşünmelisin. Mesela bu ülkede tüm milletten insanların kardeşçe yaşayabileceğini falan.
ingiltere bir ülke, türkiye bir ülke, ülkelerin bir dili olur o dil o ülkenin resmi dilidir. sen gelmiş türkiye'de yaşayan bir azınlık olarak ben dilimi konuşacam dersen, diyarbakırdan çıktığında da kimseyle anlaşamazsın kardeşim. ondan sonra çıkıp biz kimseyle anlaşamıyoruz hastanalerde de bizi anlamıyolar demeyin.
yanlıştır. eşeğe altın semer de vursan eşek gene eşektir. bunun gibilere zorla türkçe de konuştursanız kodlarına işlemiş ibneliklerinden* bişey kaybetmezler.
Türkiye sınırlarında Kürdistan diye bir yer yok henüz. Biz daha ölmedik. Laz,tatar,çingene neyse kürt de aynıdır. Başkalaştırma yapmanın alemi yok. Ancak bu şekilde kardeş olduğumuzdan bahsedebiliriz.
cok dogru bir tespit kurdistan var hemde 4 parcada bazi kus beyinlilere anlatamadik arkadas kola kutusunun icinde cola var eee fanta desek olurmu olmaz kurdistan da kurtler yasar yozgatta ki turkun ne haddine diyarbekir benim demeye biraz akilli olalim arkadas al sana verdik o topraklari ne sikim yiyeceksin hayatinda belki o topraklara gidemiyecek sen ne bok yiyeceksin orda zorla dayatilan dili kabul etmemek gerek cocuklarini bu egitim kurumlarina teslim etmemek gerek. not bu ifadeler ifade ozgurlugu cercevesinde yazar tarafindan dile getirilmistir allahtan ifade ozgurlugu var bu ulkede.
kimse kimseyi bir şeye zorlamadığı için yanlış bir tespittir, evinde, tarlanda, otobüste, yolda, yolakta istediğin dili konuşmakta özgürsün güzel kardeşim, ve konuşuyorsun da,
sorun şurada ortaya çıkıyor, tıp okuyacaksan*, bunu kürtçe okuyamazsın, tıp fakültesinde kürtçe aldığın eğitimle bir şey yapamazsın, sana kürtçe üniversite sınavı da hazırlamazlar, ha bu sadece kürtçe için değil ha, "fransızca okudum ilkokuldan beri" diyemezsin tıp fakültesinde, ve fransızca eğitim talep edemezsin de, "ingilizce tıp var hahahaha" deme, zira ingilizce artık dünya dili olarak kullanılıyor ve ingilizce bilen doktorlara ihtiyaç var, o nedenle ingilizce tıp var,
kürtçe tıp okumak istersen barzani üniversitesi var kuzey ırakta, orada kürtçe eğitim alıp, ölene kadar kürtçe şarkılar eşliğinde doktorluk yapabilirsin,
kesinlikle kürtçe karşıtı değilim, herkes istediği dili konuşsun, ama kürtçe eğitim alarak, devlet memuru olup türkçe konuşan bir ülkeye ne hizmeti vermek istiyorsun mesela? kürtçeye ihtiyaç duyan meslekler varsa ancak oralara başvurabilirsin aldığın kürtçe eğitimle,
"ırkçılık bu çağın en dehşetli hastalığıdır" diyor üstad bediüzzaman, bak o da kürt, hatta onun kürtlüğüyle ve bu vatan için canını veren 300 şakirdiyle* dalga geçiyor kendini vatansever zannedenler, oysaki vatanseverliğini canıyla ve tarihçe i hayatıyla ispat etmiş biridir üstad, ama ırkçılığın ne denli bir hastalık olduğundan dem vurmuş hep kiraplarında,
bizi bir arada tutacak çimento "ne mutlu türküm diyene" olamaz, çünkü bir alman "ben daha mutluyum" diyebilir, yada bir amerikalı "ne mutlu amerikalıyım diyene" derse bizden haklıdır örneğin, yani ırkçılık bizleri ayrıştırır, bizim çimentomuz asırlardan beri din olmuştur, din çimentosuyla şekillenmiş bir mozaiğiz biz, çimento bozuldukça bizi bir arada tutan şey bak nasıl bozuluyor, bak nasıl dağılıyoruz,
ama ümitvarım, düşen birkaç mozaik parçası hünerli ellerle tekrar yerine yapıştırılacak, o mozaik tekrar göz kamaştıracak,
hemde tamir ettiği halde bozduğu zannedilen eller yapacak bunu, yapıyorlar da,
anlamadınız değilmi son cümleyi*, yakında anlayacaksınız, ve herşey çok güzel olacak, inşallah.
kürdistan diye bir yer mi var, yoksa bazı köpekler var olduğunu mu düşünüyorlar? böyle bir yerin varlığına inanan itler mesaj atabilirler, bildiğim konusunda uzman veteriner arkadaşlarım var, yardımcı oluruz.
kürdistan diye hayali bir dünya da yaşayıp kendi kendilerine azınlık triplerine giren nankörlerin söylemidir. kendi kendinize bi davadır sürdürüyosunuz. boşuna.
kürdistan da doğmuşmu yazar lan irandan türkiyeye geldi isen mecbur türkçe konuşcan acemce (farsça)mi konuşcan tebe kapçik aazlı kızancık.
t.c.nin size sağladığı özgürlüğünüzün kıymetini bilin yok bilmiyosanız siktirin gidin osloda yaşayın orada güneşi göstertiyolar sizin gibi nankörlere.